‘İş güvenliği yasası tekstilde gereksiz maliyet yaratacak’
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na tersane ve inşaat sektörleri destek verirken, ‘bizde kaza olmaz’ diyen tekstilciler maliyetlerden endişeli.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Melih KOCAGİL
İSTANBUL - Yeni yılda işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdam etmeyen şirketler aylık 9 bin TL'ye ulaşan para cezaları ile karşı karşıya kalacak. Yeni yasa tersane gibi alanlarda kabul görürken özellikle son dönemde karsızlık sorunu had safhaya ulaşan tekstil sektöründe rahatsızlık oluşturdu. Tekstilciler, "Bizde işçi kazaları olmuyor" diyor. İş dünyası temsilcilerinin bir diğer kaygısı ise yasanın gerekliliklerini sağlamaya yeterli olacak kadar uzmanın bulunmaması. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, geçtiğimiz haziran ayında yasalaştı. Kanunun 1 Ocak 2013'te yürürlüğe girmesiyle hemen her sektörde yeni bir dönem başlayacak. Buna göre, tüm işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyma zorunluluğu getirildi. Bu kanunla son dönemde sıkça yaşanan ölümlü iş kazalarının önlenmesi ve işyerlerinin daha güvenli hale gelmesi öngörülürken idari para cezalarının yüksekliği de caydırıcılığı artıran bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Her işyerinde işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurulması zorunluluğu kanunun önemli düzenlemelerinden biri.
Yasaya göre firmalar iş sağlığı ve güvenliği uzmanı istihdam edecekveya bu hizmetleri ortak sağlık güvenlik birimlerinden alacak. İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdam etmeyen şirketler ceza olarak her ay 5 bin TL öderken sağlık personelinin istihdam edilmemesi halinde her ay için 2.500 TL'lik idari para cezası söz konusu olacak. İşyeri sağlık ve güvenlik birimini kurmayan işletmeler ayrıca 1.500 TL'lik idari para cezası ile karşı karşıya kalacak. Yeni dönemde bir milyon 426 bin işyeri ve işletme kanun kapsamına alınırken 1 Ocak 2013'ten itibaren risk değerlendirmesi yapmayan firmalara da ağır para cezaları uygulanacak. Yeni dönemde risk değerlendirmesi yapmayan işveren 3 bin TL ve sonrasında yapılmayan her ay için 4.500 TL ceza ödeyecek.
'Tekstilde işçi kazası olmaz'
Yasanın hazır giyim ve tekstile gereksiz ek maliyet getireceğini savunan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, "Mantık açısından bakıldığında
bu yasanın bizim sektöre uygulanmaması gerekir. Ağır işlerle uğraşan sektörlerle bizim gibi sektörleri aynı kefeye koyuyorlar. Biz işçi kazalarının olduğu bir sektör değiliz.
Sektör zaten az karla çalışıyor. Gereksiz bir ek maliyet. Hiçbir faydası yok" diye konuştu. Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Hüseyin Öztürk de "Bunun gibi yasalar hem sektörün yükünü ve maliyetini artırıyor hem de inanılmaz derecede motivasyonu olumsuz etkiliyor. Sektör bir türlü satışa odaklanamıyor. Oysa ki biz sektör olarak 2023 vizyonuna odaklanmalıyız" şeklinde konuştu.
"Piyasada o kadar uzman yok"
Alışveriş Merkezi ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkanı Mehmet Nane ise konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: "İş güvenliğine yönelik her şey sektörün emekçisi olarak bizlerin de yararına olan şeyler. Özünde yüzde 100 destekliyorum ama pratikte uygulama imkanı nedir, buna bakmak lazım. Piyasada yeteri kadar uzman var mı? Uzmanları yetiştirme süreci, firmaların ihtiyacıyla örtüşecek mi? Bütün bunlar reel dünyada karşımıza çıkan sorunlar. Sektörün emekçileri olan bizlerin de görüşü alınsaydı, bu geçiş süreci daha güzel olurdu. Şu anda herkes uzman çalıştırmak mecburiyetinde ve piyasada o kadar uzman yok. Yılda belli sayıda sınav yapılıyor, sadece eğitim alması önemli değil, bu sınavı da geçmesi gerekiyor. Altyapıyı önden hazırlayıp, uygulamayı ona göre geliştirseydik çok daha etkili olurdu."
Tersaneciler yasaya hazır
Gelecek ay itibariyle yürürlüğe girecek yasayı destekleyeceklerini belirten Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Genel Sekreteri Süheyl Demirtaş ise sektör olarak yasaya hazır olduklarını kaydetti. Demirtaş, "Çünkü yaşanan üzücü gelişmeler ve çıkarılan dersler bizi zaten bu yasaya hazır hale getirdi. Bu bu yasanın çıkması gerektiğine inanıyoruz. Tersanelerimiz bu yasaya en kolay uyum sağlayacak sektör olacak. Tersanelerimiz yasanın gereklerini büyük oranda zaten uyguluyorlar. Ancak iş sağlığı güvenliği uzmanı yeterli değil. Bakanlık bu konuda tedbirler aldı, kurslar açtı. Yeterli sayıda uzman yetiştirilmesi şart" dedi.
"İnşaatta kazalar azalacak"
İnşaat sektöründe bütün büyük proje geliştiricilerinin bununla ilgili çalışmaları olduğunu aktaran Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Işık Gökkaya, "Bütün büyük proje geliştiriciler bu hizmeti danışmanlık adı altında alıyor. Zaten yaptığımız bir çalışma olduğu için bir maliyet unsuru oluşturmuyor" diye konuştu. Eskiden beri güvenlik uzmanı
çalıştırmanın yasal bir zorunluluk olduğunu aktaran GYODER Başkanı Işık Gökkaya, "Ancak İstanbul'da bir inşaat firmasının işçi çadırında çıkan yangında 11 işçinin hayatını kaybetmesi üzerine denetimler artırıldı. Mutlaka sektöre katkı sağlayacak bir uygulama olacak" yorumunu yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın konu üzerinde hassasiyetle
durduğunu, ayrıca para cezası bir gibi yaptırımın olmasının sektörde yaşanan kazaların zalmasını sağlayacağını belirtti.
Resul Kurt: 15 bin iş güvenliği uzmanına ihtiyaç var
Resul Kurt: 15 bin iş güvenliği uzmanına ihtiyaç var
DÜNYA Gazetesi Yazarı ve İş Güvenliği Uzmanı Dr. Resul Kurt, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının tüm işletmeler için gereklilik olduğunu ve iş kazalarının ofisler dahil tüm
işyerlerinde meydana geldiğini söyledi. Kanunun yürürlüğe girmesiyle yaklaşık 15 bin iş güvenliği uzmanına ihtiyaç olacağını kaydeden Kurt, şunları söyledi: "Yaklaşık 4 bin
uzman var ve bir kaç yıl içinde bu eksiklik giderilebilecek gibi de değil. Özellikle A grubu iş güvenliği uzmanı sayısı yetersiz ve bakanlık çok tehlikeli işyerlerinde A grubu uzman
çalıştırılması zorunluluğu getirdiği için eleman bulmak zor. Maliyetler artacağı için karşı çıkılmakla birlikte, olayı sağlıklı düşündüğümüzde risklerden kurtaracağı ve iş kazalarını önleyeceği için tüm sektörlerin yararına olacağını düşünüyorum. Belki zamana yayılması sağlanabilse daha iyi olacaktı."