SVB Bank: Klasik olmayan bir batış

Doç. Dr. Aykut EKİNCİ
Doç. Dr. Aykut EKİNCİ Bir konu bir konuk

Türkiye’de 2001 Krizi’nde banka batışlarını iktisat öğrencisi olarak yaşamıştım. 2008 Küresel Krizi’nde ise taze bir bankacıydım. Sonraki on sene risk uzmanı olarak bankadaydım ve banka iflasları ve finansal risk hakkında birçok akademik yayınım oldu.

Şimdi bu tecrübeyle Silikon Vadisi Bankası’nın (SVB) batışına bakınca, 24 saat gibi rekor sürede gerçekleşen bu batışın klasik banka batışlarından ayrılan birçok yönünün olduğunu da görmekteyim. İşte bu nedenle SVB Bank’ın batışını biraz daha farklı değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.

1-SVB Bank’ın bulaşıcılık etkisi düşük…

Çünkü SVB bildiğimiz geleneksel bankacılık faaliyeti yapmıyor. Banka yeni nesil, riski yüksek ama getirisi de yüksek olan start-up girişimlerini fonluyor. Bunu yaparken çoğunlukla mevduatları kullanıyor. Bulaşıcılık etkisini normal bankacılık batışlarına göre düşüren temel faktör, mevduatların yapısından kaynaklanıyor.

Mevduatların yüzde 90’ı 250 bin ABD doları olan mevduat sigorta limitinin üzerinde. Mevduattaki bu yoğunlaşma bankayı bir yandan 24 saatte iflasa sürüklerken; diğer yandan (i) bireysel banka müşteri sayısını kısıtlayarak, bireysel panik etkisini de azaltıyor (ii) ayrıca mevduat çekememe sorunu bireysel nitelikten çok, kurumsal niteliğe dönüşüyor.

SVB her ne kadar varlık büyüklüğünde ABD’nin 16. büyük bankası olsa da; geleneksel mevduat bankalarından ziyade yeni nesil yatırım bankası hüviyetinde çalışması bulaşıcılık etkisini sınırlıyor. İşte bu nedenle SVB’ye olan “bankaya hücum” etkisini diğer büyük bankalar için beklemek doğru değil.

2-SVB Bank: Daha önemli bir sorun var.

SVB ile ilgili finansallardan ve açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla, mevduat sahiplerinin önemli bir kısmı aynı zamanda bankadan kredi alan girişim firmaları. Bu durum, yine geleneksel bankacılıktan bizi uzaklaştırıyor. Bir taraftan aktif-pasif yönetimini içeren çift yönlü bir risk yaratırken; diğer taraftan etik sorunuyla da finans dünyasını başbaşa bırakıyor.

Eğer söylendiği gibi, banka kredi verdiği müşterilere bu kredinin bir kısmını mevduat olarak bankada tutma gerekliliği getirmişse, çift taraflı yıkım yaşanıyor. Bir taraftan, kredi verdiğiniz firmaların bu kredileri geri ödeme riski kötü ekonomik koşullar nedeniyle artarken; diğer taraftan bu firmaların aynı nedenle mevduat çekişlerini artırmaları birbirini besleyen ve süreci kötüleştiren bir fasit daire yaratıyor.

Aktif-pasif arasındaki bu ilişki, düzenleyicilerin uyarı rasyolarında yer almadığından, izleme ve değerlendirme süreci içerisinde de yer almıyor. Ayrıca, bankanın top yekün kurtarılması ile ilgili kimin parasını kimden kurtarıyoruz sorusunu da sorduruyor. İşte bu durum, yeni ve farklı bir sistemik risk yaratıyor. Bu nedenle benzer nitelikteki bankaları daha iyi mercek altına almak gerekiyor.

3-Başka bir sorun: Kripto paralar bankaları batırabiliyor.

SVB’nin iflasının bize gösterdiği başka bir önemli nokta kripto paraların bir bankayı iflasa sürükleyebileceği gerçeğidir. Circle, ABD dolarına bağlı bir stablecoin olan USDC’yi ihraç eden finans kuruluşu. Kriptoların değer kaybı bir taraftan Circle’ın finansal durumunu bozarken, diğer taraftan Circle’ın SVB’deki 3,3 milyar ABD doları karşılığı USDC varlığını Perşembe günü çekmek istemesi SVB’yi zor durumda bırakan önemli unsurlardan biri. Gelecek için yeni bir tartışma alanı da bu olacak.

4- Fed’in faiz kararı bu iflastan etkilenmez.

Bunun temel nedeni aslında 1. maddede açıklandı. SVB Bank, sistemik risk kapasitesi düşük bir banka. Ayrıca faizlerdeki yükselmenin menkul kıymetler üzerinde yarattığı değer düşüklüğü önemli bir risk unsuru olmakla birlikte, geleneksel bankalar bu riski yönetebilecek kapasitedeler. Aksine FED enflasyonun yükselmesine izin vermesinin, beklenti yönetimini bozacağı ve ekonomiye çok daha büyük maliyetleri olacağını biliyor. Bu nedenle piyasanın aksine, Fed’in faiz kararında geri adım atacağını düşünmüyorum.

 Son söz: Deniz aynı deniz, dalga aynı dalga değil! Tüm kaptanların gemilerinin yönetimine dikkat etmesinde fayda var.