Güçlü kadınlardan sıkı tavsiyeler
Üç güçlü isim. ortak yönleri; profesyonel yaşamlarının en verimli dönemlerini yaşamaları, iyi eğitimli, alanlarında isim yapmış güçlü kadınlar olmaları.
Bir psikolog. Bir televizyon dizisi yazarı. Bir dergi editörü. Dr. Susan David. Shonda Rhimes. Janice Kaplan.
Dr. David’in post doktorası Yale Üniversitesi’nden, halen Harvard Üniversitesi’ne bağlı çalışmakta.
Rhimes üniversiteye prestijli Ivy okulları arasında yer alan Dartmouth College’da gitmiş, girmesi Harvard’dan bile zor olan USC School of Cinematic Arts’ta lisansüstü programından mezun olmuş.
Kaplan ise Yale Üniversitesi mezunu.
Bir psikolog: Susan David, Ph.D.
Harvard Tıp Fakültesi’nden ödüllü bir psikolog. McLean Hastanesi’nde Institute of Coaching’in ortak kurucu ve direktörlerinden, butik bir danışmanlık bir firması olan Evidence Based Psychology’nin CEO’su. Dünya Ekonomik Forumu, Birleşmiş Milletler ve Ernst&Young’a bireysel gelişim eğitimleri vermekte. Birçoğumuz Susan David’in ismini Wall Street Journal’da en çok satanlar listesindeki kitabı “Emotional Agility” (Duygusal Çeviklik) ile duyduk. Harvard Business Review’nun duygusal çevikliği yılın yönetim şekli ilan etmesiyle kitapta David’in işlediği konseptler geniş iş çevreleri tarafından okundu, takdir gördü.
Güney Afrika’da doğmuş ve babasını kaybettiği 16 yaşına kadar orda yaşamış. Kariyer olarak psikoloji okumak istediğine karar verince, üniversiteden ayrılmış, Yeni Zelanda’da okumuş, daha sonra Avustralya’da Melbourne Üniversitesi’nde doktorasını tamamlamış. Post doktorasını Yale Üniversitesi’nde yapan David, 2009’dan bu yana Harvard Tıp Fakültesi’nde psikolog olarak çalışmakta.
► Susan David’in sıkı tavsiyesi: Duygularınızın farkına varın. Kendinizi mutlu hissetmeye zorlamayın.
Duygusal Çeviklik adını verdiği kitabında herkesi duygularıyla yüzleşmeye davet ediyor. Bazı duygulardan kaçmak, onları baskılamak veya geçiştirmek yerine, duygularınızı kendinizi daha yakından tanımak için kullanabileceğinizi yazmakta. Duygularınızı anlamaya çalışarak kişisel değerlerinizle ilgili önemli bilgiler edinir, daha mutlu ve tatmin bir hayat sürmeniz için kontrolü ele alabilirsiniz. Kitap kendi kendinizle yapacağınız yalın ancak derin bir monoloğa rehberlik etmekte. Nasıl hissettiğiniz, neden öyle hissettiğiniz, kendinize sorun.
David bir de herkesin sıklıkla yaptığı hatayı hatırlatıyor: Genel olarak mutlu değilseniz, kendinizi mutlu olmaya zorlamayın. Bunun yerine, içinizde güçlü bir şekilde hissettiğiniz negatif duygulara izin verin ve onları ve tabii kendinizi yargılamadan kabul edin. Unutmayın ki, ne kadar direnirseniz, bu negatif duyguları daha da güçlendirirsiniz.
Bir televizyon dizisi yazarı: Shonda Rhimes
Gray’s Anatomy, Scandal, How to get away with murder gibi popüler Amerikan dizilerinin yaratıcısı, yazarı, prodüktörü. Amerikan televizyonunun kraliçesi, Perşembe akşamlarının Shondaland’inin ev sahibesi. Rhimes’in “Evet Yılı” kitabı bir solukta okuyacağınız ve kendinizden çok şey bulacağınız bir kitap. Kitap birey olarak Shonda Rhimes’in iç dünyasına bir yolculuk niteliğinde. Bir yandan Shonda’nın nasıl bir insan olduğunu yakından tanırken diğer yandan “evet” demenin gücüne ve bu basit kelimenin Shonda’nın hayatını nasıl değiştirdiğine tanık oluyoruz.
► Shonda Rhimes’in sıkı tavsiyesi: Evet diyerek daha mutlu, sağlıklı, kendine güvenen size dönüşün.
2013 senesi şükran günü. O sene şükran günü yemeğini büyük aile yemekleri düzenlemekten yorulduğunu ilan etmiş anne Rhimes yerine büyük kızı Delorse üstlenmiş. Yemek hazırlıklarına yardıma gelen Shonda ablasıyla mutfakta koyu bir sohbete dalmış: daha doğrusu abla Delorse aralıksız bir şekilde sebzeleri keserken, Shonda davetli olduğu önemli etkinliklerden, katılması gereken konuşmalardan, hatta konuşmacı olarak davet edildiği gecelerden bahsetmekteymiş. Ablasının “Peki, bu davetlere gidecek misin?” sorusuna, “Tabii ki hayır çok yoğunum nasıl gideyim” diye cevap vermiş. Ablası Shonda’nın bu cevabına ağzının içinde gevelemeyi andıran ve zor duyulan bir tonda “Sen hiçbir şeye evet demezsin ki” diyerek konuyu kapatmış. İşte bu söz Shonda için büyük bir uyanışın başlangıcı olmuş. 3 televizyon programının yazarı ve yaratıcısı, 3 küçük çocuk annesi Shonda, deliler gibi çalışmaktan ve evde çocuklarıyla ilgilenmekten başka hiçbir şeye zamanı kalmadığını idrak etmiş. O an kendini savunmak için ablasına ve daha sonra birkaç ay boyunca kendi kendine yaptığı hesaplaşmada kendine. Evet, çok yoğun ve çok yorgun olduğu kesindir. Ancak hayatı boyunca hafızasına kazınacak gurur duyacağı davetlerden zamansızlıktan değil, korktuğu için kaçmaktadır.
İçine dönük bir insan olarak partiler ve sosyal buluşmalar ona göre değildir. Kapanıp saatlerce bilgisayarının başında hayalgücüyle yarattığı muhteşem kahramanlar, Dr Derek and Dr Meredith, Scandal’ın Olivia Pope’u, How to get away with murder’in savunma avukatı ve hukuk profesörü Annalise’i onun işidir. Bize kötüsü, iyisi, parlak zekası, aptallığı, kurnazlığı, entrikası, zaafları güçlü yönleriyle insanların farklı yönlerini akıcı bir üslupla hayattan kesitler vererek anlatır. Anlatımı o kadar doğaldır ve gerçeğe o kadar yakındır ki, kusursuzdur. Başarısı her an kafasının senaryolarda olmasında gizlidir. Ancak kitabında detaylı bir şekilde anlattığı gibi zor olan bu dünyaları yaratmak, karakterleri oluşturmak, birbirleri arasındaki çoğu zaman grift ilişkileri ince ince dokumak ve seyircileri ekrana bağlayan ve dizinin sonunda şaşırtan, bunu hiç beklemiyordum dedirten o ‘wauw’ faktörünü hissettirmek değildir. Zor olan sosyalleşmek, kendi yarattığı dünyanın dışına çıkmaktır.
Evet Yılı’nın özünde, Shonda’nın kendi olarak daha mutlu olmasını sağlayan şeyleri keşfetmesi ve onlara kendini zorlaması var. Nasıl başlıyor “evet” yılı? Ablasının “Sen hiçbir şeye evet demezsin ki” sözüyle bir sene boyunca önüne çıkan her şeye evet demeye karar veriyor…. Ve kararından asla ve asla dönmüyor. Bu kararı onu Dartmouth College’nin mezuniyet konuşmasını yapmaktan, Jimmy Kimmel talk show’una katılmaya, çocukları ne zaman ama ne zaman onunla oyun oynamak isterse 15 dakika oyun oynamaya, kilo vermeye ve sağlıklı olmaya evet demeye kadar götürmüş. Sonuç, daha sağlıklı, daha huzurlu, daha mutlu bir Shonda Rhimes. Kitap aynı dizilerde olduğu gibi insanı alıp Shonda’nın dünyasına götürüyor. Kendinizi daha iyi hissederken, neden ben de “evet” demeyeyim diyorsunuz…
Bir dergi editörü: Janice Kaplan
The Gratitude Diairies kitabında kendi hayatında denediği şükretme günlüğü tutma alışkanlığı okurlarıyla paylaşır. Basit bir bakış açısı değişikliğiyle başlamış herşey Kaplan için. Şükretme projesine başladığı ilk günlerde herşeyin ters gittiği bir günü paylaşıyor kitabını tanıttığı yazısında. Kötü gidebilecek herşeyin kötü gittiği bir gün... 14 yıllık emektar arabası bir daha çalışmayacak şekilde bozulmuş, komşusunun onu metroya bırakmasıyla toplantıya yetişmek üzere karşıdan karşıya geçerken üstüne gelen çamurla üstü başı mahvolmuş. Soluğu hemen karşıdaki mağazada almış, hızla üstüne uyan dar bir etek bulmuş. Toplantıya zamanında yetişmiş. Sunumunu henüz bitirmemişken toplantı yaptığı CEO “dar eteğiyle çok seksi durduğunu” mesaj atmış telefonuna. Kaplan iş yapacağı kişinin nasıl biri olduğunu henüz beraber çalışmadan görmüş olmasını bir kazanç olarak değerlendirmiş. Emek verip belli bir noktaya gelip ortaklığın bozulmasından daha kötü birşey olabilir mi! Sonra nefes almak için kendine verdiği arada sevgili arkadaşı Susan ile kahve keyfi yapmış ve gününü en ince detayına kadar anlatmış. Bir farkla - bambaşka toz pembe bir bakış açısıyla: “Arabasının bozulması talihsizlik ancak artık ömrü dolmuş, belki de yeni bir araba almanın zamanı gelmiştir. Arabasının bozulması ona komşusunun ne kadar iyi olduğunu göstermiş. Sonra suyun üzerine sıçramasıyla girdiği en sevdiği dükkanda ucuzluğa girmiş üzerinde güzel duran bir eteğe rastlamıştır. Ayrıca, etek sayesinde sunumuna dikkat edeceğine vücuduna gözünü dikmiş potansiyel bir iş ortağının gerçek yüzünü görmüştür.”
► Janice Kaplan’ın sıkı tavsiyesi: Sahip olduklarınıza, rastlantılara ve başınıza gelenlere olumlu yaklaşın. Küçük mutluluklar için şükredin. Farkında bile olmadan dünyanızın değiştiğini göreceksiniz.
Yıllarca hayatta başlarına gelen talihsizliklerden, parasızlıktan, mutsuzluktan beraber atıp tuttukları arkadaşı Susan şaşkınlık içindeymiş. Şükretme projesi ne kadar hızlı yayılmış, Janice’nin benliğini kaplamış bile çoktan. Söyle bana demiş Susan nasıl yapıyorsun bunu… ben de başlamak istiyorum hiç zaman kaybetmeden. Janice Susan’la sırrını paylaşma zamanı geldiğini anlamış. Önündeki peçeyi almış, bugün şükretmem gereken üç şey diye bir başlık atmış, altını çizmiş, peçete ve kalemi masanın üzerinden Susan’a uzatmış. Yaz demiş gözleriyle işaret ederek. Susan uzun uzun hareketsiz peçeteye bakmış. Janice arkadaşının işini kolaylaştırmak için “kolaydan başlayalım, sadece bir şey yaz” demiş. “Herşey olabilir, küçük şeyleri düşün. Bir arkadaşının mesajı. Çocuğunun sana gülümsemesi. Aldığın güzel bir haber.”
Konsantrasyonunuz şükretmekse, şükredecek çok şey olduğunu fark edeceksiniz.