Küreselleşme bağımlılarının çaresizliği !

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Küresel ekonomiye önemli katkılar sunan bazı ekonomilere ilişkin son veriler, yeni bir durgunluk dalgasının ciddileşmeye başladığına işaret ediyor. Bu olasılığın gerçekleşmesi durumunda yaşanacaklara ilişkin olası senaryolar, bazı kesimlerin korkularını beslerken yeni arayışların devreye girmesini gündeme getiriyor. Bu nedenle 2018 yılının, küresel kriz sonrasındaki on yıllık eğilimler açısından bir kırılma dönemi etkisi yaratmış olabileceğini hesaba katmak gerekiyor. Benzer türdeki zorlamaların sonuçları umulandan çok daha farklı olabilir!

Ne olup bittiğini daha iyi anlamak için, son on yıl genelinde olup bitenleri hatırlamak gerekiyor. 2009 yılının ilk yarısında Londra’da toplanan G-20 zirvesi ilginç tespitlerde bulunmuş, fakat kriz öncesi eğilimleri desteklemek durumunda kalmıştı. Sorun küresel olduğu için, çözüm de küresel olmalıydı ve uzlaşıya dayanmalıydı! Etkili düzenlemelere ihtiyaç vardı! Her türlü korumacılığa karşıydılar ve küreselleşme lehine gelişmeleri destekliyorlardı! Son on yılda bu konular lehine pek bir gelişme yaşanmaz iken, aleyhte olanların belirsizliği tırmandırması önlenemedi ve 2018 yılında tavan yaptı.

Dünya Ekonomik Forumu, iş işten geçtikten sonra küreselleşmenin henüz tanımlanmamış yeni sürümünü tartışacakmış! Belli ki korku duvarları fazlası ile kırılganlaşmış ve pazarlanabilir yeni masal arayışları ön plana çıkmış!

Son on yıl genelinde faaliyet gelirleri erir ve rekabet koşulları olumsuzlaşmaya devam eder iken, toplam borçlar kontrolsüz bir şekilde büyümüş. Faaliyet dışı gelir yaratma amaçlı pozisyonların kaldıracı, tüm zorlamalara rağmen umulan oranda azaltılamamış; gelişen ekonomilerin yerleşikleri öngörülen doğrultuda yönlendirilememiş. Gelir ve servet dağılımındaki bozulma yeni rekorlara yelken açmış. Yaptırım tehditleri jeopolitik gerginliklerin tırmanmayı sürdürmesini engelleyememiş; tek kutuplu yeni düzen olasılığı sıfırlanmış, büyümesi önlenemeyen çıkar çatışmaları nedeniyle korumacılığın dönüşü anlamındaki ticaret savaşları fiilen başlamış. Tüm bunlar çok düşük düzeydeki faizlere rağmen gerçekleşmiş, durgunlaşma tehlikesi kalıcı olabilecek şekilde aşılamamış!

Son 10 yılda yapılamayan yakın gelecekte yapılamaz

Son on yıl genelinde yapılamayanların, yakın gelecekte yapılabileceğine kimse inanmıyor; fakat günü kurtarmak adına bu gerçeği de dile getiremiyor ve gündem olmasını istemiyor! Sadece beklentileri geçici bir süre için küreselleşme lehine düzeltebilecek mucize aramak zorunda kalınıyor. Yaptırım tehditlerini ortadan kaldıracak, jeopolitik tansiyonu düşürecek, ticaret savaşlarına uzunca bir süre mola verdirecek ve faizlerin yükselmesini engelleyecek yeni bir küreselleşme sürümü aranıyor!

Acaba etkili düzenlemeler ile desteklenmiş yeni bir küreselleşme anlayışı aranan kan olabilir mi? Hiç sanmıyoruz! Uzlaşmaz çıkar çatışması içinde çekişenler ilk elde reddetmeyebilir, fakat söz konusu düzenlemeler konusuna ilişkin bir uzlaşının gerçekleşme olasılığı sıfır olmaya devam eder; bunu bilenler, zamanı kendi başlarının çaresine bakmak üzere kullanmaya ve diğerlerini oyalamaya çalışır! Gündem değiştirme çabaları, taktik hamleler olmaktan öteye gidemez. Dengesizlikler büyümeye ve sorunlar ağırlaşmaya devam eder, kırılganlık artar ve beklentileri küresel çapta yönlendirilebilmesi olanaksızlaşır. Hesapsızca genişlemiş durumdaki ödemeler sistemi, durgunlaşmayı taşıyamaz ve çözülür!

Uzlaşıya dayalı çözüm üretilemiyor ise, farklı kesimlerin kendi başlarının çaresine bakmak üzere harekete geçmesi doğaldır. Bir süre için eylemler ve söylemler aksi yönleri işaret edebilir! Fakat gerçeklerin açığa çıkmaya başlaması, panik eğilimleri tetikleyerek son darbeyi vurabilir. Çok kutuplu yeni bir yapı olasılığının artması ve ticaret savaşlarının fiilen devreye girmiş olması, hem yozlaşmış eski düzeni ve hem de küreselleşmeye bağımlı tüm kurumlar ile yapıları tehdit ediyor. Durum böyle değilmiş gibi yapay eğilimleri zorlayan ve çaresizce eski alışkanlıklarını tekrarlayanlar ise bindikleri dalları kesiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar