Hayat pahalılığına rağmen çifte bayram yaşayan sektör

Burcu KÖSEM
Burcu KÖSEM burcu.kosem@dunya.com

Bir bayramı daha idrak etmiş bulunuyoruz. Bayramda milletçe önemli bir bölümümüzü rahatsız eden konu, elbette ki yüksek fiyatlar oldu. Gerek dini vecibesini yerine getirmek isteyenler gerekse de fırsattan istifade güzel bir tatil yapmak isteyenler iyi birer hesap uzmanına dönüştüler bu bayramda.

Çünkü, satın alınacak bayramlık, kurbanlık (mal) ya da tatil (hizmet) paketlerinin fiyatları her zamankinden çok el yakıyordu.

Kesin verilere sahip olmamakla beraber, haberlerden edindiğim bilgilere göre insanımızın dost, akraba yanına ziyarete giderek ya da memleketinde ortaklaşa kurban kesimi yaparak beklentisini kollektif de olsa karşılamış olduğunu söyleyebilirim. Esasen son yıllarda turizm istatistikleri de yerli turistlerin dost, akraba yazlıklarına daha fazla rağbet ettiğini gözler önüne seriyordu.

Cari açık için pozitif dengeyi turizm sektörü sağlıyor

Yüksek cari açık veren ülkemizde turizm sektörü cari dengeyi pozitif yönde etkilemesi nedeniyle özel bir yere sahip. Bu bayram hem yaza denk gelmesi hem de okulların tatil olması nedeniyle turizmdeki beklentiyi oldukça artırmıştı. Fakat bayram tatili haftası yurtdışında gerçekleşen bir olay nedeniyle gergin başladı.

 Paralı asker grubu Wagner'le Rus ordusu arasında tam da turizmin en yüksek sezonunda yaşanan gerilim, Türkiye'nin ana pazarı Rusya'dan gelişlerin etkilenebileceği endişesini artırmıştı.

 Neyse ki Wagner’in başkanı Prigojin ile Putin, Belarus Başkanı Lukaşenko’nun da çabası ile bir günde anlaşmaya vardı ve sorun turizm açısından tehdit edici bir yere varmadan kapanmış oldu. Rusya’daki olası gerginlikler ülkemiz açısından önemli.

 Çünkü Türkiye’ye en çok turist gönderen hatta ana pazar konumunda olan Rusya’dan ülkemize yaz sezonunda haftada 1.200 uçuş gerçekleşiyor. 2023 Mayıs ayında gelen ziyaretçi sayısına baktığımızda ise savaşın turizmi zayıflatmak şöyle dursun güçlendirdiğini görmüş olduk.

Küresel huzursuzluk ve tansiyon tırmanışta!

Diğer taraftan küresel ekonominin baş belası enflasyonun yanı sıra, Avrupa’da huzursuzluk ve tansiyon da giderek artıyor. Fransa’da uzunca bir süre İngiltere’de olduğu gibi süren grev kargaşası bu defa yerini tıpkı pandemide ABD’de yaşanan George Floyd benzeri bir ırkçı katliamın tepkisine bırakmış durumda.

Küresel tansiyona atıfta bulundum. Nedeni; turizmin fiyatlardan ziyade iç ve dış huzursuzluk ortamlarından en çok etkilenen sektör olması. Türkiye uzun yıllar (özellikle turizm sezonunda) dış basında sıcak savaş yaşanan ülke konumunda gösteriliyordu.

 Fiyatlar her zaman diğer ülkelere göre cazip gelse de turist kargaşanın göbeğinde gösterilen ülkeyi ziyaret etmekten imtina ediyordu. Bu defa ibre tersine dönmüş durumda.

Hem döviz kurlarındaki artışlar yabancı turistin harcamasını kendi parası cinsinden ucuz hale getirirken hem de yurtdışında meydana gelen ve durdurulamayan olaylar zinciri yabancı turistin ilgisini ülkemize çevirmiş vaziyette.

Bu durumdan olumsuz etkilenenler ise geliri yerli para cinsinden olan hane halkları…İç turizm açısından önceden yapılan rezervasyonlar nedeniyle önemli bir düşüş yaşanmasa da; TL değer kaybının yurt dışı seyahatler üzerinde doğrudan etkili olduğunu ifade edebilirim. Bir süreden beri devam eden vize sorunu ise, olayın tuzu biberi olmuş durumda…

2023’ün parlayan yıldızı turizm sektörü olacak

2023 yılı için turizmde belirlenen hedef; 60 milyon turist 55 milyar dolar girdi. Mayıs ayına kadar hesaplanan veriler ise yüz güldürüyor. Göstergeler 2023 yılının, rekorlar kırılan 2022’den ve pandemi öncesindeki 2019’dan bile daha iyi kapanacağını gösteriyor.

Ayrıca bu sene Rusya ve Almanya dışında İtalya’dan da hatırı sayılır bir ziyaretçi gelebileceği beklentiler dahilinde.

Döviz kurundaki artışa en önemli ilacın döviz girdisi olduğu, döviz girdisinin de içinde bulunduğumuz konjonktürde en rahat turizmden sağlanabileceğine göre; umarım bu seneki yüksek potansiyeli ortalama gecelik ücretlerin de arttırılması suretiyle daha da yukarıya taşıyabiliriz.

Gecelik ortalama fiyatların artışı yapısal iyileşmeleri mecbur kılacaktır. Bu durumda sadece ucuz olduğumuz için değil aynı zamanda benzersiz olduğumuz için de bolca döviz girdisi yaratmış olacağız.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar