Türk Telekom 'her eve ucuz internet girecek' diyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

2017 Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi (The World Summit on the Information Society Forum- WSIS 2017, her sene “kalkınma için bilgi ve iletişim teknolojileri” destekçilerinin bir araya geldiği dünyanın en büyük buluşması olarak nitelendiriliyor.

Zirve, ITU (Dünya Telekomünikasyon Birliği), UNESCO, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) ile birlikte organize ediliyor.

Türk Telekom da yaptığı çalışmalarla, “kapsayıcı iş modeli” uygulamaları konusunda dünyada örnek gösteriliyor.

Zirve kapsamında düzenlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesinde BİT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) Şirketleri için Kapsayıcı İş Modelleri” panelininde BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan ve Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany’i konuşmacı olarak dinledik. Panelde yeni nesil kapsayıcı iş modelleriyle kurumların standartlarını yükseltme ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamada BİT sektörünün rolü tartışıldı.

Sürdürülebilir kalkınma için kapsayıcı iş modeli

Kapsayıcı iş modelleri bir yandan dezavantajlı grupların koşullarını iyileştirerek onları ekonomiye kazandırırken, diğer yandan şirketlerin değer zincirini genişletmelerini sağlıyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerine ulaşabilmek için güçlü işbirliklerine ve yeni iş modellerine ihtiyaç var. Bu süreçte en önemli görev özel sektöre düşüyor.

“Kapsayıcı iş modelleri”, BM’nin destek çağrısına iş dünyasının verebileceği en etkili yollardan biri olarak kabul ediliyor.

Kapsayıcı işletmeler, temel ürün ve hizmetleri düşük gelirlilere sunan veya tedarik zincirlerine çalışan, tedarikçi ya da girişimci olarak düşük gelirlileri dâhil eden iş modelleri olarak tanımlanıyor. Kapsayıcı iş modellerinin tek bir ortak noktaları var: Ticari sürdürülebilirliği sosyal etki ile birleştirerek düşük gelirlilere fayda sağlamak. Bu girişimler, hayırseverliğin bir adım ötesine geçerek yoksul bireyleri müşteri, tedarikçi, bayi ve dağıtıcı olarak şirketlerinin değer zincirine katıyor.

Türk Telekom’un uygulamaları dünyaya örnek oluyor

Bu süreçte Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) çok önemli bir rol üstleniyor; çünkü BİT, tüm bireylere kaliteli ve sürdürülebilir bir hayat tarzı sunuyor ve toplumun farklı kesimleri arasındaki sınırları kaldırıyor.

Türk Telekom kapsayıcı iş modeli konusunda yaptığı çalışmalarla tüm dünyada örnek gösterilen bir şirket konumunda. Şirket, bilgi ve iletişim teknolojilerini, Türkiye’nin dört bir köşesine ulaştırarak sürdürülebilir ekonomik büyüme ve sosyal kalkınmaya katkıda bulunmayı hedefliyor. Vizyonu net: “Herkes için erişilebilir iletişim.”

Türk Telekom, 2030 yılına kadar; yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele etmek ve iklim değişikliğinin üstesinden gelmenin de aralarında yer aldığı 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefini destekleyici projeler gerçekleştiriyor.

Şirket, özel sektörün, hayırseverliğin ötesine geçmesi ve daha adil bir gelir paylaşımı için dar gelirli insanları değer zincirine katan iş modelleri geliştirmesi gerektiği yaklaşımından hareketle kapsayıcı iş modelini projelerinde uyguluyor.

Dijital okuryazarlığı artıran İnternetle Hayat Kolay projesi bunun en somut örneği. Türk Telekom, evde internetin yaygınlaşması amacıyla hazırladığı 4 Mbps’ye kadar Limitsiz 20 GB AKN’li internet paketini; ev telefonu olanlara her şey dahil 14,90 TL’ye, ev telefonu olmayanlara ise her şey dahil 29,90 TL’ye sunuyor.

Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, “Bu projeyle daha önce hiç internet kullanmamış insanlara dokunuyoruz. İnterneti kullanmak birinci nokta, bizim için önemli olan ikinci nokta ise internet erişimi sağlamak. İnternete erişim sağlama kısmı bizim ucuz internet tarifesiyle yapabileceğimiz bir alan. İnternetle Hayat Kolay Projesi gerçek insanlara dokunuyor” diyor.

Odak noktamız ucuz internet

Paul Doany, şirket stratejisini ucuz internet fikrine odaklamış durumda. Bu kararını şöyle açıklıyor: “Küçük operatörleri koruyan bir fiyat düzenlemesi oluşturduk. Şu anda Türkiye’de hane halkı genişbant penetrasyon oranı yüzde 47 civarlarında. Bu oranın en az yüzde 70 seviyelerinde olması gerektiğine inanıyorum. Mevcut fiyat düzenlemelerinin olduğu bir ortamda, bunu başarmanın zor olduğunun farkındayım. Sunduğumuz yeni modeli anlatmak ve süreci başlatmak altı ayımızı aldı. Bu sırada BTK ve Bakanlık’la birçok görüşme gerçekleştirdik ve diğer operatörlerle de birçok toplantı yaptık. Pozitif ayrımcılığı odak noktasına alan bir fiyat sistemi belirmeye çalıştım. Bu, küçük operatörleri koruyan bir fiyat düzenlemesiydi. Bizim için asıl zorluk maliyetlerimizin altında bir fiyatta kalmaktı. BTK’ya bir fikir sundum. Eğer küçük operatörseniz, sizin için daha özel bir indirim sunabiliriz, dedim. Ayrıca Turkcell ve Vodafone’un da kullanabileceği ucuz bir internetin yolunu bulmaya çalıştık. Bu teklifler sadece TTNET için değil pazardaki bütün oyuncular içindi. Turkcell, Vodafone, D-Smart ve Milenicom ile de bu süreçte çeşitli görüşmeler yaptık.”

Hedef her eve girmek

Paul Doany’nin hedefi internetin her eve girmesi. Bu amaçla neler yapıyorlar, Doany’den dinledik:

- Bizim için önemli olan internet penetrasyonunu yukarı çekmek. Türk Telekom olarak yaklaşık yedi hafta önce ucuz internet uygulamasını başlattık. 20 GB internet paketi fiyatı 14.95 TL. Eğer bunu mobille karşılaştırırsak, mobilde 20 GB internet 100 lira üzerinde. Bizim için önemli olan penetrasyonu yukarı çekmek.

- İnternet penetrasyonunu artırmak için internet hizmetinde bazı şehirlerde indirimler sunacağız. Bugün data çok önemli. Dataya sadece mobil ile sahip olamayız, çünkü data ihtiyacı çok yüksek, bunu sadece mobil ile yaparsak müşteri başına ortalama 3-5 GB arasında bir kullanım gerçekleşir. İşte tam da bu yüzden biz en az 20 GB’lik paketin her eve girmesi için uğraşmalıyız. Bu noktada BTK ile anlaştık. * Ucuz internet satmanın bir diğer yolu da elektrik şirketlerinden geçiyor, biz de elektrik şirketleriyle birlikte yepyeni bir kanal kurduk. Özellikle daha önce evlerinde sabit telefonu olan insanları hedefledik. Elektrik şirketlerinin bu insanlara ulaşmalarını sağlayarak, internet teklifinin onlara sunmasını sağladık.

- Şu anda çalışan genişbant hat toplamı 8,9 milyon, 3,7 milyon sabit telefon hattı olmayan hane var. İptal edilen hatların toplam sayısı ise 5 milyon. Tabii ki hepsi genişbanta ihtiyaç duymayacak. Belki de bazıları için mobil data yeterli olacak. Ama sağlık ve eğitimi düşünürsek, inanıyorum ki data ihtiyacı artacaktır. Evdeki elektrik bağlantısı bile data bağlantısına ihtiyaç duyacak. Gelecekte enerji tasarrufuna ihtiyaç duyacaklar, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanacaklar ve bunu gerçekleştirmek için birtakım teknolojilere ihtiyaç duyacaklar.

- Benim en önemli birinci hedefim genişbant interneti genişletmek; ikinci hedefim ise Uydu TV aracılığı ile her haneye girmek. Eğer bir hane ile aramızda böyle bir ilişki kurarsak, ileride onlara farklı ürünler de satabiliriz. Bu sağlık, eğitim, enerji, eğlence olabilir.

İhraç edilebilir teknolojilere odaklanmak zorundayız

“2017 için üç milyar TL’yi aşkın yatırım öngörüyoruz” diyen Paul Doany, Türk Telekom’un hisse değerinin de sürekli olarak yükseldiğini ifade ediyor. Doany’e kulak verelim: “Citibank, raporunda Türk Telekom’un hisse değerini yükseltti, yatırımcılar yeni yaklaşımımızı seviyorlar. Haziran ayının sonunda yatırımcılarla ilk toplantımı yapacağım ve onlara neler yaptığımızı ve yapabileceğimizi anlatacağım. Şu anda yapmakta olduğumuz port transmisyon ucuz internet modelini anlatacağım. Yatırımcılar da bu alandaki çalışmaları önemsiyor ve yeni yaklaşımımızı seviyorlar. Citibank'in yatırımcılar için çıkarmış olduğu Türk Telekom raporunda şirketimiz için belirlediği hisse başına hedef fiyat 7,5 TL. Üstelik bunu temettü ödemesi hariç olarak belirlediler. Sıfır temettü ödesek bile değerimiz bu dediler. Bu çok hassas bir strateji ve bu değer, 3 yıl içinde gelecek. Yaptığınız şeyin hemen sonucunu görmek istiyorsanız gerçek bir değer yaratmıyorsunuz demektir. Günümüzde nesnelerin interneti yatırım yapılması gereken önemli alanlardan biri. Benzer şekilde yenilenebilir enerji ve enerji tasarrufu, yerlilikle yapılabilecek öncelikli alanlar. Herkes baz istasyonundan bahsediyor ancak bu alan başarısız olmaya mahkum. Biz, ihraç edilebilir teknolojilere odaklanmak zorundayız. Küçük şirketlere yatırım yaparak yola devam etmeliyiz. İnnova, Argela, Sebit gibi kurumsal girişim sermayeleri çok önemli. Bu yeni bir alan ve yatırım yapmamız gereken bir alan, dolayısıyla önümüzdeki dönemde yatırım alanlarımız sadece telekom olmayacak.”

İnternetle hayat kolay

STK ve özel sektör iş birliğinde gerçekleşen projenin ortakları Türk Telekom’un yanı sıra, Habitat Derneği ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP). Proje, bölgesel ve ekonomik eşitsizlikleri ortadan kaldırarak, herkes için bilgiye erişim imkanı sunmayı ve internet okuryazarlığı eğitimleriyle herkesi dijital dünya ile tanıştırmayı amaçlıyor. Projenin hedef grubu, başta kadınlar olmak üzere kalkınmada öncelikli 52 şehirde yaşayan ve internet hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmayan veya internetin sunduğu faydalarla yeteri kadar tanışmamış olan 35 yaş üstü yetişkinlerden oluşuyor. Hedef, 3 yılda içinde 300 bin kişiyi dijital okur-yazar yapmak. Bugüne kadar yaklaşık 30 bin kişiye ulaşıldı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar