Niye “Türkiye Cumhuriyeti” değil de, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası”

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Hani çocuklar kimi harfleri, kelimeleri söyleyemediklerinde “Dilleri dönmüyor” denir ya, bir kısmımızın dili de Merkez Bankası’nın adını hala tam olarak ve doğru söylemeye dönmüyor. “Merkez Bankası” demekte bir sıkıntı yok tabii ki, ama ne zaman ki tam adı söylemek istiyoruz, işte o zaman kabul edelim bazılarımız “çuvallıyoruz”. Kimimiz Merkez Bankası’na hala “Türkiye Cumhuriyeti” Merkez Bankası diyor. Bankanın doğru adının, “Türkiye Cumhuriyet” Merkez Bankası olduğunu bir kısmımız bilmiyor, bir kısmımız hızını alamıyor ve “Cumhuriyet” diyerek frene basamıyor. 

Sokaktaki vatandaş Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası demiş, önemi yok tabii ki. Ama ekonomiyle içli dışlı olanlar da, ekranlarda ekonomi programı sunanlar da bu hataya düşebiliyor, bankanın adının “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası” olduğunu ya bilmiyor, ya söylerken önemsemiyor. 

Peki bankanın adı niye böyle, sanki yanlış izlenimi yaratan bu kavramın altında ne yatıyor? Merkez Bankası’nın bu konuda söyleyecekleri var: 

Amaç, bağımsızlığa vurgu 

“11 Haziran 1930 tarih ve 1715 sayılı Kanun ile Merkez Bankası, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası unvanı altında özel hukuk tüzel kişiliğine sahip ve özel sermayenin de katıldığı bir anonim ortaklık olarak kurulmuştur. Bu düzenlemeyle devletten ayrı ve bağımsız olduğu hususuna özel bir önem verilmiştir. Bu amaç çerçevesinde bankanın kuruluş kanunu tasarısında adı Cumhuriyet Merkez Bankası olarak öngörülmüşken, TBMM Komisyonu’nda uluslararası ilişkiler de düşünülerek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olarak değiştirilmiş; bankanın bağımsızlığını vurgulama amacı güdülerek Türkiye Cumhuriyeti ibaresine ve kısaltılmış şekli olan T.C.’ye özellikle yer verilmemiştir. Kanun koyucu tarafından, bankanın devlete ait bir kuruluş; bir kamu kuruluşu olduğu izlenimi vereceği endişesiyle bundan özenle kaçınılmıştır. 

Halen yürürlükte bulunan 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 1. maddesinde de, bankanın anonim şirket ve özel hukuk tüzel kişiliği ile unvanı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olarak aynı şekilde korunmuştur.” 

Bağımsızlıktan ne anlamalı? 

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar, 1930’da Merkez Bankası’nı oluştururken bağımsızlık ilkesinden yola çıkarak adında kamu kurumu çağrışımı yapmaması için bir harf üzerinde kafa yormuşlar, aradan 84 yıl geçmiş, biz hala Merkez Bankası’nı özellikle faiz konusunda nasıl etkileyebiliriz, onun çabasındayız. Bir yandan bağımsızlık vurgusu, bir yandan dikte çabaları... 

Ama Merkez Bankası’nın da söyleyecekleri var. Merkez Bankası bunları bir açıklama biçiminde dile getirmiyor tabii ki. Banka bu görüşlere web sayfasında yer veriyor, biz de oradan aktarıyoruz. Örneğin Merkez Bankası bağımsızlığından ne anlamak gerekiyor: 
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bağımsızdır, denildiğinde, Merkez Bankası’nın ‘araç bağımsızlığına’ sahip olduğu anlaşılmalıdır. Merkez Bankası Kanununun 4. maddesi, bankanın temel görevinin fiyat istikrarını sağlamak olduğunu açıkça belirtmektedir. Para politikasının birincil amacının fiyat istikrarını sağlamak olarak belirlenmiş olması nedeniyle, TCMB ‘amaç bağımsızlığına’ sahip değildir. Aynı maddenin devamında ‘Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler” hükmü yer almaktadır. Bir diğer deyişle Merkez Bankası, fiyat istikrarı amacına ulaşmak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan belirleme yetkisine sahiptir. Bu da Merkez Bankası’nın, bir çok gelişmiş ülke merkez bankalarındaki uygulamalara paralel olarak, kanunen araç bağımsızlığına sahip olduğu anlamına gelmektedir.” 

Yani Merkez Bankası Kanunu çok açık. Buna rağmen “Faizi hükümet olarak biz belirleyelim” mi diyorsunuz ya da “Sözümüz geçsin” diye mi düşünüyorsunuz, değiştirirsiniz Merkez Bankası Kanununu, sorun kalmaz. Ama, “Kanun mevcut haliyle dursun, biz yine de müdahale edebilelim” düşüncesinde misiniz, o da mümkün, hele hele Merkez Bankası yönetimini de tümüyle değiştirme zamanı geldi mi, hiç sorun kalmayacak demektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar