Aydınlanan markalar tüketicisini büyülüyor

Özellikle sosyal medyada paylaşımlarıyla insani yönünü ortaya koyarken, bunu uygulamalarla destekleyen markalar küresel tüketiciyi büyülüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

sevda.jpg

Bugün milyonlarca marka tweet atarak, Instagram’da fotoğraf paylaşarak veya Periscope aracılığıyla canlı yayınlar yaparak insani yanını ortaya koyuyor. Amaç tüketicisinin bam teline dokunmak, onun değerlerine hitap ederek onunla bir bağ kurmak… Öte yandan bunu sadece pazarlama hamlesi değil gerçek anlamda ‘aydınlanma’ hedefiyle ortaya koyan çok sayıda marka da mevcut. Dünya genelindeki trendleri çok yakından izleyen ve bizlere muhteşem örnekler sunan Trendwatching geçtiğimiz günlerde ‘Aydınlanmış Markalar’ konusunda özel bir rapor yayınladı. Trendwatching 2016 yılında markaların hayatta kalmalarını özellikle sosyal medya için yaratılan anlamlı içeriğin gerçeğe dönüştürülmesine bağlı olacağı görüşünde… Araştırma şirketi Havas’ın bulgularına göre de tüketicilerin sadece yüzde 7’si markaların hayatlarına pozitif veya anlamlı bir katkısı olduğu görüşünde. GFK’nın nisan ayında 28 bin tüketici üzerinde yaptığı ankette ise tüketicilerin yüzde 63’ü kendi inançlarına, değerlerine veya ideallerine uygun ürün ve hizmetleri satın aldıklarını söylüyor. İnsanların ve dünyanın iyiliği için planlı ve anlamlı şekilde harekete geçen markaların devri başladı bile… Asıl sorun kendinizi kalabalıktan farklı konumlarken, gürültüyü susturup tüketicinizin önemli bulduklarına odaklanabilmek. 

Aydınlanma için 3 ana kriter 
Trendwatching’in raporuna göre aydınlanmış markaların 3 ana kriteri var: Dur durak bilmeden daha iyi aramaya meyilliler, empati kurmaya ve müşterilerinin hayatını daha iyi anlamaya çalışıyorlar ve talepkar kimi zamansa zorlayıcılar. Bazen müşteriyi daha iyi bir davranışa yönlendirmek için zorlamak da DNA’larında var. Gerçek şu ki çok az marka bu sayılan kriterlere uyuyor ve gerçek aydınlanmaya ulaşmak için çaba sarf ediyor. Genelde çoğu ekonomik, sosyal ve servis bermuda şeytan üçgeninde takılıyor. Yine de bu alanda ilk adımlarını atan şirketlerden öğrenecek çok şey var.

Aydınlanan markalar talepkar hatta bazen zorlayıcı olabilirler

Perulu kanser karşıtı birlik
Tüketicileri daha iyi yaşam için zorlamaya iyi bir örnek de Peru’dan geliyor… Birlik, plajlarda gölgede duranlara ücretsiz wi-fi hizmeti sunuyor. Mayıs 2015’de Peru’daki özel bir plajda mavi büyük bir yapı kuran Kanser Derneği, sadece gölgede duran tatilcilere wi-fi hizmeti sunmaya başladı. Wi fi’ye ulaşmadan önce kullanıcılar cilt kanseri ile ilgili bilgilendirme içeren bir sayfaya yönlendiriliyor. Afrika’dan da benzer bir uygulama dikkat çekiyor. Tunus Telekom, yine zorlayıcı bir girişim olarak çöp toplayan müşterilere wi-fi’yi teşvik olarak sundu.

Otele yorum kazandırıyor
Talepkar olmak bazen de müşteri davranışlarını geliştirmek için inovatif yolları bulmak anlamına geliyor. Nisan 2015’te Avusturalyalı Art Series Hotel Grup geribildirim promosyonu başlattı… Müşterilerin otelle ilgili yorumlarını paylaşmaları halinde indirimler, ücretsiz yemek, içecek gibi bir dizi teşvik sunuldu.. Grubun butik otellerinde kalan seyahat severler internette paylaşım yapmaya davet edilerek, müşterilerin ‘konuşması’ sağlandı.

Meksika metrosu spora davet ediyor
Yolculuların sağlığını düşünen Meksika şehir metrosu, fiziksel aktiviteyi teşvik edecek bir uygulamaya imza attı. Ocak ayında obeziteyle mücadele eden Meksika Hükümeti metro istasyonlarına 30 adet hareket duyarlı makine yerleştirdi. 10 kez çömelip kalkan (squat) her yolcuya ücretsiz metro bileti sunuldu. 2013 Birleşmiş Milletler Raporu’na göre ülke nüfusunun yüzde 32.8’i obez ve obezite her geçen gün daha fazla artan bir sorun olarak görülüyor.

Açık fikirli, aydınlanmıi, bilgili markalar yorulmak bilmezler

Daha iyi bir dünya, daha iyi bir servis, ürün, hizmet, üretim metodu, pazarlama ve iç işleyiş için arayışları hiç bitmez.

Vodafone kadın çalışanlarını koruyor
Aydınlanma yolunu arayan markalar değişime kendi içlerinden başlayıp, daha eğlenceli, güvenilir, eşit bir iş kültürü yaratmak için harekete geçebiliyor. İngiliz Telekom devi Vodafone, Mart 2015’te dünya çapında yaptığı açıklamayla kadın çalışanlarının yüzünü güldürdü ve iyileştirilmiş doğum ücretini garantilediğini duyurdu. Buna göre tüm kadın çalışanlara 16 hafta doğum izninin ardından, işe döndükleri 6 ay boyunca haftada 30 saat çalışmalarına karşılık tam gün ücreti ödenecek. 30 ülkede 100 bin çalışanı olan Vodafone bu hamleyle özellikle bu doğum konusunda iyi sınav vermeyen ülkelerdeki kadın çalışanlarını koruma altına almayı taahhüt etmiş oldu.

Vandargist dergisinden AİDS'e karşı bilinçlendirme
Eğitimi desteklemek ve bilgilendirme sunmak – özellikle önyargıların ve yanlış bilgilerin yayıldığı ortamda- aydınlanmayı ortaya koymak için her zaman güçlü bir yol…. Mayıs ayında Avusturyalı Vangardist Dergisi HIV+ kanı ile karıştırılan bir mürekkeple basıldı… Amaç yanlış bir bilgiyi düzeltmek ve AIDS’in dokunarak bulaşmayacağını okuyuculara hatırlatmaktı. Yetkin üniversitelerle işbirliği ile gerçekleştirilen projede derginin yüzde 100 güvenilir olduğuna dikkat çekildi.

Aydınlanmış markalar müşterileriyle empati kurmanın peşindedirler

Melborne Grand Hyatt'ta bırak
Müşterilerin hayatlarını kolaylaştırmak aydınlanmanın küçük bir adımı… Geçtiğimiz yıl kasım aydında Melborne’daki Grand Hyatt oteli, misafirlerinin seyahatleri arasında bazı eşyalarını otelde bırakmalarına izin veren ‘Hyatt’ta Bırak’ programın başlattı. Müsait yer kapsamında bırakılacak eşyalar konusunda bir kısıtlama getirilmedi, hatta otel küçük bir ücret karşılığında bırakılan kıyafetlerin temizliğini de sağladı. Küresel çaptaki Grand Hyatt otelleri benzer programları devreye soktu.

Audi diğer sürücüleri düşünüyor
Tüketicilerin güvenliğini ön plana alan inovasyonlar, markaların tüketicileriyle kurdukları empatiyi yükseltiyor. Aralık 2014’te Audi, Audi İsveç Kar Kurtarıcıları adlı mobil bir uygulama geliştirerek, karlı havalarda problem yaşayan İsveçli sürücülerin Audi 4x4 kullanıcılarıyla bağlantı kurmasını sağladı. Tüm şoförlere açık olan ücretsiz uygulama, kullanıcıların ihtiyaç durumunda en yakın Audi’yi bulmasını ve iletişime geçmesini sağlıyor.

Mophie düşük pil sorununa çare buldu
Dünyanın küçük de olsa problemlerine işaret eden ve tüketicilerin kendilerini önemli hissetmesini sağlamak da aydınlanmanın DNA’sında var. 2014 Mart ayında ABD’de düzenlenen SXSW Festivali katılımcıları, bitmek üzere cep telefonu şarjı sorunundan St Bernard Köpekleri Koruma Timi aracığıyla kurtuldular. St Bernard Vakfı ile işbirliği yapan ABD’li pil üreticisi Mophie, mophieRescue adlı kurtarma hizmetini devreye soktu. Festival boyunca şarjı azalan ve bu ekran görüntülerini Twitter aracılığıyla paylaşan kullanıcılara, St Bernard köpekleri tarafından yeni piller taşınması ortaya da renkli görüntülerin çıkmasını sağladı.

Bu konularda ilginizi çekebilir