İş dünyası her türlü politik atraksiyonun dışında olmalı

"İş dünyası hükümeti desteklemeyebilir" diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Hükümete karşı eleştirilerin ortaya konacağı yer işadamı dernekleridir" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


Canan SAKARYA

ANKARA - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, iş dünyasının her türlü politik atraksiyonun dışında olmak zorunda olduğunu belirterek, "İş dünyasına ekonomiyi etkileyebilecek eylemler içinde olmamasını tavsiye ediyoruz"dedi. Gezi Parkı olaylarına ilişkin olarak DÜNYA'nın sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, bir takım çıkar gruplarının yaşanan olaylar vasıtasıyla kendi politik hedeflerine ulaşmak istediklerini ileri sürerek, "İş dünyası  her türlü politik atraksiyonun  dışında olmak zorunda. Hükümeti desteklemeyebilir, hükümete karşı eleştirisini ortaya koyabilir ama bunun ortaya konulacağı yer bir takım işadamları dernekleri, bir takım işveren sendikalarıdır. Gerektiğinde sahaya da insin ona da bir şey demiyoruz ama böyle kritik bir noktada Türkiye ekonomisini etkileyebilecek bir takım eylemler içinde iş dünyasının olmamasını tavsiye ederiz doğrusu da budur" dedi.

Bazı bankalar destek verdi

Başbakanın bazı özel bankalara ilişkin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Çok açık bir şekilde bu olayların arkasında provokatif bir takım destekler ortaya koyan bazı bankaların üst düzey yöneticileri oldu. Dünyanın pek çok yerinde böyle olaylar oluyor. Mesela Wall Street olaylarının arkasında ABD'nin hangi özel bankasının üst düzey yöneticileri bu kadar net bir şekilde ABD hükümetinin karşısında yer almıştır, bu anlaşılabilir bir olay değil. Böyle bir ortamda herkesin akıllı hareket etmesi gerekiyor, akıl dışı yapılan her hareket bunu yapana ve ülkeye zarar verir biz de ülkemizin zarar görmesini istemiyoruz" diye konuştu.

'Faiz lobisi sözü boşuna söylenmedi'

"Sayın Başbakan faiz lobisi sözünü boşuna söylemedi" diyen Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:  "Türkiye'yi zayıflatmak isteyen Türkiye ekonomisi üzerinden yıllardır suyun taşıyla suyun kuşunu vurmaya alışmış olan iç ve dış çevreler var, mali piyasalardaki oynamalardan bir takım kazançlar elde edecekler. Buna karşı uyanık olmak gerekir. Sıcak para çıkabilir ama daha önemlisi döviz kurları üzerindeki oynamalarla Türkiye'nin dış borcunun arttığını ve borsada oynamalar olduğunu görüyoruz ama Türkiye ekonomisi makro ekonomik dengeler itibariyle güçlü istikrarlı bir ekonomidir bu hareketlerden kalıcı olarak etkilenmeyecektir. Bu denizlerde büyük dalgaların oluşması gibidir biz sörfe binip büyük dalgaların üzerine çıkmayı başarabilirsek Türkiye ekonomisi buradan güçlenerek çıkar."

'Kimse bulanık suda balık avlamasın'

Güvenlik kuvvetlerinin, Gezi Parkı'nda çevre duyarlılığı ile eylem yapanlar ile provoke etmek isteyenler arasında ciddi bir ayrım koyduğunu belirterek, "Bu işi yurtdışı boyutlarıyla da takip etmeye çalışıyoruz. Türkiye hak etmediği bir manzara ile karşı karşıya. Artık yeter, çok uzadı, gerekli talepler ve mesajlar alındı. Türkiye demokrasinin geldiği seviyeyi göstermesi açısından önemlidir ama kimi çevrelerde bulanık suda balık avlamaya kalkmasın" dedi.

Uzlaşı ortamını sağlayacak tüm adımları destekliyoruz

Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (BUSİAD) Çekirge Toplantısı'na Gezi Parkı olayları damga vurdu. "Uzlaşı ortamını sağlamak amacıyla atılan ve atılacak tüm adımları destekliyoruz" diyen TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmada yaşananları iyi anlamanın demokratikleşme yolunda Türkiye'ye önemli katkılar sağlayacağını düşündüğünü söyledi. Çoğulculuk, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verme kültürünün çağdaş demokrasilerde birey-devlet ilişkisinin sağlıklı kurulabilmesi için ön şart olduğuna vurgu yapan Yılmaz, "Bu şartın oluşmaması, devlet-birey ilişkisini zayıflatmakta, bireylerde dışlanmışlık hissi yaratmakta ve vicdanları yormaktadır. Demokrasiler bu niteliklere sahip olduğu ölçüde bireylere huzur ve güven sağlamaktadır. Aslında demokratik standart dediğimiz de budur. Şiddete başvurmadan,  provokasyonlardan etkilenmeden ileri demokrasi taleplerini ortaya koyan gençlerimizi de bu çerçevede değerlendirmek ve takdir etmek gerekir. Gençlerimizin demokrasi refleksi Türkiye'nin geleceğinin de güvencesidir. Demokratik standartlar ancak ileri demokrasi talebi ile mümkün olabilir, dolayısıyla ileri demokrasi talebinden hepimizin memnun olması gerekir" dedi.

'Barış üslubu olmalı'

Ön yargıları bir tarafa bırakıp daha fazla iletişim içinde olmanın gerekliliğine değinen Yılmaz, yumuşak bir siyaset üslubunun benimsenmesinin de şart olduğunu ifade etti. Yılmaz, "Güven, uzlaşma ve barışı tesis edecek bir üslubu kurmalıyız, hakim kılmalıyız. Çatışmacı üslup Türkiye'nin sorunlarını çözmek için ihtiyacımız olan güveni sadece zedeler. Bu uzlaşı ortamını sağlamak amacıyla atılan ve atılacak tüm adımları destekliyoruz. Bunları, hem ülkemizdeki umutları, moral bozukluğuna çevirecek hem ülkemizin dünyadaki itibarını zedeleyecek şekilde yönetmemeliyiz. Çevre duyarlılığı ile başlayan ancak gelişen idare zafiyetleri ile olayları bu kadar büyütüp, vatandaşlarımızın zaman zaman tahammül sınırını aşacak bir noktaya getirmemeliyiz" diye konuştu. Yılmaz, sivil bir Anayasa'nın yapılması gerekliliğinin de altını çizdi.

Ötekileştirme kavramının içine girmeden birbirimizi anlayalım

[PAGE]

Ötekileştirme kavramının içine girmeden birbirimizi anlayalım

MÜSİAD Aydın Şubesi'nin açılışı öncesinde Genel Başkan Nail Olpak, Genel Başkan Yardımcıları Nazım Özdemir, Abdurrahman Kaan ve Aydın Şube Başkanı Hakan Yıldırım, Vali Kerem Al'ı ziyaret etti. Ziyaretin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak,
Gezi Parkı olaylarıyla gerilen ortamdan Türkiye’nin zarar görmeden çıkabileceğini söyledi. Olpak, 'Gezi Parkı olaylarında Türkiye'nin farklı düşünceleri şiddet içermemek ve görmemek kaydıyla ifade edilmeye izin vermeye ihtiyacı vardır. Kolay ele geçirilmeyen huzur ve istikrarın korunmaya da ihtiyacı var. Duygusal olmadan, ötekileştirme denilen kavramın içerisine girmeden birbirimize anlamaya ihtiyacımız var. Gezi Parkı içinde eylemciler gayet mantıklı şekilde eylemlerini götürüyorlar. Ama gezi parkı dışında başka gruplar var. Gezi parkı içindekiler de dışarıdakilere tepki gösterdiler. Böyle bir ayrışma içine girilmesini sağlıklı buluyorum. Elbette provakasyonlar var, ancak Türkiye'nin bunları rahat şekilde aşabileceğine inanıyorum. Yeter ki sağduyulu olalım. Sağduyu olan insanları dinleyelim. Onların haklılığını haksızlığını ayırt edelim, onların da tasvip etmediği provakatörlerin ekmeğine yağ sürmeyelim" dedi.

'Huzura sahip çıkalım'

Türkiye ekonomisi ve son büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Olpak, "Son açıklanan rakamlar ve önceki büyüme rakamlarına bakıldığında Türkiye son 16 çeyrektir büyümeye devam ediyor. 16 çeyreğin 8'inde büyümemiz biraz hız kesmişti. Son çeyrek rakamları büyümemizin hızının arttığını gösteriyor. Bu bizim için önemli. Büyümenin iç ve dış pazara etkisine bakıldığında, ihracatta maalesef dış pazarların etkisiyle biraz daralma olmakla beraber, iç pazarda geçen yılki daralmanın aksine, bu yıl tam rahatlama olmasa da arzu edilen bir gerçekleşme olduğunu görüyoruz. Huzurumuzu, güvenimizi ve istikrarımızı bozmaz, ona sahip çıkarsak; hükümetin belirlemiş olduğu planın belki de bir miktar üzerine çıkılabilecek bir büyüme ile karşılaşabiliriz" diye konuştu.