'Basic' tişört manifestosu yaptı, şimdi yok satıyor

Selenay YAĞCI

E-ticarette son dönemde birçok alanda dikey girişimler dikkat çekiyor. Bunlardan biri de kendi üretimini yapan iamnotbasic. Kaliteli baskısız, alsız pulsuz sade tişörtlerin aslında -basic- olmadığı manifestosuyla yola çıkan Iamnotbasic. com’un tişörtleri yoğun ilgiyle yok satıyor. Iamnotbasic, sade, kaliteli ve modası geçmeyen tekstil ürünleri üreten ve bunları internetten satan bir girişim. Bu minimalist bakışla başlangıçta sadece tişört üreten girişim, ürün çeşitliliğini yavaş yavaş artırıyor.

Kaliteli kumaşlardan hem kadın hem erkek için basic tişörtler üreterek işe başlayıp, zamanla sweatshirt, triko, gömlek gibi ürünler de ekledi. Site, kendi çizgisini bozmadan büyümeye devam ediyor ve aldığı yatırımlar da işte bu büyümeyi destekliyor. Iamnotbasic, işler iyi gidince Yemeksepeti kurucusu Nevzat Aydın, Maçkolik kurucuları Erdem Yurdanur ve Tarkan Onar’dan 700 bin TL’ye yakın yatırım aldı.

Girişim fikirlerinin hep ihtiyaçlardan doğduğu söylenir. Iamnotbasic de bunun bir örneği. Gerçekten kaliteli ama fiyatı da uçuk olmayan düz tişört bulabilmek benim için hep bir sorun olmuş.

Hızlı moda markalarının iki üç yıkamada dağılan ürünleri girişimin kurucularından Orkan Orgun’u hiçbir zaman tatmin etmemiş. Tekstil sektöründe çalışırken hem yurt içinde hem de yurt dışında hatırı sayılır bir çevre edindiğini söyleyen Orgun, bu fikrini üniversiteden arkadaşı, başarılı moda bloggerlarından biri olan Meriç Küçük ile paylaştığında Iamnotbasic’i yaratmaya karar verdiklerini belirtiyor. Iamnotbasic, kalite ve fiyat arasındaki dengeyi sosyal yardımlaşma hedefiyle birleştiren nadir girişimlerden biri. Ürünlerini Türkiye’de üreten girişim bir tişörtün maliyetini şeffaf bir şekilde açıklıyor ve satılan her tişörtten Koruncuk Vakfı‘na bağışta bulunuyor.

Kuzey Avrupa’ya açılacak

Çok fazla ilgi olduğunu söyleyen Orgun, özellikle derin V yaka tişörtlerinin çok sattığını ifade etti. Baskısız, kumaş kalitesiyle ön plana çıkan tişörtlerde ilk etapta müşterinin kafasında soru işaretleri oluşabildiğini kaydeden Orgun, “Mağazada dener gibi ücretsiz ve kolay iade gibi imkanlar sunuyoruz ” dedi. Yurtdışı bu yıl için en öncelikli hedeflerinden biri olduğunu dile getiren Orgun, “Bu hamleyi yapmadan önce Türkiye’deki durumumuzu iyice kuvvetlendirmek istedik. Biz İngiltere ve Kuzey Avrupa’yı hedefliyoruz. Türkiye’nin üretim gücü ile sürdürülebilirlik konusunda bilinç düzeyi yüksek pazarlarda fark yaratabileceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.

Moda, dünyayı en çok kirleten 2. sektör

Amaçlarının o arayıp da bulamadıkları tişörtü üretmekken sektörde problemleri gördüklerini söyleyen Orgun, “Moda, petrolden sonra dünyayı en çok kirleten 2. sektör. bunun en büyük sorumlusu, son trendi, ucuz ve hızlı şekilde sunan, insanlara kullan-at modelini alıştıran hızlı moda markaları Üreticilere ucuz üretim baskı yapmaları sonucu yarattıkları kaçak işçi, çocuk işçi gibi sorunlar dünyanın gündeminde. Bundan sonra sürdürülebilir yöntemleri kullanan markalar fark yaratacak. Biz bu markalardan olmak istiyoruz. İnsanlar bilgilendirildiğinde doğru seçimleri yapıyor. Müşterilerimizi bağış yapmaya ve fazla kıyafetlerini geri dönüştürmeye teşvik ediyoruz” dedi.

Basıc grubunda ama basıc olmayan üretim

Orgun, üretimle ilgili bilgi verdi: “Basic grubunda ancak 'standart' olmayan ürünler yapıyoruz. Kumaşları özel ürettiriyoruz. Dünyaca ünlü markalara üretim yapan, işçilerine iyi çalışma koşulları sunan atölyelerle çalışıyoruz. Maalesef Türkiye’de bazı kesimlerde tişört üretmenin son derece ucuz olduğuna dair yanlış bir algı var. Tarlalarda yetiştirilen, toplanılan, örülen, boyanan, kesilen, dikilen, ütülenen, paketlenen, etiketlenen bir ürünün maliyeti nasıl 5 TL olabilir? Şu şekilde; ya kalitesiz malzeme kullanıyorsunuz ya da emeğini ortaya koyan insanları sömürmektesiniz. Satış fiyatımızı da maliyetimizi 2 ila 2,5 arasında bir sayı ile çarparak belirliyoruz ve bunu şeff afça açıklıyoruz. Fiyatlarımız tişörtlerde 33 TL’den başlıyor.”