Siyasi otorite, yerli üreticiyi destekleyecek

ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Murat Mercan, "Uluslararası Ticaret Örgütü çerçevesi içinde TANAP, Kuzey Irak'tan gelecek boru hatları ve İran'dan gelecek büyük çaplı projeler için siyasi otorite, yerli üreticilerimizi destekleme konusunda elinden geleni yapacaktır" dedi. 

Çelik Boru İmalatçıları Derneği'nin (ÇEBİD) genişletilmiş yönetim kurulu toplantısında konuşan Mercan, 1995 yılındaki Gümrük Birliği anlaşmasıyla, bir düğmenin yanlış iliklenmesinin faturasını Türkiye'nin şimdiye kadar ödediğini ve bu mücadelenin AB'ye tam üyeliğe kadar devam edeceğini söyledi. 

Konunun sadece çelik boru imalatçılarını değil serbest ticaret, serbest dolaşım gibi birçok alanı ilgilendirdiğini belirten Mercan, "Uluslararası Ticaret Örgütü çerçevesi içinde TANAP, Kuzey Irak'tan gelecek boru hatları ve İran'dan gelecek büyük çaplı projeler için siyasi otorite, yerli üreticilerimizi destekleme konusunda elinden geleni yapacaktır" diye konuştu. Çelik imalatçıları sektörünün, ilgili kamu kurumlarıyla çok daha yoğun bir diyalog içinde olması gerektiğine dikkati çeken Mercan, yurt içinde ve yurt dışında politikalar geliştirirken, birlikte çalışılması gerektiğine değindi. Yılda 1-2 toplantının Ankara'da yapılabileceği ve hükümetten bir temsilcinin davet edilebileceği önerisini sunan Mercan, böylece sektörün daha hızlı büyüyeceğini dile getirdi. Mercan, sektöre ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Polyannacılık oynamak istemem ama şartların zorluğunun bazı avantajları da var. Belki de şartlar zorlu olduğu için sektör bu kadar hızlı büyüdü. Neyin hayır, neyin şer olduğunu tam bilemeyiz, Allah bilir ama Gümrük Birliği anlaşmaları bu kadar Türkiye'nin aleyhine olmasaydı bizim imalat sektörümüz bu kadar hızlı büyüyemezdi. Bu demek değil ki zamanında yapılan yanlış, yanlış değil. Yurt içi ve yurt dışı projelerde, sektörün kalkınması için bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarına ne görev düşüyorsa, başta bakanımız olmak üzere her türlü desteği vermeye hazırız." 

"Hammaddeye gümrük var, mamule gümrük yok" 

ÇEBİD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kamil Erciyas da "Borumuz Türkiye'ye girerken gümrük ödemiyor ama onu imal edeceğimiz çeliğe gümrük ödeniyor. Öyle bir sektörüz ki kendisinin ithalatında gümrük yok ama hammadesinin ithalatında gümrük var" dedi. 

Gümrüklü üretilen iç piyasa ile gümrüksüz ithal edilen dış piyasa arasında fiyat farkı oluştuğunu, bunun da antidamping olarak geri döndüğünü belirten Erciyas, fiyat farkından dolayı yurt dışında antidamping önlemleri ve soruşturmalarıyla karşılaştıklarını ve yüzde 12'lere varan telafi edici vergi gibi cezalar ödediklerini bildirdi. Antidamping davalarında bellerini büken ana konunun gümrük olduğunu vurgulayan Erciyas, "Hammaddeye gümrük var, mamule gümrük yok. Bunların nedeni Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın dediği gibi 'Tansu Çiller zamanına aceleye getirilmiş bir operasyon.' Şu anda ihtiyacımız olan bizim de aynı şekilde korunmamızı sağlayacak mekanizmaların harekete geçirilmesi" diye konuştu. 

Türkiye'den geçen boru hatlarının, Türk üreticiler tarafından verilmesinin sektörün önünü açacak bir gelişme olacağına değinen Erciyas, engellerin, adil olmayan bir takım tedbirlerle devletler tarafından desteklenen üreticilerin gayriadil şekilde rekabet etmesinin önlenmesini istediklerini ifade etti. Sektörün Avrupa'da ve ABD'de bu tür olaylarla boğuşmak zorunda kaldığını söyleyen Erciyas, buna tedbir alınması gerektiğine dikkati çekti. Irak'taki, Türkiye'den geçmesi planlanan, Basra petrolünün Akdeniz'e ulaşmasını sağlayacak boru hattının Türkiye tarafından yapılmasını öneren Erciyas, "Bunun için çalışmalar başlamasını ve BOTAŞ'ın bu işin koordinesini yapmasını tavsiye ediyoruz. Türk  müteahhidi ve üreticisi bu işin altından çok rahatlıkla kalkabileceği için dünya çapında bir proje geliştirmiş olacaktır. Böyle bir projeyi yapmak hepimizin hayali" ifadelerini kullandı.