Tarımda kalkınma modeli gibi proje: Hudutsuz köyler!
İbrahim EKİNCİ
İSTANBUL - Tarımda çok önemli bir proje geliştiriliyor. Gruplar çalışma yapıyor. İncelemeler, değerlendirmeler sürüyor. Proje de gittikçe şekilleniyor. Bilindiği gibi Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye tarımını havza bazına oturtma projesi yürütüyor. İklim ve ürün desenine göre Türkiye 30 havza olarak ele alınıyor. Şimdi bu projeyi ateşleyecek, kendi içinde de başlı başına bir kalkınma modelini düşündüren yeni bir proje geliştiriliyor.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları gazetemiz DÜNYA'yı ziyaretinde ipuçlarını anlattı. Yeni proje aslında 'Havza Bazlı Üretim Modeli Projesi'nin temelini oluşturacak. Ancak asıl hallettiği konu, arazi toplulaştırması, ölçek yaratma ve verimlilik!.. Bu konulara oldukça pratik bir çözüm getiriyor. Çünkü bir köyü, hatta beş köyü tek bir üretim birimi gibi ele alıyor. Hudutsuz Ürün Köy Projesi, adından da anlaşıldığı gibi hem kendi içinde tarla arazi hudutlarını kaldırdığı, hem de sınır köyle hudutları kaldırdığı için hudutsuz köy!
Bir köyün arazisi, kendi içinde birleştirildiğinde neler olabilir? Büyük arazi birimleri ortaya çıkar, köylü için daha değerli ve ölçek isteyen katma değeri yüksek ürünlere geçilebilir. Diyelim arpa buğday bırakılıp, şimdilerde çok sıkıntısı çekilen yağlı tohumlar veya yem bitkilerine geçilebilir. Diyelim 100 traktörle işini görebilen bir köyde işler 3 - 5 traktörle görülebilir. Muazzam atıl kapasite önlenmiş olur. Dağınık, atomize olarak üretim dışı kalmış, her biri bir yerde tarlalar arasında trafik yaratan onlarca traktörün yakıt maliyeti en aza iner. Bir köy büyüklüğündeki bir işletme güce kavuşur, tekniğe, teknolojiye para yatırabilir. Mirmahmutoğulları ile bu yeni projeyi konuştuk.
Suşehri’nde 3, Koyulhisar’da 2 köyde pilot uygulama başladı
[PAGE]
Suşehri’nde 3, Koyulhisar’da 2 köyde pilot uygulama başladı
Arazi toplulaştırması yapılıyor. Hudutsuz Köy projesi ne amaçla uygulanacak?
Ülkemizin tamamında kadastro çalışmaları bitirildi. Ebeveynlere ait araziler miras yoluyla parçalanınca, geçimlik ihtiyacını sağlayamayınca insanlar köyü terk ediyorlar. Parseller bir arada olsa 50 dekar olacak. Küçük ve dağınık parseller toplamda değerlendirilemeyen varlığı oluşturuyor. Ne yapabiliriz? Köyün bütün sınırlarını kaldırdığınızı, köyü tek bir birim olarak ele aldığınızı düşünün! Vatandaşın arazisinin dağınık olmasının önemi kalmıyor. 50 dönümse 50 dönüm oluyor.
Bu nedenle buna 'Hudutsuz Ürün Köy Projesi' adını koymuştuk. Sınırları kaldırıyor, parçalı araziyi birleştiriyor. Bu projeyi geliştirirken, Sivas'ta geçtiğimiz günlerde tüm paydaşların katılımı ile çalıştay düzenledik. Sivas'ta 5 köyü inceledik. O köylerin arazisini işleyen 121 traktör var. 5 köyün tamamı 7 bin dekar. Hudutları kaldırdığımızda 14 soklu pulluk kullanırsan traktör sayısı 121'den 3'e düşüyor.
Proje sınırları kaldırmayı öngörüyor ama vatandaş toprağını vermek istemeyebilir...
Tamamen rıza üzerine olacak bir sistem. Mazotta yüzde 100 dışa bağımlıyız ve çok pahalı kullanıyoruz. Dünyada miras yoluyla arazisi küçülen başka bir ülke yok. Arazide dekar başına 5.2 TL mazot gidiyordu. Şimdi aynı soklu pulluk kullanılırsa 0.9, 14'lük soklu pulluk kullanılırsa 0.3 TL'ye düşüyor. Çözüm ölçeği büyütmek. Hem maliyetleri düşürecek hem de katma değeri yüksek ürünler elde edeceğiz. Anadolu'ya tarımsal endüstriyi yaygınlaştırmanın yolu da buradan geçiyor.
Pilot uygulamadaki bu köyler sınır mı?
[PAGE]
Pilot uygulamadaki bu köyler sınır mı?
Köyler sınırdaş. 3'ü Suşehri'nde, 2'si Koyulhisar'da. İncelemelerimiz sonucunda ürün çeşitliliğine gideceğiz. Başka köylerden de talep gelmeye başladı. Çalışma yaptık. 5 hafta
sürdü, 7-8 kişi çalıştı. Havza ölçek büyüklüğüyle anlamlı hale geliyor. Ürün desenleri üzerinde inceleme yaptık. Orda normalde buğday, arpa vardı. Gördük ki hiç zirai ilaç kullanılmadan domates ve fasulye yetişiyor.
Nasıl bir sistem kurulacak?
Sistem şöyle; Bir şirket kuruluyor. Köylü ya arazinin yüzeyini kiraya veriyor ya da arazinin yüzeyi oranında hissedar oluyor. Ya ortak olursun ya da kiraya verirsin. Vatandaşın geliri 5 kata, 10 kata çıkacak. Şirkette çiftçi de çok büyük kar elde edecek. Etüt yaptığımız yerlerde toprak sahiplerinin çoğu İstanbul'da Ankara'da. Ver kiraya toprağını, minimum 100 dekar olacak ancak toplulaştırma yapacağımız için bu 120 dekara çıkacak. Yollar sınırlar hep bu arazilere katılacak hiç kimsenin aleyhine değil.
Köy arazisi birleşti. Üretim deseni değişti. Bu projenin içinde hayvancılık nerede duruyor?
Türkiye'de büyükbaş hayvancılık her zaman sorun olmaya mahkum. Ekolojimiz büyük baş hayvancılığa müsait değil. Yarı kurak bir ülkeyiz ve Anadolu coğrafyası küçükbaş hayvancılığa uygun bir coğrafya. Türkiye'nin et sektöründeki sigortası küçükbaş hayvan. Büyükbaş hayvancılığı da terk edemeyiz. Bunu önlemenin en önemli yolu ölçek büyüklüğündeki arazilerde yem yetiştireceksiniz. Olayın sosyo ekonomik boyutu var. Hayvancılığı geliştirmek de şirketin amaçlarından biri olacak. Türkiye'de 40 milyon insanın üzerinde tapu var. Maliyetler düşecek. Traktör sayısı azalacak. Traktör çöplüğü var Türkiye'de. Yasal düzenleme yapılacak.
Dilekli’de tarımsal alan iki kattan fazla büyüdü
[PAGE]
Dilekli’de tarımsal alan iki kattan fazla büyüdü
Dilekli Köyü, projenin pilot köylerinden biri. Köyde, 10 bin 807 dekarda etüt yapıldı. Proje öncesi toplam tarımsal alan 2 bin 570 dekardı. Bunun bin 799 dekarında üretim vardı. 770 dekarı kullanılmıyordu. Dilekli Köyü'nde de, Türkiye'nin binlerce köyünde olduğu gibi işletme büyüklüğü 15.8 dekarla dramatik ölçüde küçüktü. Üstelik işletme başına düşen bu toprak da ortalama 1.9 dekarlık parsellere bölünmüş ve köy arazisinin farklı bölgelerine dağılmış vaziyetteydi.
Köyde 351 mülk sahibinin 499 parseli vardı. Proje ile birlikte bütün rakamlar değişti!.. Bir kere proje sahası olarak 4 bin 171 dekar alan belirlendi. Böylece köydeki tarımsal alan iki kata yakın büyüklüğe ulaştı. 499 parsel, 7 parsel olarak bütünleştirildi. 3 bin 944 dekar alan kullanıldı. Yani kullanılan tarımsal alan iki kattan fazla büyüdü.
Sonuçlara gelelim... Proje sonrasında bin 601 dekar alan kazanıldı. Kullanılan tarımsal alan artışı yüzde 119.2 düzeyinde gerçekleşti. Proje öncesinde buğday ve yonca yetiştilen, önemli bir kısmı da nadasa bırakılmış olan Dilekli Köyü'nde proje sonrası yoncanın yanı sıra çok daha değerli ürünler; ceviz, badem, slajlık mısır ve kuru fasulye üretimi planlandı. Dilekli Köyü'nde hayvan varlığı 452 adet. Bunlar için de 226 dekarlık alan ayrıldı.
Aydınlar, buğday ve yoncadan cevize, bademe, bibere geçiş yaptı
Aydınlar Köyü'nde 13 bin 860 dekarda etüt yapıldı. Bu etütle birlikte ne kadar alanın projeye katılabileceği saptandı. Proje öncesi köydeki toplam tarımsal alan bin 470 dekardı, bunun da ancak bin 29 dekarı kullanılıyordu. Proje öncesi işletme büyüklüğü 18.2 dekardı. Çitfti ailesi başına düşen bu 18.2 dekar toplu değildi, her biri ortalama 1.6 dekar büyüklüğünde, köy arazisinin farklı bölgelerine dağılmış durumdaydı. Proje alanında tarımsal mülk sahibi sayısı 250 kişiydi ve bu kişilerin toplam 489 adet parseli vardı.
Aydınlar Köyü'nde, 'Hudutsuz' projesi için 2 bin 49 dekarlık alan belirlendi ve bunlar toplam 8 adet parsel olarak planlandı. Proje sonrasında bin 919 dekarlık alan kullanıldı. Hazine arazileri hariç proje sonrasında 260 dekar alan kazanıldı. Ayrıca 319 dekar Hazine arazisi tarıma kazandırıldı. Böylece toplamda 579 dekar kazanılmış oldu. Tarımsal alanlarda yüzde 86.5 artış gerçekleşti. Başka bir ifade ile iki kata yakın artış oldu. Aydınlarda proje öncesinde buğday, yonca ekimi vardı ve tarlaların bir kısmı da nadasa bırakılmıştı. Proje sonrasında Dilekli köyünde olduğu gibi ceviz, badem, yonca, slajlık yem, kuru fasulye, domates ve biber üretimi planlandı. t52 adet hayvan bulunan köyde 130 dekarlık alan hayvancılık ve tarımsal üretim alanı olarak belirlendi.