'Ezber bozmaya devam ederek prim üretimimizi yüzde 25 artırdık'

Acıbadem Sigorta Genel Müdürü Gökhan Gürcan, şirket olarak hem hızlı büyünebileceğini hem de kâr elde edilebileceğini gösterdiklerini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

yakup-013.png

Türkiye sigorta pazarından sağlık branşının en güçlü oyuncularından Acıbadem Sigorta, yılın ilk 7 ayında prim üretimini yüzde 25 gibi ciddi bir oranda artırma başarısını gösterdi. Acıbadem Sigorta Genel Müdürü Gökhan Gürcan, “Yıllardan beri uyguladığımız bütünsel verimlilik yaklaşımımız ile ezberleri bozan şirket olmaya devam ediyor, hem hızlı büyünebileceğini hem de kâr elde edilebileceğini gösteriyoruz” diye konuştu.

Acıbadem Sigorta Genel Müdürü Gökhan Gürcan, sektörün geleceğine ve Acıbadem Sigorta’nın hedefl erine yönelik DÜNYA’ya açıklamalarda bulundu. Gökhan Gürcan, bu yılın sigortacılık dahil tüm finans ve finans dışı sektörlerde dalgalı seyir izleyen bir ekonomi çerçevesinde başladığına dikkat çekerek, “Sigortacılık ve özelinde Acıbadem Sigorta makro ekonomik değişimlerden hızla etkilenmektedir. Ekonomik göstergelerdeki dalgalanmalar, artan politik belirsizlik ve coğrafyamızın içinde bulunduğu çatışmacı ortam kurumların ve bireylerin harcama alışkanlıklarını etkilemekte, tasarrufa yönlendirmekte. Maalesef sigorta hala bir tasarruf kalemi olarak akla ilk gelenlerden. Dolayısıyla pazar beklediğimiz gibi yüksek büyüme göstermiyor” diye konuştu.

“Tüm bunlara rağmen şirketimiz rakiplerine göre en yüksek üretim artışını elde ederek ilk 7 ayda 341.6 milyon TL bir prim üreterek yüzde 25 büyüme kaydetmiş, pazar payını 1 puan arttırmıştır” diyen Gürcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kârlılık açısından baktığımız zaman ise yıllardan beri uyguladığımız bütünsel verimlilik yaklaşımımız ile ezberleri bozan şirket olmaya devam ediyor, hem hızlı büyünebileceğini hem de kâr elde edilebileceğini gösteriyoruz. Biz vizyonumuz doğrultusunda sağa sola bakmadan hızla verimli olarak ilerlemeye ve ezberleri bozmaya devam ediyoruz.”

2013 içerisinde Malezya Hükümeti’nin stratejik yatırım fonu olan ve sağlık sektörü başta olmak üzere, sigorta sektörü de dahil tüm dünyada 50’nin üzerinde şirkette yatırımları bulunan Khazanah’ın parçası olmaları ile birlikte sektördeki fırsatlara bakışlarını sorduğumuz Gürcan, arkalarında çok büyük bir finansal güç olduğunu belirterek, “Bu güç Türkiye’ye inanıyor ve daha fazla yer almak istiyor. Dolayısı ile öncelikli organik olmak üzere her türlü büyüme alternatifini dikkate alıyoruz” dedi.

Yaşlı bakımı özel sektörle paylaşılmalı

Sağlık branşında uzun süreli sağlık sigortacılığı anlayışı ile fiyat dalgalanmalarından ve yaş arttıkça artan fiyatlama anlayışından uzaklaşılacağı öngörüsünde bulunan Gürcan, dijitalleşme ve yüksek teknoloji kullanımı ile doktor ve hastane bağımsız, sigortalıların sağlıklı yaşam danışmanı olarak pozisyonlanmanın önemli olacağını ifade etti. Gürcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin yüzleşmeye başladığın fakat yıllar geçtikçe şiddetinin artacağı bir husus da 'yaşlı bakım sigortası' kamunun omuzlarındaki yük çok fazla, taşıması çok ciddi yapısal sorunları beraberinde getirebilir; bu yüzden bu yük ticaret kanalı ile özel sektör ile paylaşılmalıdır, öngörümüz uzun vadede bu yönde bir model de olacak.”

Sermayedar nasıl bir yükün altında olduğunu bilmeli

Sektördeki fiyat odaklı rekabete yönelik düşüncelerini paylaşan Gürcan, bundan kurtulmanın yolunun sermayedarın nasıl bir yükün altında olduğunu bilmesinden geçtiğini söyledi. Gürcan şöyle konuştu: “Bu da alınan riskin doğru hesaplanmasını gerektiriyor. Şu anda tüm branşlarda gerçekleşen tazminata göre bir fiyatlama var; bu reaktif bir anlayıştır; proaktif anlayışa geçilerek, gelecekteki frekansa göre hesaplama yapılmalı ve bu riskler içinde gerekiyor ise karşılık ayrılmalıdır. Bu doğrultuda sigortalıda karar vermelidir, eğer dalgalanma istemiyor başka bir yol seçmelidir. Zannımızca bu değişim bireysel olarak alınan tüm poliçelerde uzun süreli poliçe dizaynı ile çözülebilecektir.”

Yakında yeni sürprizlerimiz var
Sektörün ezberini nasıl bozduklarını sorduğumuz Gökhan Gürcan, bunun en iyi örneklerinden birinin iki yıl önce piyasaya sürdükleri ve 200 binden fazla çeşit alternatif barındıran “Kişiye Özel” sağlık sigortası olduğunu belirtti. Sağlık sigortacılığında paket anlayışını değiştirdiklerine işaret eden Gürcan, “”Kişilerin ihtiyaçları doğrultusunda çoktan seçmeli olarak sağlık sigortalarını oluşturabilmelerini sağlayan anlayış görüyoruz ki pazarın baskısı ile çok büyük şirketler tarafından da takip ediliyor. Bu bize ayrı bir haz vermekte, doğru yolda olduğumuzu kanıtlamaktadır. Bu ve benzeri çalışmalarımız hızla devam ediyor, yakında farklı sürprizler de yapabiliriz” şeklinde konuştu.

Biraz bankacılıktan kopya çekmeliyiz
Sigortacılığın müşteriye dokunan yüzünde ve uygulamalarda olumlu yönde değişiklikler olması gerektiğine değinen Gökhan Gürcan, “Maalesef biz, güvence satan kurumlar olarak, hala en büyük problemimizin güven tesis etmek olduğunu konuşuyoruz. Yapılanma anlamında zannımca biraz bankacılıktan kopya çekmeliyiz. Orta vadede güveni, kolay ulaşılabilirliği, uygulamalardaki yeknesaklığı ve verimliliği sağlamak adına bazı bankacılık ürünleri ile birleştirilmiş, zenginleştirilmiş dağıtım kanalı yapılanmalarının önem kazanacağını ön görüyoruz” dedi.

Gökhan Gürcan'dan 

► Yabancı yatırımcı açısından doygunluğa ulaşmış bir piyasamız olduğunu düşünüyorum. Bunun iki sebebi var, birincisi piyasamıza girmeyen yabancı yatırımcı ciddi oranda azdır; ikincisi ise bulunanların geçtiğimiz hedefleri doğrultusunda verim alamamış olmalarıdır. 
► 77 milyon genç nüfusu, artan kişi başı milli geliri ve değişen yaşam alışkanlıkları ile potansiyel bir piyasa olma özelliği barındıran Türk sigorta sektörü yeni Batılı firmaların iştahını kabartmaya kaçınılmaz olarak devam edecektir. 
► Türkiye sigortacılık sektörü olarak farklı iç dinamiklerimiz söz konusu. Verimlilik yaratmak ve varlık göstermek adına branş bazında farklı stratejik işbirlikleri daha sık ve kuvvetli bir ses ile duyabiliriz. 
► Sermayedarlar artık yeter diyene kadar sektörün sürdürülebilir kâra geçmesi maalesef zor görünüyor. Bu da rekabetin fiyattan hizmete kayması ile mümkün. Ancak bizim için en kolay rekabet enstrümanı “fiyat”. 
► Dağıtım kanalları size hep, fiyat, fiyat, fiyat diyor. Siz ağzınızla kuş tutsanız bile müşteri ve kanaldan gelen geri bildirim “evet hizmetleriniz çok iyi ama elimizde bu fiyat var” oluyor. Yönetimlerde bu talebe yenik düşüyor maalesef. 
► Tamamlayıcı Sağlık diye adlandırılan ürüne ilişkin olarak bizim çok ciddi itirazlarımız olmuştu. Sektör bilir. Bu ürünün tamamlayıcı olmadığını, bu kelimenin tüketilmemesi gerektiğini vurgulamıştık. Görüyoruz ki zaman bizi doğruladı. 
► Çok yakın zamanda pazarda faaliyet gösteren acenteler için farklı bir strateji de açıklayacağız. Galiba bu strateji ile de ezber bozacağız. Bu branş yapışkandır, müşteriniz sizi ve şirketini diğer branşlara nazaran çok zor değiştirir.

Bu konularda ilginizi çekebilir