Doğum, çocuk, kadın ve toplum sağlığı açısından önemli

Dünya Sağlık Örgütü’nün doğumların yüzde 15’inin sezaryen ile olmasını normal kabul ettiğini belirten Prof. Dr. Aydan Biri, normal doğumun anne, bebek ve toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BOLU (DÜNYA) – Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Aydan Biri, doğumların hastanelerde gerçekleşmesinden dolayı bebek ve anne ölümlerinde azalma görüldüğünü ancak sezaryen doğumların hala yüksek oranlarda seyrettiğini söyledi. Prof. Dr. Biri, normal doğumun anne, bebek ve toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığını kaydetti. Dünya Sağlık Örgütü’nün doğumların yüzde 15’inin sezaryen ile olmasını normal kabul ettiğini hatırlatan Aydan Biri, Türkiye’deki oranın bunun çok üstünde olduğunun altını çizdi.

Bolu’da Koru Hastaneleri, Yüksek İhtisas Üniversitesi ve Doğasında Doğum Derneği tarafından düzenlenen “3. Uluslararası Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi” tamamlandı. Kongre kapsamında gazetecilerle bir araya gelen Prof. Dr. Aydan Biri, sezaryen ya da normal şekilde olsun, doğumun dikkatle yönetilmesi gereken bir süreç olduğunun altını çizdi. Normal doğumun sağlık açısından çok çeşitli olumlu etkilerinin hala araştırma konusu olduğunu kaydeden Aydan Biri, “İmmün sistem, solunum sistemi doğum eylemi ile aktifleşiyor. Bebek, doğum kanalına girme çabası ve girerkenki dönemde son marifetlerini elde ediyor. Doğum tetikleyen mekanizmalar ve doğum son marifetleri kazanmak için çok önemli. Doğum neden ve ne zaman başlar sorusunun yanıtı hala teorik. 38 hafta oldu, doğurtalım diyoruz belki de yanlış yapıyoruz. Habersiz doğum diyorlar pediatristler, yani bebeğin haberi olmadan doğum. Buna sıcak bakmıyorlar” dedi.

Doğal doğumun toplum sağlığının oluşumunda etki ettiğini belirten Aydan Biri sözlerini şöyle sürdürdü:

“Doğal doğum çok önemli. Hatta vajinanın gebeliğin son 3 ayda mikrobiyal ortamının doğuma göre hazırlandığı bildiriliyor. Doğum yaklaştıkça mikrobiyal ortam zenginleşiyor, bebek bununla haşır-neşir oluyor, anne sütü veriyorsunuz ve ilk bağırsak sistemi öyle oluşuyor. Artan çocuk bağırsak hastalıkları, alerjiler, hatta okul başarıları vs. bir sürü konu geldi doğum şekline bağlanmaya başlandı. Çalışmaya açık bir konu, her şeyi ‘normal doğum iyi’ diye tek bir cümleyle açıklamak zor ama doğumun epigenetik bir mekanizma ile var olan bazı marifetleri tamamlayan en önemli ve kritik unsur olduğu belirtiliyor.”

ABD’de anne ölümleri arttı

Aydan Biri, DSÖ, ABD, Avrupa ve gelişmiş çok sayıda ülkede normal doğumu ön plana çıkardığını hatırlatarak, sezaryenin sanıldığı gibi çok risksiz bir yöntem olmadığını kaydetti. Aydan Biri, “ABD’de sezaryen oranları yüzde 30’a doğru gidiyor ve anne ölümleri 3 kat arttı. Artan sezaryen oranları artan anne ölümlerine mal olacak” diye konuştu.

Sezaryen doğumun toplum üremesine negatif etkisinin bilindiğini, plasenta yapışma anomalilerinin daha sık görülmeye başlandığını kaydeden Aydan Biri, “Aklı başında kimse herhangi bir neden yoksa karnının kesilmesini istemez” dedi. Prof. Dr. Biri, “Bir toplum düşünün ki, annesini eğitmiyor, kadınını eğitmiyor, bütün kadınlarının karnını açık cerrahiye maruz bırakıyor ve habersiz-plansız doğan çocuğu hastalıklara maruz bırakıyor. Hangi akıl buna izin verir. Birey kendisi izin vermemeli ve sağlık politikaları izin vermemeli” dedi.

Aşılama

Prof. Dr. Aydan Biri, boğmacaya yönelik çok sayıda dikkat çekici uyarılar yapıldığını da hatırlatarak, bebeklerde ölüm nedenleri arasında ön sıralarda yer alan boğmacaya karşı aşı konusunda farkındalığın artması gerektiğini söyledi. Boğmacanın tanısının çok zor konulduğunu, bebeğin etrafındaki kişilerin bu hastalığı taşıdığını bilmeden bebeklere bulaştırabildiğini kaydeden Aydan Biri, bebeğin doğumuna yakın onunla ilgilenecek herkesin, hatta hamileyken annenin de boğmaca aşısı olmasının tavsiye edildiğini bildirdi. Prof. Dr. Biri, “koza stratejisi” olarak adlandırılan, bebeğin temasta olduğu yakın kişilerin aşılanarak bebeğin korunmasının en iyi yöntemlerden biri olarak kabul gördüğünü hatırlattı.