Sabit getirili TL enstrümanlarda mı kalınacak?

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Küçük yatırımcı kendi risk profilini iyi değerlendirmeli. Çok risk istemiyorsa güveni öne çıkarmalı. AB ülkelerinde bankalara olan güven 2009 yılında olduğu gibi düşük. 2010-2012 arası güvenmeyenlerin oranı yüzde 56'dan yüzde 61'e yükselmiş. Güven oranı Kıbrıs, İspanya, Slovakya, Belçika'da sert düşüşlere sahne oluyor. Kıbrıs anlaşılır çünkü kıyı bankacılığının uluslararası sermayenin menşeine göre -neoliberalizmin kurallarını dahi çiğneyerek- nasıl işlere sahne olabileceğini gösterdi. Daha önce böyle şeyler sistemin merkezi tarafından organize edilmezdi. Şimdilik bankalara koşarak mevduat çekmek yok; Olan da zaten çoktan oldu. Mesela Yunan zenginler Almanya'da emlak alımına girişeli yıllar oluyor. Türkiye'de bankacılık sistemi krizden daha da güçlenerek çıktı ve bugün de durum bu. Güven tam. Karlılık da henüz tahmin edildiği gibi gerilemeye başlamış değil. Ana mesaj buradan çıkar.

Döviz Türkiye'de uzun süredir yatırım aracı değil. Kısa dönemlerde kur yukarı gidiyor: En son 2011 sonbaharında olduğu gibi. Fakat sonra stabilize oluyor. Alıp-satmıyorsanız döviz tutmanın tek nedeni -kullanım amaçlı değil, yatırım amaçlı- kurda ani bir yükseliş beklemeniz olabilir. Bence kur stabilize oldu ve ani bir hareket olacağına dair işaret görmüyorum. Sepet dar bir bant içinde dalgalanacaktır.

Demek ki TL cinsi enstrümanlara yatırım yapmak anlamlı. Altın çıkışını yaptı ve Draghi'nin faiz indirimleri ve genişlemeyle bezeli gelecek patikasında altına pek bir alan kalmayabilir. İlginçtir, EUR/USD de beklendiği kadar hızlı biçimde USD lehine değişmiyor. Faizin reel olarak sıfıra yakın -negatif de olabiliyor- seyrettiği bir dönemde biraz spread bırakan, ÖST türü enstrümanlar cazip olabilir.Ayrıca biraz riskli bir portföy taşımak isteyenlerin hala hisse senetlerine ilgi göstermeleri mantıksız değil. Büyük getiri beklemeyin: Ama zamanlama ve seçimler doğru olursa kısa sürede mevduat faizine yakın bir ek getiri elde edip, sonra sabit getiriye dönmek olası. Ama riski de var.

Faizler 2009 sonunda yükselecek gibi görünüyordu çünkü Bernanke açıklama yapmıştı ve Fed bilançosu daralacaktı. Ancak büyümenin geri gelmediği, kamu maliyesinin yüksek borç rasyolarıyla krize girilmiş olduğu için fazla marjının olmadığı, gevşek para politikasının finansal kurumları yüzdürmek için zorunlu olduğu ortaya kısa sürede çıktı. Gerçi ABD 10 yıllık faizlerinin yüzde 3.5'e ulaştığı bir 2011 de var. Fed'in piyasa faizleri yükselecek mealinde açıklamaları var. Ama şu anki görünüm düşük faiz, gevşek para politikası manzarasının değişmeyeceğine işaret ediyor. Manzara hala böyle.

Bu bir olağanüstü global durum. Burada büyük menkul kıymet getirileri aramaktan ziyade güven unsuru öne çıkıyor. Küçük yatırımcıya TL cinsi kıymetlere güven ve getirinin o kadar düşük olmadığını da kabul et derim. Maalesef mevduat ve tasarruf artışı ufukta görünmüyor. Dış kaynak bulunduğu ve büyüme, cari açık ani yükselişlere girmediği sürece TL stabil kalır ve macera aramaya gerek de olmaz.     

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019