Memura toplu sözleşme hakkı

Adalet Bakanı Şahin memurlara da toplu sözleşme hakkı verecek bir yasal düzenleme üzerinde çalışıldığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANTALYA - Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, AK Parti iktidarının, demokraside ciddi adımların atıldığı bir iktidar dönemi olduğunu söyledi.

Mehmet Ali Şahin, Antalya'da, Güllük ve 100. Yıl Caddelerinde esnafı ziyaret etti, Aydın Kanza Parkı'nda vatandaşlarla sohbet etti. Parkta oturan yaşlı bir kadının, "Niye geldiniz? Size rey yok. Deniz Feneri ne oldu? Yollar yapacağınıza, çocuklarımıza iş verecek yerler yapın. Gidin gidin. Sizlere rey yok" demesi üzerine Şahin, Deniz Feneri olayında adaletin gereğini yaptığını, savcıların görevlerini yaptıklarını bildirdi.

Daha sonra Antalya Kayserililer Derneği'ni ziyaret eden Şahin, ardından Sultan Düğün Salonu'nda partililer tarafından düzenlenen toplantıya katıldı. Şahin, burada yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarı olarak kendilerinden önceki iktidarlara göre farklı hizmetler ortaya koyduklarını, AK Parti'nin, sorunları büyütmek için değil, hizmetleri büyütmek için yola çıktığını kaydetti. 780 bin metrekare vatan toprağının hiçbir karışını diğerine tercih etmeyeceklerini vurgulayan Şahin, "Bu vatan toprağının tamamı bizimdir. Her vatandaşın bizim yanımızda eşit değeri vardır, eşit yakınlıktadır. Doğulusu ile batılısı, kuzeylisi ile güneylisi herkes bizim vatandaşımızdır. Bu ülkenin tamamını seviyoruz. Bunun için AK Parti 80 vilayetimizin tamamından milletvekili çıkarmayı başarmış tek partidir. Hiçbir ilimiz, bölgemiz ve vatandaşımız arasında ayırım gözetmeyiz" diye konuştu.

Demokratik standartların düşük olduğu ülkede ekonomik anlamda da gelişme olmayacağını vurgulayan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ekonomik bakımdan bizden daha güçlü ülkelere bakınız. Orada çok güçlü bir demokrasi vardır. AK Parti iktidarı, demokraside ciddi atılımların atıldığı bir iktidar dönemidir. En büyük hizmetlerimizden yatırımlarımızdan birini demokrasiye yaptık. Göreve geldiğimizde Avrupa Konseyi İşkenceyle Mücadele Komitesi'nin işkence yapılan ülkeler listesindeydik, 2004 yılında attığımız adımlar, yaptığımız yasal düzenlemelerle Türkiye, AK Parti döneminde o listeden çıktı."

"Anayasa değişikliği"

Şimdi bir anayasa değişikliğine hazırlandıklarına işaret eden Şahin, Türkiye'de demokratik standartları daha da yükseltmenin hedefleri olduğunu söyledi. Şahin, "İnşallah hazırlayacağımız, kamuyla paylaşacağımız, tabii ki diğer siyasi partilere sunarak bir mutabakat arayacağımız bir anayasa değişikliğini seçimlerden sonra gündeme getireceğiz" dedi.

Siyasetin özgürlük alanını da genişletmek istediklerini anlatan Şahin, şöyle konuştu:

"Ve TBMM'de her siyasi görüşün temsil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yüzde 10 barajını aşamamış siyasi partilerimizin görüşü parlamentoda temsil edilemiyor. Ama biz diyoruz ki bu 550 milletvekilinin 100'ünü Türkiye milletvekili olarak anayasa değişikliğiyle düzenleyelim. Yüzde 10 barajını aşamasa bile aldığı oy oranına göre o siyasi görüşler de parlamentoda temsil edilsin. Yüzde 3 oy aldıysa 3 milletvekiliyle, yüzde 7 oy almışsa 7 milletvekiliyle parlamentoda temsil edilebilsin. Bu, Türkiye'nin öteden beri eleştirildiği bir konuda önemli bir iyileşme anlamına gelir."

Memurlara da toplu sözleşme

Türkiye'nin, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) nezdinde, çalışanların bir bölümüne toplu sözleşme hakkı veren, bir bölümüne vermeyen bir ülke olarak eleştirildiğini vurgulayan Şahin, "Türkiye'nin içine girmeyi hedeflediği AB, tüm çalışanlarına toplu sözleşme, gerekirse grev hakkı veren bir yapıya sahiptir. Sadece işçilere değil, aynı zamanda diğer kamu görevlilerine, yani memurlarımıza da toplu sözleşme yapma hakkını verecek yasal bir düzenleme düşünüyoruz" dedi.

Türkiye'nin 2B sorunu

Türkiye'nin iki 2B sorunu olduğunu belirten Şahin, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bunlardan biri; Orman Kanunu'nun 2. maddesinin B fıkrasından kaynaklanan, orman vasfını kaybetmiş arazilerle ilgili vatandaşlarımızın uzun süredir yaşadığı mülkiyet sorunudur. İkinci 2B ile ilgili sorun da Baykal ve Bahçeli ikilisinden oluşan 2B sorunudur. Birinci 2B sorunu, Türkiye'nin uzun süredir sorunudur. (Her siyasi iktidar bu sorunu çözeceğiz) demiş. Biz, hükümet olarak vatandaşlarımızın o alanda yaşadığı mülkiyet sorununu çözmek için bir anayasa değişikliği gerçekleştirmiştik. Ama dönemin cumhurbaşkanı, bu anayasa değişikliğini veto etmişti. Şimdi bu konuda bir adım attık. Vatandaşlarımızın yer tespitlerini yapıyoruz. Kimlerin arazisi, evi var bunların tespitini yapacak ve buna imkan tanıyan bir yasal düzenleme yapıyoruz. Daha sonra bu vatandaşlarımıza buraların mülkiyetini vermek için ikinci bir yasal düzenleme yaparız. Bu bizim işimiz. Bunu gerçekleştireceğiz. Hiçbir proje üretmeyen, sadece itham eden siyasiler var. Bu siyasilerle ilgili sorunu da sizler çözeceksiniz. Birinci 2B sorununu biz çözeceğiz, ikinci 2B sorununu ise siz çözeceksiniz."