Orta Vadeli Program- Kısa bir değerlendirme

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Programı birkaç noktadan değerlendirmek mümkün.

1- Gereklilik açısından bir değerlendirme yapılabilir. Hem ulusal ekonomide hem de küresel düzlemde belirsizlik ve volatilitenin böylesine yükseldiği bir dönemde “Orta Vadeli Program” her zamankinden daha gerekli hale gelmiştir. Dolayısıyla programın zamanlaması uygundur.

2- Bilgi temini açısından bir değerlendirme yapılabilir. Bu tür programların önemli işlevlerinden birisi de ekonomi yönetiminin mevcut konjonktürü algılaması, ve çözümlemesi açısından iktisadi aktörlere bilgi ya da en azından bir izlenim vermesidir. Bu bilgi-izlenim ile aktörler yönetimin  algıdaki gerçekçilik düzeyini, çözümlemedeki analitik becerisini ve en önemlisi hedeflemedeki uyumunu  değerlendirirler. Bu noktalarda aktörlerde bir tereddüt oluşursa program rafa kalkar ve aktörler kendi bildikleri gibi davranırlar.  Bu bağlamda değerlendirildiğinde yeni Orta Vadeli Programın dünya ve ülke ekonomisine ilişkin algı ve çözümlemesinin gerçekçi olduğu söylenebilir. Dolayısıyla, bu çizgide oluşturulan hedeflerin çoğunun   gerçekçi ve yapılabilir olduğu söylenebilir.

3- Program hedefleri açısından da değerlendirilebilir. Bu çerçevede programın makroekonomik hedefleri,  ihtiyat amaçlı hedefleri ve stratejik hedef ve kararları olduğu gözlenmektedir.

4- Makroekonomik hedefler önümüzdeki üç yıl için bazı makroekonomik büyüklüklere konan hedeflerdir.  Bunlar bu tür programların omurgasını oluşturur.  Yeni programın makroekonomik hedefler arasında önümüzdeki üç yıl için hedeflenen  yıllık büyüme hızları, GSMH büyüklükleri, işsizlik,  enflasyon oranları, dış denge-cari açık büyüklükleri ve kamu mali dengesi sayıları yer almaktadır.

Dünya konjonktürü ve ulusal ekonominin ufku açısından değerlendirildiğinde büyüme hedeflerinin  gerçekçi olduğu söylenebilir. Gerçekçilik öngörülen hedeflerin biraz geri çekilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim 2 013 yıl sonu için hedef-tahmin dürülmüş ve sonraki üç yıl için de trend bozan bir hızlanma öngörülmemiştir. Bazılarına için fazlasıyla ihtiyatlı görünebilecek olan bu büyüme hedefleri bize gerçekçi gibi görünmektedir. Yüzde 9 civarında yavaş bir hızla gerileyeceği öngörülen işsizlikle ilgili hedefler gerçekçidir ve büyüme hedefleriyle de uyumludur.

Benzer bir değerlendirme enflasyon bağlamında da yapılabilir. 2013 yıl sonu enflasyon hedefinin yukarıya doğru revize edilmesi gerçekçidir. 2014 ve sonrası için konan hedefler ise biraz iddialı hedefler olarak değerlendirilebilir.

Cari açık hedeflerinde de 2013 hedefinin yukarıya doğru yüzde 7.1 düzeyine revize edilmesi  doğru ve gerçekçi bir değerlendirmedir. Sonraki üç yılda cari açığın 55 milyar dolar düzeyinde kalacağı, oran olarak da düşen bir trend izleyeceği hedefi ya da beklentisi fazlasıyla iyimser hedefleme olarak nitelenebilir.

Bütçe dengesi için öngörülen hedeflerin önemli bir boyutu önümüzdeki dönemde  mali disiplin tercihi  ile ilgili izlenim veriyor olmasıdır. Bu hedefler, peş peşe gelecek seçimlere rağmen, ekonomi yönetiminin mali disiplinden vazgeçmeyeceği işaretini vermektedir.

5- Programda  ihtiyat amaçlı bir hedef ya da önleme yer verildiği dikkati çekmektedir. Uzunca zamandır banka kredilerindeki genişleme eğilimini kontrol etme çabası ,içinde olan yönetimin şimdi kredi kartları bağlamında da kontrol amacı güden bir sınırlama getirmek niyetinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda kredi kartı tahsisi ve limitinin belirlenmesinde kart sahibinin gelirine dayalı bir değerlendirme yapılması zorunluluğuna özel olarak işaret edildiği dikkati çekmektedir. Bu önlemlerin bir yandan kredi kartı güvenliğini sağlama niyeti bir yandan da kredi hacmi artışına yeni bir fren mekanizması getirilme tedbiri açısından değerlendirilmesi doğru olur.

6- Son olarak işaret edeceğimiz nokta bize göre yeni Orta Vadeli Programın en önemli özelliğini oluşturmaktadır.  Ulusal tasarrufların yetersiz bir noktaya gerilediği tespitinden hareket ederek önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin “tasarrufla büyüme”yi hedeflemesi gerektiğini savunan program belki de son dönemlerin en önemli yapısal zafiyetine parmak basmıştır. Şimdi bu hedefin içinin nasıl doldurulacağını izleyeceğiz.

                                                                                                                

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018