Sözleşmeli üretime doğru

Prof. Dr. Aykut GÜL
Prof. Dr. Aykut GÜL STRATEJİK DÜŞÜNCE aykut.gul@dunya.com

Geçtiğimiz nisan ayında, Tarım Kanunu’nun 7’nci ve 13’üncü maddelerini yeniden düzenleyerek sözleşmeli üretimle ilgili birçok önemli değişikliği sağlayan girişimin altyapı çalışmaları devam ediyor.

Sayın Kirişçi döneminde çıkartılan ve kamuoyunda tartışmalara yol açan düzenlemenin uygulamaya nasıl geçeceği merak konusuydu. Yeni Bakanımız Sayın Yumaklı, kendisinin de emeği olan bu çalışmaların ikincil mevzuatlarını birer birer hayata geçiriyor.

Hatırlanacağı üzere sözleşmeli üretimle ilgili ayrıntılar Kanunun 13’üncü maddesinde yer alıyor: “Sözleşmede yer alan tarafların haklarının korunması ve sorumluluklarının belirlenmesi için sözleşmenin taraflarında aranacak vasıflar, sözleşmeye konu ürünün teslim ve tesellüm koşulları, fiyat ve miktardaki değişim oranları, ayni ve nakdi avansın sınırları ile kapsamı ve benzer hususların da içinde olduğu sözleşme genel şartları tarımsal faaliyet alanlarına göre Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” Söz konusu maddeyle, tarımsal üretim sözleşmeleri konusunda dile getirilmekte olan hukuki altyapının olmadığına dair eleştiriler bertaraf edilmişti.

Aynı maddenin (c) bendinde yer alan “Bakanlık, sözleşmeli üretimin geliştirilmesi, izlenmesi ve kontrol edilmesi amacıyla sözleşmenin taraflarını ve kapsamını içeren kayıt sistemleri oluşturur ve sözleşmeler bu kayıt sistemleri kullanılmak suretiyle de düzenlenebilir” ifadesi, etkili bir kontrol sisteminin oluşturulacağını gösteriyordu. Bir sonraki bentte ise tarımsal üretim sözleşmesine konu ürünlere veya üretim varlıklarına sigorta yaptırılması zorunluluğunun getirilmesi bir başka güçlü ayağı oluşturuyordu.

Nihayet (d) bendinde, “Tarımsal üretim sözleşmelerinde belirtilen mücbir sebepler haricinde sözleşme kapsamında üretilen ürünün alımından veya satımından vazgeçen üretici ya da alıcılar için ceza koşulu belirlenir” denilmiş ve müeyyidelere yer verilmişti. 13’üncü maddenin sonraki bentlerinde, hukuki süreçlerle ilgili olarak, arabuluculuk, yargılama usulü ve giderleri ile ilgili hususlar detaylı bir şekilde yazılmıştı.

Arabuluculuk yönetmeliğinin yayınlanması önemli bir aşama

 Özellikle hukuki altyapının güçlendirilmesi bakımından beklenen arabuluculuk yönetmeliğinin hazırlanmış olması önemliydi. “Tarımsal Üretim Sözleşmesinden Doğan Hukuk Uyuşmazlıklarına İlişkin Arabuluculuk Yönetmeliği”, 01 Eylül 2023’de Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin 4’üncü maddesine göre, tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu belirtilmiştir.

Buna göre, davacının, arabuluculuk süreci neticesinde anlaşmaya varılamadığına dair tutanağı dava dilekçesine ekleme zorunluluğu bulunuyor. Yine aynı maddede, dava dilekçesi içeriğinden açıkça arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği yer alıyor.

Ayrıca 5’inci maddede, arabulucunun görevlendirme detayları veriliyor. Madde 7’de tarımsal üretim sözleşmesi alanında arabuluculuk uzmanlık eğitimine ilişkin usul ve esasların ayrıca belirleneceği ifadesi geçiyor. Bu usul ve esasların düzenlenmesinde özellikle tarım ekonomistlerinden yararlanılması gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Sözleşmeli üretim olmaksızın planlı üretimin tam anlamıyla uygulanması mümkün olmaz.

Bu nedenle, Tarım Kanununun 7’nci ve 13’üncü maddeleri yeniden düzenlenirken hem planlı üretim hem de sözleşmeli üretim birlikte ele alınmıştır. Tarım stratejik ise planlama; başarılı bir planlama için ise sözleşmeli üretim olmazsa olmaz... Gıdada fiyat istikrarının hem üretici hem de tüketici yararına sağlanabilmesinde sözleşmeli üretim önemli bir araç. Dünyada şeker, et ve kanatlı üretiminde, az da olsa meyve ve sebze üretiminde sözleşmeli tarımın farklı uygulamaları sıklıkla görülüyor.

Ülkemizde ise şekerpancarında sözleşmeli üretim en yaygın olanı... Pankobirlik bu sektörde başarılı bir kooperatif birliği olarak kendinden söz ettiriyor. Yine ülkemizde sözleşmeli üretimde hukuki altyapı yetersizliği, şartlara uyulmaması ve cezai yaptırımların yetersizliği gibi sorunlar öne çıkıyor. Arabuluculuk yönetmeliğinin, hukuki sorunları büyük ölçüde çözebileceğine dair kanaatin sektörde hâkim olduğunu söylemek mümkün..

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar