Bakırda yüzde 80 dışa bağımlılık kabloda üretimin bağlarını zorluyor
Elektrikli araçlardan yenilenebilir enerji projelerine kadar birçok alanda talebin katlanarak artması, bakırda arz açığın büyümesine neden oluyor. Türkiye kablo sektörünün ana gündem maddelerinden biri hammadde tedariki. Yüzde 80 ithalata bağımlı olan üreticiler, hurdayı ihraç etmek yerine sanayinin kullanımına sunulmasını talep ediyor.
Nurdoğan A. ERGÜN
Kablo üretiminin en önemli maliyet kalemlerinden olan bakır ve alüminyum fiyatlarındaki küresel oynaklık ve özellikle bakırdaki arz sıkıntısı, üretimi zorluyor. Koç Kablo Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Koç, Türkiye kablo sektörünün küresel dalgalanmalardan yoğun etkilendiğini belirterek en büyük sorunun hammadde ithalatına olan yüksek bağımlılık olduğunu vurguladı.
Koç, buna rağmen Avrupa ve Afrika’daki enerji projelerinin sektör için devasa fırsatlar yarattığını ve Koç Kablo’nun önümüzdeki 5 yılda ihracat payını yüzde 50’nin üzerine çıkarmayı hedeflediğini açıkladı. Türkiye’de üreticilerin yüzde 80 ithalata bağımlı olduğunu belirten Koç, “Üstelik hurda ithalatının yüzde 33’ü Libya’dan, ihracatının da yüzde 74’ü Bulgaristan’a yapılıyor. Yani elimizdeki hurdayı da yeterince değerlendiremiyoruz.
Oysa hurdanın yurt içinde kalması ve sanayinin kullanımına sunulması lazım” dedi. Koç Kablo olarak bu farkındalıkla hareket ettiklerini ve aylık bin tonluk geri dönüşüm kapasiteleriyle üretime değer kattıklarını belirten Koç, hedeflerinin yerli hurdaların tamamının yurt içinde işlenmesiyle sektörün ithalat bağımlılığını azaltmak olduğunu kaydetti. Koç, özellikle bakırda Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2035’e kadar küresel ölçekte yüzde 30’luk arz açığı öngördüğüne dikkat çekti. Elektrikli araçlardan yenilenebilir enerji projelerine kadar birçok alanda talebin katlanarak artması, açığın büyümesinde etkili oluyor.
3.4 milyar dolarlık kablo ihracatı var
Küresel kablo pazarında Çin ve Hindistan’ın fiyat avantajıyla, Avrupa’daki büyük üreticilerin ise markalaşma ve Ar-Ge ile öne çıktığını vurgulayan Koç, Türk üreticilerinin bu rekabetteki avantajlarını ise şöyle sıraladı: “Kalite ve maliyet dengesini aynı anda sunabilme. Siparişe özel üretim kabiliyeti ve bölgesel pazarlara hızlı erişim.
Genç mühendis kadrosu ve teknolojiyi hızlı adapte edebilme becerisi.” Bugün sektör ihracatının 3.4 milyar dolar seviyesinde olduğunu kaydeden Koç’a göre, asıl önemli olan, bu ihracatın katma değerini artırmak. Koç, “Türkiye kablo sektörünün önümüzdeki dönemde sadece miktar olarak değil, teknoloji ve markalaşma boyutunda da çok daha yukarılara çıkacağına inanıyorum” diye konuştu.
Yangına dayanıklı kablo ile niş üretim
Firma olarak 1980 yılından bu yana istikrarlı büyümelerinin sırrını ‘kaliteden asla ödün vermeyen anlayış, sürekli yatırımlarla güçlenen altyapı ve uluslararası pazarlara açık vizyon’ şeklinde açıklayan İsmail Koç, gelecek 5 yıla dair kurumsal hedeflerini ise şöyle anlattı: “İhracat payını yüzde 50’nin üzerine taşımak. Geri dönüşüm kapasitesini iki katına çıkarmak. Yenilenebilir enerji ve döngüsel ekonomiye özel, niş ürünleri portföye eklemek.
Stratejik hedeflerini gelişen teknolojiye ve küresel ihtiyaçlara göre şekillendirerek yenilenebilir enerji ve döngüsel ekonomi üzerine projeksiyonlar yaptıklarını belirten Koç, “Yapay zeka ve veri saklama merkezleri ciddi enerji çekiyor. ABD’de enerji ihtiyacı yüzde 10 artmış durumda. Biz de bu kapsamda yenilenebilir enerji alanlarında sektöre özel, daha niş ürünler için ciddi kaynak ayırıyoruz” dedi. Koç, yangına dayanıklı ve solar kablolar gibi özel ürünlerle bu dönüşüme öncülük etmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Sahra Altı Afrika’da fırsatlar artıyor
Üretimin yüzde 40’ını 50’den fazla ülkeye ihraç ettiklerini bildiren Koç, “Uluslararası pazarlardaki rekabet gücümüzün temelini, sadece ürün satmak yerine büyük enerji ve altyapı projelerinin çözüm ortağı olarak konumlanmak oluşturuyor” dedi. Koç’un aktardığı bilgilere göre, yeni ihracat hedefleri arasında Kuzey Afrika, ABD ve Balkanlar kısa vadede yer alırken, Sahra Altı Afrika’nın artan elektrifikasyon ihtiyacı ve Avrupa’nın elektrikli araç altyapısı orta vadede büyük fırsatlar yaratıyor.
Küresel ekonomideki dalgalanmalara ve jeopolitik risklere rağmen Koç Kablo’nun 2025 yılını başarılı geçirdiğini belirten İsmail Koç, yılın ilk 8 ayında üretim kapasitesini yüzde 15 artırdıklarını ve ihracatlarını yüzde 12 yükselttiklerini açıkladı. Bu büyümenin lokomotifini ise Afrika’daki elektrifikasyon projeleri ve Avrupa’daki yenilenebilir enerji yatırımları oluşturdu.
“Kablo stratejik bir sektör oldu”
Türkiye’nin 2030 yenilenebilir kapasite artırma ve 2050 karbon nötr olma hedeflerinin kablo sektörünü stratejik bir konuma taşıdığını ifade eden Koç, “Enerji dönüşümünün olduğu her alanda kablo var: elektrikli araç şarj istasyonları, akıllı şehirler, veri merkezleri, solar ve rüzgâr santralleri. Türkiye’nin 2030 yenilenebilir kapasite artırma ve 2050 karbon nötr hedefleri, kablo sektörünü stratejik bir konuma taşıyor.
Sektörün geleceğinde yangına dayanıklı kablolar, düşük karbon ayak izine sahip ürünler ve geri dönüşümden gelen ham maddeler etkin kullanımın temel başlıkları olacak. Ben bu süreci sadece bir büyüme fırsatı olarak değil, Türk sanayisinin küresel enerji dönüşümünde daha güçlü bir rol üstlenme şansı olarak görüyorum” yorumunu yaptı.