İzmir Ekonomi Üniversitesi'nden 2 milyar TL yatırım
İzmir’in ilk vakıf üniversitesi olarak 2001 tarihinde kurulan İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), yeni kampüsünün temelini attı. Güzelbahçe’de yer alacak olan yeni kampüs 6 fakülte, 3 yüksekokul, lisansüstü eğitim enstitüsü ve ortak birimler olmak üzere 18 yapıdan oluşacak.
Özlem SARSIN
Ege Bölgesi’nin iklim koşullarına uygun tasarlanan kampüste, temiz enerji teknolojileri kullanılacak ve enerji performansları optimize edilmiş binalar yer alacak. Ayrıca, yerleşke içi ulaşımı da elektrikli araçlarla sağlanacak.
Törende bir konuşma yapan İEÜ Mütevelli Heyeti Başkanı ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Güzelbahçe Kampüsü’nün tam anlamıyla hayata geçtiğinde 2 milyar liralık yatırım ile, bir üniversite tarafından tek seferde yapılan en büyük yatırıma imza atmış olacaklarını söyleyerek, 130 bin metrekare kapalı alana sahip olacak kampüste her fakültenin ihtiyacına yönelik mekanlar olacağını ve ortak alanlarla tüm fakültelerin entegrasyonunun sağlanacağını belirtti.
Ege Bölgesi’nin iklim koşullarına uygun tasarlanan kampüste temiz enerji teknolojilerinin kullanılacağını ve enerji performansları optimize edilmiş binaların yer alacağını söyleyen Özgener, “Ayrıca, yerleşke içi ulaşımı da elektrikli araçlarla sağlayacağız. Kampüsümüzün; sadece eğitim merkezi olarak değil, sosyal, sportif ve kültürel özellikleriyle zengin bir yaşam alanı oluşturarak, aidiyet duygusunun güçlenmesine de önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu da bir hayalin gerçeğe dönüştüğünü söyleyerek, “Güzelbahçe kampüsü bir dönüşüm projesidir ve sürdürülebilir bir yaşam için yaratıcı ve dönüştürücü çözümler üreten bir üniversite vizyonumuzun belki de en önemli adımıdır. Birlikte yeni ve heyecan verici bir geleceğin temellerini atıyoruz. Biliyoruz. Gelecek bugünden farklı olacak. Birçok düşünür ve bilim insanı ekolojik, dijital ve sosyal değişimin yıkıcı bir dönüşüme evrileceğini öne sürüyor. Görünen o ki, üniversiteler bu süreçte önce kendilerini dönüştürmek; ardından da toplumsal dönüşümün önemli katalizörlerinden biri olmak zorundalar. Biliyoruz. Müfredatlarımız, eğitim yaklaşım ve araçlarımız, araştırma önceliklerimiz, topluma karşı sorumluluklarımızın boyutu ve kapsamı değişecek, değişiyor” dedi.