Endüstri 4.0'a uyumun gerek şartı 5G aşamasına geçmektir
Tepav Direktörü Güven Sak'ın uyarısını dikkate alarak, "köprülerimizle övünelim, gururlanalım", ama "fiber optik kablo altyapısını" da gerek şart olarak görelim.
RÜŞTÜ BOZKURT
Ülkemizde Endüstri 4.0 tartışmaları gündeme oturdu. Sektörü yakından bilenler, "Endüstri 4.0'ın omurgası 5G'ye geçiştir" diyor. Değişik ortamlarda tartışılan 5G aşamasına geçiş ile Endüstri 4.0 aşamasına uyum konusunu ayrıntıda irdelemek gerekiyor.
Cahit Büçkün, "Çok geç olmadan şimdi 5G" başlıklı yazısında konuyu ele alıyor. Öncelikle 5G'nin ağların ağı olduğu gerçeğinin altını çiziyor: Sabit, mobil ve uydu sistemlerini tümünü kapsıyor. Başka bir anlatımla, yakın gelecekte endüstriyel ekonomiden internet ekonomisine geçilmesi sürecinde 5G yaşam biçimlerimizi ve yaşam tarzlarımızı derinden etkileyecek.
5G NEDİR?
Büçkün ve diğerlerinin çalışmalarında 5G'nin ne olduğu anlatılıyor: Öncelikle bilgi işlem platformudur. İletişim sistemi olmanın ötesinde, ağların, uygulamaların, bulut hizmetlerinin ve donanımların buluştuğu işlem platformudur.
Ürün-hattı yapıların platform yapılarına dönüşmesi sürecinde gözlendiği gibi, iletişim teknolojilerinin kazandırdığı ölçeklendirme, hız, esneklik, verimlilik, ekonomi, çeşitlili açık ağ özellikleriyle yapay zeka, makinelerin öğrenmesi, büyük veri ve analitik gibi teknoloji ve işlemlerin sağlayacağı işlevsellikleri giderek atmaktadır.
Konu uzmanlarının altını özenle çizdiği bir başka özellik,5G'nin yazılım-odaklı açık yapısının yenilikçi uygulamaları hızlandırmasıdır.
Netaş Genel Müdürü Müjdat Altay'ın vurguladığı gibi, orta ve uzun dönemli gelecekte, çok farklı ihtiyaçları karşılayan ve hizmet sunumunu yaygınlaştıran, hizmet kalitesini artıran, sanal ve artırılmış gerçeklik alanında özellikle nesnelerin interneti bağlamında potansiyeller sunan yeni bir teknolojik aşamadır. Bağlantı Noktası dergisindeki analizlerde belirttiği gibi, internet hızını artıracaktır ve içeriğini zenginleştirecektir.
HAYATTA NELERİ DEĞİŞTİRECEK?
Geleneksel endüstriyel ekonominin de etkileşim alanında bulunan imalat, sağlık, savunma, eğitim, perakende satışlar, ulaşım, enerjinin üretimi, dağıtımı ve kullanımı, yerel yönetim hizmetlerini köklü biçimde değiştirecek. Nesnelerin interneti bağlamında telefonlarımıza milyonlarca eşya bağlantılı hale gelecek.Bir hesaplamaya göre 3 yıl sonra 2020 yılında evlerimizde ortalama 500 sensörlü eşya bulunacak.Bir kilometrekare alanda 1 milyondan fazla bağlantılı cihaz sorun yaratmadan işlevlerini yerine getirebilecek. İşlerin yapılması sırasında gecikmeler azalacak, eşzamanlı işlem yapabilme potansiyeli ciddi kaynak tasarrufu yaracak; önemli zaman kazancı sağlayacak. Çok farklı mekanda bulunan insanlar uzaklara bilgi ve becerisini sunabilecek; birbirinden kilometrelerce uzaktaki doktorlar birlikte ameliyat yapabilecek. Gecikmeler bir ile 10 milisaniye düzeyine inecek. Kullanılan frekans değişecek, 5G ile GGHz-100 GHz arası frekanslar kullanılacabilecek. Hızlar artacak, kapasiteler büyüyecek, mimumum zaman kayıpları ve çok yaygın bir kişiselleşme yaşacacağız. Yakın gelecekte 5G aşamasına yaygın biçimde geçilince iş yapma biçimleri ve tarzları da değişecek. Üretim alanındaki sektörler bugünkinden farklı yapılarda olacak, yeni sektörler arasındaki işbirlikleri ve iş bölümü daha yoğunlaşacak. Jeremy Rifkin'in üzerinde özellikle durduğu gibi, ortak değerler, ortak irade, ortak yararlar, ortak projeler ve ortak kurumlar farklılaşacak. IT yaşamı zenginleştiren maddi ve kültürel alanın her yanıyla bütünleşecek.
KÖPRÜLERİMİZİ ÇEŞİTLENDİRMEK GEREKİYOR
Boğaziçi'nin üç gerdanlığı olan, Körfez'i aşan ve Çanakkale Boğazı'nda yükselen köprüler fiziki sermaye olarak çok önemli. Biz ulaşım sağlamak için bu köprülere abanırken, Güven Sak'ın uyarısını da ciddiye almak zorundayız. Güney Kore'den söz ederken, "Memleketin toplam karayolu ağı 1,1 milyon kilometre, fiber optik kablo ağı ise 240 bin kilometre. Kore'de kilometre kareye 6 kilometre fiber optik kablo düşerken, Türkiye'de bu uzunluk 300 metre civarında" diyor.
Köprülerimizle sevinelim, gururlanalım ama 5G aşamasının fırsatlarından yararlanmanın gereklerinden biri fiber optik kablo altyapısı ise onu da ihmal etmeyelim; gecikmeyelim ve eşzamanlı gerçekleştirelim ki endüsri 4.0 aşamasını yakalama fırsatımız olsun. Uzmanı olmadığımız, dışardan gözlem yaparak bilgilendirme sorumluluğu üstlendiğimiz için yanılabilme olasılığımız var. Her zaman yaptığımız çağrıyı yaparak yola çıkalım: Bizim burada aktarmaya çalıştıklarımızın eksikleri tamamlanmalı, yanlışları düzeltilmeli, bizim yanılabilme özgürlüğümüzün ayakları sağlam yere bastırmalıdır. O zaman "bekle-gör" anlayışının edilgenlik tuzaklarına düşmeden 5G konusunun aşağıda başlıklar halinde sıralamaya çalışacağımız programını hızla hayata taşımalıyız.
ÜÇ AŞAMALI ORTAK PLAN
Bütün ekonomi aktörlerinin, siyasi iradenin, bürokrasinin, STK'ların girişimcilerin hayata taşımaları gereken ortak plan üç aşamalıdır: Temel altyapıların hızla gerçekleştirilmesi, yapılacak işlerin tanımlanması ve yarattığı sonuçların geri-bildirim döngüsüyle izlenerek ilerlenmesi. Eğer 5G alanında çağın saygın üyelerinden biri alacaksak, sabit iletişim altyapılarını aşırı değerlendirmenin tuzaklarına düşürmeden tanımlamalı, bir dinamik envanteri elimizin menzili altında hazır tutmalıyız. Aynı sorumluluğu, mobil iletişim ve uydu iletişimi alanında da yerine getirmeliyiz. Bulut konusunda bir stratejimiz yoksa, yer tesislerinin konumunu iyice analiz etmemişsek çabalarımız uygun bedeller ödeyerek hedeflere ulaşamayız.
Bizler 5G'nin bilgi işlem platformu olduğunu kavrıyor; ağların ağı olduğunu anlıyorsak, uygulama alanlarının yaygınlığı, genişliği ve derinliğine göre alternatif tepkilerimizin neler olacağını da bir ortak akıl aracı olarak ortaya koymalıyız. Filozofun dediğini anımsayalım: "Birisi beni ilk kez kandırıyorsa yüzde 100 suçludur. Aynı kişi beni ikinci kez kandırıyorsa, suçun yarısı benimdir. Üçüncü kez kanıyorsam, yüzde 100 suçu kendimde aramalıyım." 5G tam da bu anlayışla ele alınması gereken bir gelişmenin adıdır.
İşyerleri bazında ölçeklendirme soru üzerinde kafa yormalıyız. Esneklik, hız ve verimliliklerin yarattığı yeni üretim ilişkileri ve bölüşüm değerlerini kavramalıyız. Otomasyon ve yapay zekanın, insanın yerini alma olasılığının olumsuz etkilerini nasıl en aza indireceğimizi alabildiğine sorgulamalıyız. Makinelerin öğrenmesinin insan-iş ilişkilerindeki olası yeni boyutları üzerinde öngörülerde bulunmalıyız. Büyük verinin ehlileştirilmesi ve analizi ile bilgiden değer üretmenin yeni koşullarına göre kendimizi konumlandırmalıyız. IoT' nın yaratacağı yeni iş modelleri ve toplumsal enerjinin etkin kullanımını dert edinmeliyiz.
İş yerlerindeki insanları 5 yıl içinde etkileyecek gelişmeler
1- SINIRSIZ İLETİŞİM OLANAKLARI
İşbirlikleri artacak İş bölümleri farklılaşacak Yaşam biçimimiz değişecek Yaşam tarzlarımız etkilenecek Yeni talepler belirginleşecek Ürünlerin doğası değişecek Mesleklerin doğası değişecek
2- SINIRSIZ BAĞLANTI İMKANLARI
Gözetim ve denetim yapısı değişecek Geri-bildirim döngüleri karmaşıklaşacak
İnce ayar ve ilerleme ileri uzmanlık gerektirecek
Bilgelik en önemli emtia haline gelecek
3- YENİ TOPLULUKLARIN OLUŞUMUNU KAVRAMA
Platform yapıları yeni topluluklar oluşturacak
Nöropazarlama insan davranışlarını öngörebilecek
Tüketici değer, beklenti ve davranışları değişecek
4- YENİ KOMBİNASYONLAR VE KOORDİNASYON İHTİYACI
Girdi kombinasyonları farklılaşacak
İş süreçleri yapı ve işlev değiştirecek. İşgücü profillerinde radikal değişmeler olacak
5- BİRİKİMİN YENİ KURALLARININ KAVRANMASI VE ALTERNATİF TEPKİ BİÇİMLERİ
Birikim yeteneği farklılaşacak Değişmelerin ve krizlerin fazları değişecek
Erken uyarı mantığı yerini eşzamanlı uyarıya bırakacak