Türkiye için tekstilde 2-3 ay zorlu geçecek

Tekstil ve hazır giyim sektörü, depremlerle sarsıldı. Gelecek süreçte konfeksiyon üreticilerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir süre ithal kumaş kullanabileceğini belirten Arta Tekstil Kurucu Ortağı Arif Nalbant, “Pakistan, Çin veya Hindistan’dan ithalat da vakit alacağı için 2-3 ay zorlu geçecek” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nilgün ÖZDEMİR

Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen iki büyük deprem, tekstil ve hazır giyim sektörünü vurdu. Deprem bölesindeki tekstil firmalarının bir bölümü üretimlerini askıya almak zorunda kalırken, söz konusu tesislerin yeniden faaliyete geçmesi ise zaman alacak.

Örme ve dokuma kumaş alanında çalışmalarını yürüten Arta Tekstil’in Kurucu Ortağı Arif Nalbant, fabrikalarının Marmara Bölgesi’nde olduğu için depremden etkilenmediğini anlatarak, afet bölgesinde yaraların sarılması, sektörlerin toparlanabilmesi için desteklerini sürdüreceklerini söyledi.

Pamuklu iplik üretimiyle birlikte dokuma ve örme kumaş üretiminde ciddi düşüşlerin olabileceğine dikkat çeken Nalbant, “Hasar gören fabrika yapılarının inşası, makinelerin onarılarak ya da gerekirse yenilenerek, yerinden oynadığı için en azından kalibrasyonlarının yapılarak işleme alınması vakit alacak. Bu süre zarfında tedarik zinciri aksayacağı için siparişlerde gecikmeler hatta iptaller olabilir.

Bu durum konfeksiyon sektörümüzü zorlayacak fakat el birliğiyle bu zorlu dönemin de üstesinden geleceğimize eminiz” açıklamasını yaptı. Deprem bölgesinin tekstil açısından önemli miktarda üretim yapan fabrikaların olduğu büyük bir alan olduğunu belirten Nalbant, bölgede yer alan üretim alanlarının zarar görmesinin hem sektörü hem de istihdamı direkt olarak etkileyeceğini bildirdi.

Türkiye’nin gerek dokuma ve örme kumaş üretiminde gerekse bu ürünlere boyama, baskı apre ve sanfor gibi işlemleri gerçekleştirmede büyük üretici ülkelerden olduğunu anlatan Nalbant, dünya genelinde ise 2025’e kadar her yıl yüzde 4,6 büyüme beklendiğini bildirdi. Tekstil sektörünün dünyada pazar büyüklüğünün 380 milyar doları geçtiğini vurgulayan Nalbant, “Bu pazardan Türkiye, önemli bir pay alıyor. Türkiye’de giderek büyüyen tekstil ve ham maddeleri sektörü dış ticaret fazlası veren sektörlerden biri ve net ihracatçı yapısıyla dikkat çekiyor” dedi.

Üretim çarklarının düzenli ve sağlıklı işleyebilmesi için yetişmiş eleman ve ara eleman sıkıntısı yaşandığını söyleyen Nalbant, günümüzde gençlerin tekstil sektörüne çok fazla ilgi duymadıklarını belirtti. Dünyayı etkileyen resesyon endişesinin sektörü etkilediğini, bu sebeple işletmelerin geleceğe dönük adımlar atması gerektiğine dikkat çekti.

“Tedarik sorunu ve fiyatlarda artış bekleniyor”

 Sektör için pamuklu iplik ve dokuma kumaşta en büyük tedarikçilerin deprem bölgesinde bulunduğunu hatırlatan Nalbant, “Kahramanmaraş, Gaziantep ve Malatya’daki tedarikçilerimizin fabrikalarında çok hasar olmasa bile, personel ve aileleri evlerine giremediği için başka şehirlere gitmek zorunda kaldı. Bu nedenle fabrikaların verimli üretim aşamasına geçmesi biraz zaman alacak.

Bu da bizim için önümüzdeki günlerde tedarik sorunu ve fiyatlarda artış olasılığını artırıyor. Gelecek süreçte konfeksiyon üreticisi olan müşterilerimizin ihtiyacını karşılayabilmek için bir süre ithal kumaş kullanmak zorunda kalabiliriz. Pakistan, Çin veya Hindistan’dan ithalat da vakit alacağı için önümüzdeki 2-3 ayın zorlu geçmesini öngörüyoruz” dedi.

“Sektörde rekabet çok sert”

Rekabetin çok sert yaşandığı bir sektöre hizmet verdiklerini anlatan Nalbant, hızlı modadan teknik tekstile, yeşil kuşak üretimden çevreye ve doğaya saygılı sürdürülebilir üretim anlayışına, örme ve dokuma kumaş alanında güçlü ve son teknolojiye dayanan yapısıyla rakiplerinden ayrıştıklarını söyledi.

Dokuma kumaşta boya-baskı kapasitelerinin aylık 4 milyon metre olduğu bilgisini veren Nalbant, örme kumaşta ise aylık hacimlerinin 900 ton olduğunu belirtti.

Arta Tekstil’in toplam cirosunu ve ihracatını bir önceki yıla göre yüzde 50 artırdığına değinen Nalbant, “Bugün kumaş pazarına baktığınızda hem Türkiye'nin hem de dünyanın önde gelen hazır giyim üreticilerine hizmet vermeye devam ederek pazardan önemli bir pay alıyoruz. Hızlı moda sektörü dışında askeriye kumaşları alanında da faaliyet gösteriyoruz. Makine yatırımlarımız sayesinde NATO standartlarında üniformalarda kullanılan kamuflaj kumaşlarını müşterilerimize sunuyoruz” diye konuştu.

“Enerjiden alınan vergiler azaltılmalı”

Arif Nalbant, sektörün enerjide ve ham maddede büyük oranda dışa bağımlı olduğumuzu, bu durumun sektör açısından kritik bir sorun olduğuna işaret etti.

Dünya genelinde yaşanan enerji krizi ve enerji fiyatlarındaki artışın direkt olarak sektörün işleyişini etkilediğini kaydeden Nalbant, “Bunun için uzun vadede çözümler bulmamız ve özellikle yenilenebilir enerjilere yönelmemiz gerekiyor. Bu süreçte sanayide kullanılan enerjiden alınan vergilerin azaltılması bizi destekleyecektir” dedi.

Bu arada, mamul dokuma ve örme kumaş üreticisi Arta Tekstil, Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulumunu ağustos ayında devreye alarak elektrik üretmeye başlayacak. Kendi elektriğini üreterek karbon ayak izini ve doğaya verilen zararı azaltmayı amaçlayan Arta Tekstil, yeni yatırımlarıyla da dünyanın ilk beş kumaş üreticisinden birisi olmayı hedefliyor.

Dünyanın önde gelen hazır giyim üreticilerine yüksek kalitede kumaşlar tedarik eden Arta Tekstil, ayrıca yatırımını gerçekleştirdiği yeni rotasyon baskı hattını da bu yılın ilk altı ayında devreye alarak müşterilerine hızlı ve kaliteli ürünler sunmayı amaçlıyor.