Lojistikte bölgesel üs olacağız
10. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda Türkiye'nin 2018'e kadar lojistikte bölgesel bir üs haline getirilmesi hedefleniyor.
Canan SAKARYA
ANKARA - Hükümetin TBMM'ye gönderdiği 2014-2018 yıllarını kapsayan 10. Kalkınma Planında ulaştırma ve lojistikte yeni hedefler ortaya kondu. 2018 yılında bölünmüş yol uzunluğunun 25 bin 272 km'ye, otoyol uzunluğunun 4 bin km'ye, demiryollarında konvansiyonel ana hat uzunluğunun 10 bin 556 km'ye, hızlı tren hat uzunluğunun 2 bin 496 km'ye, denizyollarında konteyner taşımacılığının 13.8 milyon TEU'ya, Türk bayraklı deniz ticaret filosunun 14 milyon DWT'ye, havayollarında ise 232 milyon yolcu kapasitesine ulaşması planlanıyor. Plana göre, Türkiye'nin lojistik üs haline getirilmesi için ulaştırma türleri ve koridorları, lojistik merkezler ve diğer lojistik faaliyetleri ile bütünleşik lojistik master planı hazırlanacak. Bu çerçevede lojistik merkezler için rehber niteliği taşıyacak şekilde Türkiye'nin ulaştırma alternatiflerini gösteren ulaştırma koridor haritaları çıkarılacak. Lojistik merkezlerin ülke genelinde planlaması ve yatırımlarında; bölgesel potansiyel ve ihtiyaç dikkate alınacak. Lojistik pazarında faaliyet gösteren firmaların yeterli ölçek büyüklüğüne ulaşması desteklenecek. İşte o hedefler:
1 - Hızlı trende yeni hat geliyor
Ankara merkez olmak üzere İstanbul-Ankara-Sivas, Ankara-Afyonkarahisar-İzmir, Ankara-Konya ve İstanbul-Eskişehir- Antalya koridorlarından oluşan hızlı tren ağında Plan dönemi sonuna kadar 393 km uzunluğundaki Ankara-Sivas ve 167 km uzunluğundaki Ankara-Afyonkarahisar hızlı tren hatları işletmeye açılacak.
2 - Havalimanı tamamlanacak
İstanbul yeni havalimanının ilk etabı Plan dönemi sonuna kadar tamamlanarak, İstanbul'un uluslararası bir aktarma ve bakım-onarım merkezi olması desteklenecek.
3 - Yeni limanlar hizmete girecek
Türkiye'nin ihracat hedefleri doğrultusunda yeni liman kapasiteleri hayata geçirilecek, limanların demiryolu ve havayolu bağlantıları tamamlanacak. Çandarlı Konteyner limanı bitirilecek, Mersin Konteyner Limanı ve Filyos Limanı'nın yapımına başlanacak.
Önemli ticaret merkezlerinden olmaya devam edecek AB'nin ulaştırma ağlarına bağlantı sağlanacak projeler başta olmak üzere tüm komşu ülkelere ve yeni pazarlara erişim kolaylaştırılacak.
4 - Taşımacılıktan lojistiğe dönüşüm
Kalkınma Planında ayrıca Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Planı da yer alırken, söz konusu programla Türkiye'nin ihracat, büyüme ve sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmasında, son yıllarda hızlı bir gelişme gösteren lojistiğin büyüme potansiyeline katkısının artırılması ve lojistik performans endeksinde ilk 15 ülke arasına girilmesi amaçlanmakta.
Programda bu dönüşümün ayakları ise şöyle sıralanıyor: Lojistikte Strateji ve Kurumsal Yapılanmanın Oluşturulması, şehirlerde lojistik altyapının iyileştirilmesi, gümrük işlemlerinde etkinliğin sağlanması, büyük ulaştırma altyapı yaptırmalarının tamamlanması, sektörde faaliyet gösteren firmaların rekabet güçlerinin artırılması, yurtiçi lojistik yapılandırmasının yurtdışı yapılanmalarla desteklenmesi.
Sektörler itibariyle hedefler
Kalkınma Planında yer alan sektörler itibariyle hedefler ve atılacak bazı adımlar şöyle:
- Ar-Ge harcamalarının GSYH'ye oranı dönem sonunda yüzde 1.80'e çıkarılacak.
- Uzun dönemde Türkiye'nin Avrasya'nın üretim merkezi olması sağlanacak.
- Kamu alımları, yerli firmaların yenilik ve yeşil üretim kapasitesini artırmada etkin bir araç olarak kullanılacak.
- Büyük ölçekli stratejik yatırımlara olan ihtiyacın sürdüğü kimya sektöründe, petrokimya, plastik, kompozit ve ileri malzeme gibi alanlarda yeni yatırımlar için lojistiği uygun yer tahsisi yapılarak kimya parklarının kurulması desteklenecek.
- Yerli patent sayısının dönem sonunda 16 bine ulaşacak.
- 2018 yılında, yabancı turist sayısının 42 milyon kişiye, turizm gelirleri 45 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
- Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde iş hacminin 50 milyar dolar, yapı malzemeleri ihracatının 45 milyar dolar olarak gerçekleşmesi planlanıyor.
Doğurganlık 'hız' kazanacak
2014-2018 yıllarını kapsayan Onuncu Kalkınma Planı'na göre, Türkiye'de nüfus artış hızı, 2006 yılında binde 12.2 iken, 2012 yılında binde 12'ye düştü. 2006'da 2.12 olan toplam doğurganlık hızı ise 2012'de 2.08 çocuğa gerileyerek, nüfusun yenilenme seviyesi olan 2.10'un altında gerçekleşti. Eğitim ve gelir seviyesinin yüksek olduğu toplum kesimlerinde ise bu hız 1.02'ye geriledi. Doğurganlık hızının bu yıl sonu itibariyle 1.99 çocuğa kadar gerilemesi beklenirken, doğurganlık hızının, uygulanacak politikalarla 2018 yılında nüfusun kendini yenileme seviyesi olan 2.10 çocuğa yükseltilmesi hedefleniyor.