TSB: Deprem gerçeğimiz sigorta olmazsa olmazımız

1-7 Mart Deprem haftası kapsamında açıklamalarda bulunan TSB Başkanı Uğur Gülen, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olmasına rağmen sigortalanma oranının geçen yılın altında kaldığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Marmara depremi için öngörülen hasarın 100 milyar doların üstünde beklendiğini de hatırlatan Gülen, “Buna karşın bölgede sigortalanma oranı yüzde 10 seviyesinde” uyarısında bulundu.

Sigorta ve emeklilik sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, 1-7 Mart 2024 Deprem Haftası kapsamında açıklamalarda bulundu. Sigorta sektörünün olası afetlerde çok daha fazlasını yapabilecek güce sahip olduğunun altını çizen Gülen, sigortalı sayısını artırarak çok daha başarılı sonuçlara ulaşılabileceğini belirtti.

Çanakkale merkezli yaşanan son deprem nedeniyle geçmiş olsun mesajını da ileten Uğur Gülen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kahramanmaraş depremleri için devletin bütçesinden ayrılan pay 105 milyar dolar. Sektörümüz bunun 5 milyar dolarlık kısmını üstlenmiş durumda. Sigortalanma bilincimiz ve sigortalı varlıklarımız daha yüksek olsaydı, sektör olarak devletimizin üzerinden bu yükü alabilirdik. Bu da vatandaşlarımıza daha fazla yatırım, istihdam ve olanak olarak geri dönerdi.

Bizi en çok üzen hususlardan biri sigortalanma davranışının ‘risk gerçekleştikten’ sonra ortaya çıkması, ardından ise sürdürülememesi. 6 Şubat depremleri ile sigortalanma talebinde çok hızlı bir artış olsa da bu durum 2 ay sonra sönümlenerek geçen yılın aynı döneminin bile altında kaldı. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu, ayrıca iklim krizi nedeniyle dünyanın pek çok ülkesi gibi yeni afet riskleriyle karşı karşıya olduğunu hiç unutmamalıyız.”

Depremi unutmayalım yokmuş gibi davranmayalım!

Yalnızca afet bölgesinin değil, tüm Türkiye’nin 6 Şubat depremlerinin ardından deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleştiğini hatırlatan Gülen, “Sigorta kıymet bilmektir” anlayışına sıkı sıkı sarılmamız gerektiğini vurgulayarak, “Depremi, deprem olduğunda hatırlayıp zaman geçtiğinde unutmak, yokmuş gibi davranmaktan kaçınmalıyız. Depremlerde kaybedilen hayatları yerine koyamayız ama deprem zararını azaltmak için toplumsal olarak bilinçlenerek sağlığımızı ve bin bir emekle sahip olduğumuz varlıklarımızı sigorta ile güvence altına alabiliriz” şeklinde konuştu.

Çalışanlar deprem eğitimi aldı

Türkiye Sigorta Birliği çalışanlarının deprem sırasında yapılacaklarla ilgili eğitim aldığını da belirten Başkan Gülen şöyle konuştu: “Sektörümüz, Kahramanmaraş depremlerinin ardından çok zorlu bir sınavdan geçti. Ancak tüm paydaşlarımızla birlikte aldığımız hızlı kararlar ve aksiyonlar sayesinde bu süreci alnımızın akıyla tanımladık.

Çalışanlarımızın olası bir depreme ya da afete tüm yönleriyle hazır olmasını çok önemsiyoruz. Önce çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığı, ardından da verdiğimiz hizmetlerin aksamaması için bu eğitimler kritik değerde.”

Sektör desteğini sürdürüyor

 2023 yılında ülkemize büyük acılar yaşatan ve asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş depremlerinin ardından sigorta şirketleri; 13,3 milyar TL nakdi yardım, 5,6 milyon TL değerinde konteyner, 92 tır, 9 ambulans, 10,4 milyon TL değerinde yardım gereçleri, 5,4 milyon TL değerinde hijyen malzemesi, 400 bin adet kıyafet, 4 sahra mutfağı, 300 bin gıda yardımı, TEV ile ortaklaşa 100 üniversite öğrencisine 4 yıllık burs imkânı sağladı. Sigorta sektörü, birinci yılını geride bıraktığımız asrın felaketinin ardından bölgenin eski günlerine dönebilmesi adına desteklerine aralıksız şekilde sürdürüyor.

Marmara’nın yüzde 10’u sigortalı

Araştırmalar neticesinde olası Marmara depremi için öngörülen hasarın 100 milyar doların biraz üstünde beklendiğini belirten TSB Başkanı Uğur Gülen, bunun yalnızca yaklaşık yüzde 10’unun sigortalı olduğunu hatırlattı. Sektörün ödediği ve üstlendiği tazminatlarla yalnızca 2023 yılında ‘günde 260 bin kişinin’ hayatına dokunduğunu ve günlük 1,2 milyar TL gibi bir tutarı ekonomiye döndürdüğünü ifade eden TSB Başkanı, “Farkındalığı ve buna bağlı olarak sigortalanma oranlarını artırarak çok daha iyi sonuçlar almamamız, ülkemizin ve vatandaşlarımızın geleceğini korumamız mümkün” dedi.