TL ile zarar eden iplikçi 'dolar'a döndü

Döviz kurunda yaşanan dalgalanmalardan olumsuz etkilenen iplik üreticileri tekrar döviz kuru üzerinden fiyat vermeye başladı. En son 2001 krizinde dolar üzerinden satış yapma kararı alan sektör temsilcileri, kurdaki artışın durması halinde iplik fiyatlarının yüzde 20 düşeceği görüşünde.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İrem ÇETİNGÖZ

2001 krizinin ardından ipliği döviz ile satan üreticiler, daha sonra TL ile satışa dönmüştü. Bir süredir devam eden kurdaki dalgalanmalardan etkilenen iplik üreticileri tekrar döviz kuru üzerinden fiyat vermeye başladı. Volatilitenin fazla olduğu dönemlerde çok fazla zarar ettiklerini söyleyen iplik üreticileri, bu yüzden dolarla satışa başladıklarını belirtiyorlar.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada tekstil sektöründe ana girdilerin dövizle olduğunu, özellikle sektörün hammaddesi olan pamuk fiyatının New York Borsası’nda belirlendiğini söylemişti. Açıklamasında ipliğin TL ile ve 6 ay vadeli satılmasının mümkün olmayacağını ifade eden Öksüz, “Yerli pamuğu TL ile alsak bile dövize göre değeri belirleniyor. Ayrıca bugün anormal döviz hareketiyle karşı karşıyayız” demişti. Konuyla ilgili DÜNYA’ya açıklamada bulunan sektör temsilcileri bu yolla kurdaki dalgalanmanın zararının en aza ineceğini belirtiyorlar.

‘Dolarla al, TL ile sat mantıklı değil’

Migiboy Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Canpolat, ipliğin hammaddesinin dövizle alındığını döviz ile alınan bir malın ise TL ile satılmasının mantıklı olmadığını söyledi. Kâr marjlarının ciddi şekilde düşük olduğunu belirten Canpolat, dövizin bu kadar oynak olduğu zamanda fiyatın dolar olmasının gayet normal olduğunu kaydetti. Özbekistan ve Türkmenistan gibi ülkelerden vergisiz ve dampingli gelen ürünlerin iplik üreticilerine ciddi sıkıntılar yaşattığını ifade eden Canpolat, “İplik üreticisi mağdur durumda. Çünkü sermayeleri ellerinden gidiyor. İşletmeler yurtdışından gelen vergisiz ürünlerle küçülüyor. Son dönemdeki döviz artışından dolayı TL ile iplik satılması fabrikaları sermaye kayıplarına uğratıyor. Üreticiler TL ile vadeli sattıkları ürünlerine yerine yeni ürün koyamıyor. Bu yüzden ceplerinden yüzde 15 para veriyor” diye konuştu. Canpolat, şu anda iç piyasadaki iplik fiyat artışını da döviz, emtia ve enerji fiyatlarının yükselmesine bağlıyor.

“Kurdaki artış dursun iplik fiyatları yüzde 20 düşer”

Türkiye’de iplik fiyatlarının kurdaki dalgalanmayla doğru orantılı olduğu görüşünde olanlar da var. Bunlardan biri Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi. Kurdaki dalgalanmanın durması durumunda iplik fiyatlarının %20 düşeceğini savunan Eskinazi, Türkiye'de iplik fiyatları dünya iplik fiyat piyasasının %20 aşağısında olduğunu belirtti. İç piyasanın politik ve kur dalgalanmasından dolayı sıkıntılı olduğunu ifade eden Eskinazi, döviz yükseldikçe işletmecinin de sermayesinden yemeyip iplik fiyatlarını yükseltebileceğini aktardı. Dünyada pamuk fiyatlarının dolarla belirlendiğini hatırlatan Eskinazi, “Dünya borsası da dolarla olduğuna göre bunun TL ile satılması Türkiye’nin aleyhine. 6 aydır dünyanın en ucuz pamuğu ve ipliği Türkiye’de satılıyor. Bunun dövize endekslenmesi çok normal” dedi.

"İplik fiyatları yılbaşından bu yana yüzde 60 zamlandı"

Örme Sanayicileri Derneği Başkanı (ÖRSAD) Fikri Kurt, iplik kilogram fiyatının yılbaşından bugüne yüzde 60 zamlanarak 18 TL’ye geldiğini söyledi. Türkiye’deki iplik fabrikalarının euro ve dolar ile hammadde satışı yapmasının yanlış olduğunu savunan Kurt, “Burası ne ABD ne de AB. TL ile ticaretimizi yapmamız lazım. Hammadde fiyatları artabilir. Buna müteakip fiyat artışları olması lazım. Hem fiyat artışlarını yüksek tutuyorlar hem de kur bazında fiyat veriyorlar. Türkiye’de iş adamları bile işin yapılmasını zorlaştırıcı durumuna getirdiler. Piyasada sıkıntı ve daralma var. Şu anda AB ülkelerinde yaz ve tatil dönemi olduğu için arz-talepler yeterli seviyede değil” diye konuştu.

Türkiye iplik sektöründe yeteri kapasitenin olduğunu ifade eden Kurt, ithal alınan pamuktan yapılan ipliği dışarı satmayıp, kumaşa çevirip, kumaşı da konfeksiyona çevirip katma değerli ürün oluşturan bir ülke konumuna gelinmesi gerektiğini belirtti. Ancak bu şekilde cari açığın kapatılabileceğini vurgulayan Kurt, şöyle devam etti: “1990 yılına kadar Türkiye’de 1 milyon ton pamuk üretimi yapılıyordu. Şimdi ise ithal pamukla sektör besleniyor. İçerideki üretimi artıracak teşvikler oluşması lazım. Üretim yapan konuma geçmemiz lazım. Üretim yapıp, dünya ülkelerine ihraç etmemiz lazım. Tekstilde arz talebi oluşturan malları üretmemiz lazım.”

Bu konularda ilginizi çekebilir