Adana, lisanslı depoculukta 6 yılda 700 bin ton kapasiteyi aştı

Adana’da tarım ürünlerinin hijyenik, ekonomik ve sigortalı bir şekilde saklanmasını öngören lisanslı depoculuk kapasitesi 6 yılda 35 kat artarak 700 bin tonu aştı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Adana Ticaret Borsası (ATB) verilerine göre, kentte ilk lisanslı depo 2016 yılında 20 bin ton kapasiteyle faaliyete geçti. Bunun ardından gerek çiftçi gerekse yatırımcının ilgisini çeken lisanslı depoculukta kapasite, 6 yılda 15 lisanslı depoyla 704 bin 30 tona ulaştı. Kentte lisans alma aşamasında 165 bin ton kapasiteli 3 firma daha bulunuyor.

ATB Başkanı Şahin Bilgiç, lisanslı depoculuk uygulamasının Türk tarımında bir devrim olduğunu söyledi. Yıllarca çiftçinin arz-talep dengesizlikleri nedeniyle pazar ve fiyat sorunu yaşadığını anlatan Bilgiç, lisanslı depoların üretenin bu sorunlarına çözüm, ürünü kullanan tarımsal sanayideki firmalara da ciddi kolaylıklar sağladığını belirtti.

Üreticinin, depoya ürünü teslim ettiği zaman kendisine Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) verildiğini aktaran Bilgiç, bu senetle çiftçinin ürününü sattığı zaman parasının da aynı gün hesabına yattığını dile getirdi. Bilgiç, ayrıca ELÜS sayesinde çiftçinin istediği miktar ürünü istediği zaman satabildiğini, böylece fiyat düşükken satıp zarar etmesinin önüne geçildiğini kaydetti.

“Ürün getiren üreticiden 6 ay kira alınmıyor”

Depoya ürün getiren üreticiden 6 ay kira alınmadığını aktaran Şahin Bilgiç, şöyle konuştu: “Kendi depon da olsa ürün dursa bile zayiat veriyor. Zarar gören ürünün fiyatı da düşüyor. Çiftçi olumsuz etkileniyor. Bunların hepsi üreticinin önüne dezavantaj olarak çıkıyor. Lisanslı depoda bu sorun yok. Onun için üreticiye devlet 6 aylık ciddi manada avantaj sağlamış.” Lisanslı depoyla ürün veren üreticiden yüzde 2 stopaj vergisinin alınmaması desteğinin de çok önemli olduğunu söyleyen Bilgiç, lisanslı depolara ilginin arttığına dikkat çekti. Şu anda Türkiye'de üreticinin artık ürünü kaliteli, verimli ürettiği gibi ürününün iyi bir şekilde muhafaza edilmesi gerektiğini de görmeye başladığını, onun için de lisanslı depolara ilginin çok arttğını dile getirdi.

Türkiye’de bütün lisanslı depoların doluluk oranı yüzde 100’e yaklaştığını aktaran Bilgiç, bunun, her geçen gün de artacağını vurguladı. Sadece hububat değil, diğer ürünlerde de artık yavaş yavaş lisanslı depolara yöneliş başladığını belirten Bilgiç, “Bölgenin hala lisanslı depo ihtiyacı var. Hala lisanslı depo yapılabilir ve yatırımcımız bundan da avantajlı çıkabilir” diye konuştu.

Çiftçi, ürettiği ürünü değeriyle satıyor”

Lisanslı depolama yatırımcısı Osman Bağış da lisanslı depo yatırımında kapasitelerini 74 bin tona çıkardıklarını söyledi. Lisanslı depoculuğun devlet eliyle desteklenmesiyle artık Türkiye’de kabul gördüğünü ve çok önem kazandığını aktaran Bağış, “Lisanslı depoculukla, çiftçi ürünü değerlendiği dönemde sattığı için tüccar vasfına erişmiş oldu. Çiftçi, ürettiği ürünü değeriyle satıyor. Bu çiftçilerimiz açısından çok önemli oldu” dedi. Bağış, lisanslı depoculuğu kullanan çiftçiye sağlanan stopaj muafiyetinin devam etmesini beklediklerini kaydetti.