Dünyanın yarısını doğum sancısı tuttu
Nüfus bilimi uzmanları, bir ülkedeki doğumların ölümlerden kaynaklanan nüfus boşluğunu doldurması için kadın başına en az iki doğum gerektiğini hesaplıyor. Ancak dünyadaki 224 ülkeden sadece yarısında bu oran var.
Evrim KÜÇÜK
Dünyada geçtiğimiz yıl 83 milyon 191 bin 176 doğum gerçekleşti. Doğumların nüfusa oranını gösteren doğum oranı ise yüzde 1.13’le bugüne kadarki en yavaş artışını gösterdi. En fazla doğum 25.27 milyon ile Hindistan ve 16.3 milyon ile Çin’de yaşandı. Japonya, Almanya, İtalya, Polonya, İspanya gibi birçok ülkede doğum oranındaki artış yüzde 1’in altına indi.
Bir ülkenin gelecekteki görünümü hakkında belirleyici olan en önemli unsurlardan biri doğurganlık oranı. Demografi uzmanları, bir ülkede yapılan doğumların ölümlerden kaynaklanan nüfus boşluğunu doldurması için kadın başına en az iki doğum gerektiğini hesaplıyor. Ancak kültürel ve ekonomik nedenlerden dolayı, dünyadaki 224 ülkeden sadece yarısında bu oran tutturulabiliyor. Business Insider, nüfus artışını teşvik etmek için bazı ülkelerde ne gibi teşvikler sağlandığına yönelik bir analiz yaptı. İşte ülkeler ve nüfus artışı için alınan önlemler:
►Danimarka: Yönetim, ‘kendi aileniz için olmasa bile ülkeniz için çocuk sahibi olun’ çağrısı yapıyor. Yaklaşık 300 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe sahip bu Kuzey Avrupa ülkesinde kadınları bebek doğurmaya ikna etmek için bazı kampanyalar düzenleniyor. Örneğin Danimarkalı bir seyahat firması Spies Rejser, bu şirket üzerinden tatil rezervasyonu yapanlara 3 yıllık bebek bakım malzemesi vermeyi taahhüt ediyor.
►Rusya: Tech Insider raporuna göre ülkede ‘demografik fırtına’ esiyor. Erkekler genç ölüyor. Alkol ülkede çok yaygın ve kadınlar bebek sahibi olmak istemiyor. Rusya, 2017 yılında 12 Eylül gününü ‘Hamile Kalma Günü' ilan etti. Bu günde insanlar, çocuk sahibi olmayı denemek için işlerinden izin alıyor. Bu tarihten 9 ay 10 gün sonra, 22 Haziran’da doğum yapan kadınlar bir ödül kazanıyor.
►Japonya: Bu ülkede doğumlar, 1975 yılından bu yana, doğumların ölümleri karşılama oranının altında. Onlarca yıldır devam eden bu trendi tersine çevirmek için 2010 yılında Tsukuba Üniversitesi’nden bir grup öğrenci, çiftlere ebeveynlik provası yaptıracak bir robot bebek geliştirdi. Eğer insanler kendilerini potansiyel bir anne ve baba olarak görürlerse, bu bebeğin duygusal olarak hazırlanmalarına yardımcı olması amaçlanıyordu.
►Romanya: 1960’larda Romanya çiftler için riskli bir yerdi. Nüfus artışı durdu, hükümet de çocuksuz ailelere yüzde 20 gelir vergisi getirdi. Ayrıca boşanmaları neredeyse imkansız hale getirecek uygulamalara gidildi. Mantık şuydu; komünist rejime geleceğin işçileriyle katkıda bulunmuyorsanız, paranızla katkıda bulunursunuz. 1980’lerde kadınlar, hamileliklerini tamamladıklarından emin olmak için jinekolojik muayeneler yapılıyordu. 1989’da rejim değişti ancak Romanya halen kadın başına düşen 1.31 çocuk ile dünyada doğum oranının en düşük olduğu ülkelerden.
►Singapur: Kadın başına 0.81 çocuk ile doğum oranı düşük ülkelerden olan Singapur’da, insanları bir arada yaşamaya teşvik etmek amacıyla bir odalı dairelerin kiralanmasına sınırlama getirildi. Hükümet insanları bebek sahibi olmaya teşvik amaçlı programlara yılda yaklaşık 1.6 milyar dolar harcıyor. Aileler ilk iki çocukları için 4.400 dolar, ikinci ve üçüncü çocukları için 5.900 dolar para yardımı alıyor.
►Güney Kore: Her ayın üçüncü çarşambası Güney Kore’de işyerleri en geç 19:00’da paydos etmiş oluyor. Bugüne ‘Aile Günü’ deniyor. Kadın başına 1.25 çocuk düşen ülkede, birden fazla çocuğu olanlara nakit teşvikler veriliyor.
►İtalya: Doğum oranının Avrupa ortalamasının altında kaldığı İtalya, aileleri daha fazla çocuğa teşvik eden ülkelerden. İlanlarla insanlara çocuk sahibi olmanın önemi hatırlatılıyor. ‘Güzelliğin yaşı yoktur ancak doğurmanın vardır’ gibi afiş ve ilanlar kullanılıyor.
►Hong Kong: Birçok sanayileşmiş ülke gibi Hong Kong’da da doğumlar düşük. Yaşlıların yerini alacak gençlerin olmamasıyla ekonomi yavaşlıyor. 2013’te Singapur’daki gibi çocuk sahibi olanlara nakit yardım gündeme geldi ancak hayata geçirilemedi.
►İspanya: Doğum oranı düşerken diğer yandan işsizlik artıyor. Gençlerin yarısı neredeyse işsiz. Hükümet bu trendi tersine çevirmek için uzman kuruluşlarla biraraya gelerek toplumsal bir kampanya hazırlığı içine girdi.
Türkiye'de doğurganlık hızı düşüş eğiliminde
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılına ilişkin doğum istatistiklerini açıkladı. Revize edilen 2015 yılı verilerine göre 1 milyon 333 bin 329 olarak belirlenen canlı doğan bebek sayısı, geçen yıl yüzde 1.8 azalarak 1 milyon 309 bin 771 oldu. Geçen yıl doğan bebeklerin yüzde 51.3’ü erkek, yüzde 48.7’si kızlardan oluştu. Bir kadının doğurgan olduğu dönem (15-49 yaş grubu) boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden ‘toplam doğurganlık hızı’, 2015 yılında 2.15 çocukken, geçen yıl 2.1 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın, nüfusun yenilenme düzeyi seviyesinde olduğunu gösterdi.
Türkiye’de devlet, ‘genç nüfuslu ülke’ unvanını yitirmemek için ailelere ilk bebeği için 300 TL, ikinci için 400 TL, üçüncü ve sonraki çocukları içinse 600 TL tutarında doğum yardımı yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da genç çiftlere “En az üç çocuk yapın” çağrısını sık sık yineliyor.