'Turkcell, telekom sektörünün 1 numaralı oyuncusu olacak'

New York Borsası'ndaki 15. yılını kapanış gongunu çalarak kutlayan Turkcell, Türkiye'de tüm telekom sektöründe liderliği hedefliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ÖMER TÜRKDÖNMEZ

NEW YORK - Turkcell'in New York Borsası'na kote olmasının 15. yıldönümü, geçtiğimiz salı günü Wall Street NYSE'de düzenlenen kapanış gong töreni ile kutlandı. Törenin ardından New York'ta bir grup ekonomi gazetecisi ile bir araya gelen Turkcell CEO'su Kaan Terzioğlu, geçen 15 yıl içerisinde New York Borsası'na kote şirketler arasında "İlk 500" içerisinde yer almayı başardıklarını belirterek hedeflerinin "İlk 200" olduğunu açıkladı.

Turkcell'in 4.5G ihalesinde izlediği stratejiye ve Turkcell Grup'un belirlediği yeni yapılanma hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulunan Terzioğlu, "Turkcell Türkiye olarak hedeflerimizi büyüttük. Toplam telekom sektörü, Turkcell'in açık ara lider olduğu mobil iletişim pazarının iki katı büyüklüğünde. Buranın en büyük oyuncusu olmak üzere yola çıktık. Şu an yüzde 35.60 pazar payına sahibiz. Türkiye'nin toplam telekom sektörünün bir numaralı oyuncusu olacağız" diye konuştu.

Türkiye'yi teknolojide çağ atlatacak ihale

Terzioğlu, Turkcell'in toplamda 172.4 MHz frekans ile ile 4.5G'de en fazla frekans kaynağını kullanma hakkı elde ettiği Uluslararası Mobil Telekomünikasyon (IMT) Hizmet ve Altyapıları Yetkilendirme İhalesi'ne ilişkin açıklamasında, titiz bir ön çalışma sonucu pürüzsüz bir strateji belirlediklerini vurguladı.

Terzioğlu, "Geçtiğimiz hafta sonuçlanan ihale Türkiye'nin teknolojide çağ atlamasını sağlayacak öneme sahipti. Turkcell olarak biz de bu önemin bilinciyle 2010 yılından beri çalışmalarımızı yürütüyorduk. Bugüne dek gerek yaptığımız testler gerekse finansal ve operasyonel adımlarımız ile bu yeni teknolojiye ve ihaleye hazır olduğumuzu duyurmuştuk. Kamuoyunun 4.5G adıyla benimsediği bu ihale öncesinde stratejik planlama sürecimiz tarihe geçecek bir deneyimdi. Önceliklerimizi belirledik, 'dörtlü oyun' hedefine odaklandık, göz koyduğumuz tüm paketleri optimum koşullarla elde ettik" dedi.

'Aldığımız frekanslarla 5G'nin lideri olacağız'

Frekans başına 9.4 milyon euro ödeyeceklerini belirterek bunun teknik olarak bir mucize olduğunu kaydeden Terzioğlu "Her bir frekans hız demek, kapasite demek, pazar payı demek. Finansman anlamında tüm oyun planımız hazır, tereddütümüz yok. Vereceğimiz 1.6 milyar euro, Turkcell'lilere ve Türkiye'ye helal olsun" diye konuştu.
Turkcell'in 1 Nisan 2016 tarihi itibari ile sunulabilecek en yüksek 4.5G hızı olacak 375 Mbps'i sağlayan tek telekomünikasyon şirketi olacağını vurgulayan Terzioğlu şöyle devam etti:

"Biz, bu ihale sonucunda yalnızca 4.5G'nin en hızlısı olma hakkını değil, esas olarak 5G'ye öncülük etme hakkını kazandık. Biz sadece 4G'nin spektrumunu almadık, 4, 4.5 ve 5G'nin spektrumunu aldık. İhaledeki bu değişiklik aslında bizim ihalede alacağımız stratejiyi temelinden değiştirdi ve çok daha farklı, çok daha yüksek kapasitelere talip olmamızın da önünü açtı. Kullanım hakkını elde ettiğimiz frekansların değeri, önümüzdeki dönemde çok daha iyi anlaşılacak. 4.5G'de Taşıyıcı Birleştirme Teknolojisi ile 3 spektrumu birleştirerek 375 Mbps hıza ulaşacağız ama orta vadede beklediğimiz 4 taşıyıcı teknolojisi, elde ettiğimiz bu frekanslarla bizi 5G'nin de lideri yapacak. Türkiye, cep telefonunda 1000 Mbps'yi ilk kez Turkcell ile görecek. Bu, 'kablosuz fiber' hızı demek."

2100 MHz bandı kritik öneme sahip

Kaan Terzioğlu, 4.5G ihalesinde 5 spektrumun hepsinde frekans alan tek şirket olduklarını hatırlatırken 2100 MHz bandında ihaleye çıkan tüm frekansları Turkcell'in almasına dikkat çekti.

Terzioğlu, "2100 MHz spektrumu mevcut mobil internet kapasitesini artırmak ve yeni nesil mobil teknolojiler için ihtiyaç duyulan kapasiteyi sağlayan bant olması açısından kritik öneme sahip. Bu bakımdan 4.5G ihalesinde bu spektrumda yetkilendirmesi yapılan tüm bantları alarak rakiplerimizin sunamayacağı bir kapasiteye sahip olmaktan memnunuz. 1000 Mbps'lere ve 5G'ye giden yolda bu bandın ne kadar değerli olduğu önümüzdeki yıllarda çok daha net görülecek" diye konuştu.

Yeni yapılanma ve diğer iştirakler

Terzioğlu, Turkcell Grup olarak belirledikleri yeni yapılanma şemasına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Yeni yapılanmanın Turkcell Türkiye, Turkcell Uluslararası ve Diğer İştirakler şeklinde olduğunu hatırlatan Terzioğlu, "Yeni yapılanmamızla 'Türkiye'deki konumu güçlendir', 'Uluslararası genişlemeye odaklan', 'Turkcell'i entegre bir şirket olarak konumla' prensiplerini hayata geçiriyoruz. Bunlar yalnızca laf değil. Her birinin altı dolu. Turkcell artık eskisinden de iddialı" dedi.

Türkiye'deki konumlarını, iletişim ve teknoloji hizmetlerinde entegre bir yaklaşımla güçlendireceklerini ifade eden Terzioğlu şunları söyledi: "Dünyanın nereye gittiğini çok iyi takip ediyoruz. Artık 'Dörtlü Oyun' dönemindeyiz. Müşterimizi merkeze alarak Ses, İnternet, TV ve Servisler başlıklarında tüm ekranlarda var olacağız. Yani cep telefonu, tablet, PC ve televizyon ekranları, 'Küresel Turkcell' için birbirine entegre birer oyun alanı haline geliyor."

"Turkcell TV+" geliri yüzde 543 büyüdü

Turkcell CEO'su Kaan Terzioğlu, geçtiğimiz yıla kıyasla büyüme alanlarına dikkat çekerek bu alanlara yatırım yapmaya devam edeceklerini şu sözlerle ifade etti: "2014'ün ikinci çeyrek gelirleri ile 2015'in ikinci çeyreğini kıyasladığımızda, hızlı internette yüzde 42.2, servis ve çözümlerde yüzde 48.9 büyüme gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Buradaki en büyük pay ise TV alanında oldu. Turkcell TV+ gelirlerimiz yüzde 543 büyüdü. Bugün TV+ kutuları 140 bin evde kullanılıyor. Web ve cep servisimiz ise 70 bini aşmış durumda. Bu bir tesadüf değil. İhtiyacı gördük, yatırım yaptık, en üstün teknoloji ile altyapı kurduk ve hizmette mükemmelliği hedefledik. Büyüme alanlarımıza yeni sürprizlerle yatırım yapmaya devam edeceğiz." Kaan Terzioğlu, Turkcell BİP uygulamasının yeni özelliklerini kısa süre sonra hayata geçireceklerini belirtirken "BİP servisimizle teknolojiyi tüketen değil üreten ülke olma yolunda dev bir adım attık. Turkcell BİP'i Almanya ve Ukrayna'ya taşıdık. İndirme sayısı 1,6 milyonu buldu.Ücretsiz veri kullanımı ve silinen mesaj özelliği ile kullanıcıların tercihi haline geldi. Çok yakında sesli ve rakiplerinden farklı olarak görüntülü görüşme imkanı da BİP'te olacak" açıklamasında bulundu.

cats-068.jpg

Turkcell CEO'su Kaan Terzioğlu: Türkiye'de orta gelir tuzağı değil yüksek vergi problemi var

- Türkiye'de orta gelir tuzağı olduğuna inanmıyorum. Türkiye'de yüksek vergilendirme problemi var. Özellikle işlemsel ve dolaylı vergilerde, bizim sektörümüz de maalesef bunun odağında olan bir sektör. Türkiye'nin hızla bu konuya bakması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'nin de büyüme potansiyelinin son derece yüksek, bu pazarın son derece verimli bir halde gelişebileceğini düşünüyorum.

- Türbülanslı ortamlarda SPK, 'Şirketlere kendi hisselerini alma hakkı' veriyor. Biz aslında bunu kullanma hakkımızı beyan ettik. Bu şu demek; "Spekülatörler bizim hissemizden uzak dursun. Biz şirketimizin arkasındayız, biz şirketimizin değerine inanıyoruz. Eğer irrasyonel bir hareket olursa burada gerekli aksiyonu alacak kabiliyete ve yetkiye sahibiz. İfade ettiğimiz şey aslında buydu."

- Türkiye'de herkes cari açıktan söz ediyor; Türkiye'nin asıl açığı data açığıdır. Türkiye'nin datasına Türkiye'de sahip çıkmak için altyapıyı oluşturuyoruz. Arama motoru ve dijital pazarlama anlamındaki işbirliklerine de her zaman açığız. Bunu illa Google'a karşı bir şey yapıyor olarak algılamamak lazım. Ancak Türkiye'nin datasına da Türkiye'de sahip çıkmak için de gerekli altyapı yatırımlarını yapıyor olacağız. Datacenter yatırımlarını bu anlamda okumak mümkün.

- Türkiye'de öyle bir bulut teknolojisi yaratacağız ki Türkiye'nin start-upları bu teknolojiye eriştikleri zaman istedikleri kadar işlem gücüne, istedikleri kadar data saklama gücüne, istedikleri kadar yazılım geliştirme araçlarına ulaşma şansına sahip olacaklar. Bunları da gerektiği zamanda biz sübvanse edeceğiz. Bedava kullandıracağız.

- Doların veya kurların ne olacağını tahmin etmeye imkan yok. Bize düşen görev bu alanda risklerimizi hedge etmek, sınırlandırmak, buna yönelik olarak biz kendimizi hazır hissediyoruz. Kur ne olursa olsun bizim planlarımız o şartlarla karlı ve büyüyen bir operasyonu devam ettirmeye yönelik.

- Fiberin elektrik, su gibi evlere kolaylıkla gelmesi lazım. Bugün, İstanbul'da ya da başka bir büyük kentimizde fiber altyapı döşemeye çalıştığınız zaman izin almanız gereken kurum sayısını bulmaya imkân yok. Ne kadar ödenmesi gerektiğini bilemiyorsunuz. Hepsinin sadeleşmesi lazım.

- Fiberde Stockholm modeli uygulanabilir. Kamu otoritesi, tüm fiber altyapı sahiplerinden sahip olduğu altyapıyı kağıt üzerine dökmesini, bu altyapıları bir şirkete devretmesini istiyor. Bu şirket bütün operatörlere eşit şekilde hizmet vermeye taahhüt ederek, halka açılabilir, fon toplayabilir, daha hızlı, daha fazla fiber altyapı yatırımı yapmak için de yetkili hale gelir. Bu modelle fiber altyapı kimindir, kim kullanabilir gibi bir soru işaretini kaldırır ve Türkiye'nin de önünü açar.

- 4.5G ihalesi için dersimize çok iyi çalışmıştık. Karşı tarafa baktığınızda insanlar ihale sırasında zamanını telefonda geçiriyor, conference call yapıyor. Türkiye'nin Turkcell'i olarak orada hem bütçesiyle hem dersine çalışmasıyla hem de karar verebilme kabiliyetiyle bulunarak; yönetim kararlarını alabilen şeffaflıkta, disiplinde bir şirket olduğumuzu gösterdik.

- İhalede, olanın yüzde 48'ini aldık, verilenin yüzde 47'sini verdik. Demek ki biz aynı ya da daha düşük birim fiyatla diğer operatörlerden daha fazla miktarlarda spektrumu, frekansı almayı başarmışız. Bence bu kendi kendine zaten bir takım şeyleri ifade ediyor.

- İhalede şart olan yerli katkı payı kısa dönemde erişilemeyecek kadar yüksek ama daha önce gördüğüm, sağlıklı diyalog ortamının devam edeceğine ben gönülden inanıyorum. Dolayısıyla eğer realist olmayan bir kriter varsa, bu kriteri dillendireceğiz.

Bu konularda ilginizi çekebilir