"Büyümeyi destekleyecek yeni yatırım için cazip ortam oluşturulmalı"

Turcas Petrol CEO’su Batu Aksoy, “2017’de KGF’nin ekonomiyi destekleme noktasında çok önemli bir etkisi oldu. Yüzde 7 civarında bir büyüme bugün dünyanın her yerinde dikkat çekicidir” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

Turcas CEO’su Batu Aksoy, Türkiye’nin 2010’da yarattığı cazip yatırım ortamını yeniden hareket geçirmesi gerektiğine inanıyor. Türkiye için öncelikli hedefin kalıcı uzun vadeli yatırımcıyı çekmek olduğunun altını çizen Aksoy, “Türkiye’nin başta enerji olmak üzere hem yerli hem yabancı yatırımcıyı harekete geçirecek cazip ortamı yeniden oluşturması lazım. Yatırımcı ‘paramı yatırdım ama meyvesini alamıyorum’ diye düşünüyor. Özel sektörün yeni teknolojilere, Ar-Ge’ye yatırım yapması için kar etmesi, sermaye biriktirmesine imkan tanımak gerek. Yatırım önemli… Bizim bir sonraki büyüme hamlesini besleyecek yatırımcılara ihtiyacımız var…” dedi.

Turcas CEO’su Batu Aksoy ile bu yılı konuşurken önce “Volatilite kesin olacak” vurgusunu yaptı. Ardından “Artık ağırlıklı olarak iş, riskinizi nasıl yönetiyorsunuz, fırsatları yakalayabiliyor musunuz’ üzerine kurulu” diye konuştu. Bu yıl iş dünyası açısından enflasyonun da önemli bir risk unsuru olarak ön plana çıktığına işaret eden Aksoy, “Bugüne kadar yaptıklarımız bundan sonrası için referans olamayacak. Fed her ne kadar 3 faiz artırımı yapsa ve bilançosunu yavaş yavaş küçültse de ne aynı likidite ne aynı büyüme var. Para çok seçici ve pahalı. Yatırımcı değer yaratamıyor ve sermaye eritiyor. Yatırımcının bundan sonraki 10 senede de yatırım iştahının açık olması için hikayeyi değiştirmemiz lazım” değerlendirmesini yaptı.

Komşulardan bu sene ancak ticaret fırsatı çıkar
“Bu sene komşu ülkelerden, yatırım fırsatı çıkmaz ama ticaret için fırsat çıkar. Bizim risk almayı seven yatırımcımızın bile bu sene harekete geçeceğini düşünmüyorum. Herkes içeriye odaklanmış durumda. Fırsat kaçabilir mi? Kaçabilir ama dengeler hala sürekli değişiyor.”

Özel sektörün sermaye biriktirmesi önemli

Türkiye’nin yapısal reformları yaparak kur, faiz ve enflasyon sarmalını çözmesi gerektiğine inanan Aksoy, şöyle devam etti:

“Türkiye’yi son 10 yılda besleyen çok ciddi bir likidite ve güzel bir büyüme vardı. Şirketler de bu ortamdan faydalanıp yatırım yaptı. Bugün baktığınızda sadece enerji sektörünün yaptığı yatırımlardan doğan borç stoku 60 milyar dolara geldi. Hele sübvansiyonlardan yararlanamayan, ticari risk alarak bu işe giren enerji yatırımcısı neredeyse hiç değer yaratamadı. Türkiye’deki toplam 85 bin megavatlık kurulu enerji gücü önümüzdeki 3-4 seneyi destekler. Fakat Türkiye yeniden güçlü büyüme dönemine girdiğinde bu hamleyi besleyecek enerji yatırımlarını yapacak yatırımcılara ihtiyacımız var. Enerji yatırımları çok uzun vadeli yatırımlardır. Çok ciddi bir sermaye beklentisi var. Bu yatırımcıların tekrar gelip yatırım yapması için şu anda cazip bir ortam yok. Çünkü diyor ki; ‘paramı yatırdım ama meyvesini alamıyorum’. Özel sektörün sermaye biriktirmesi, biriktiremiyorsa da eritmiyor olması önemli. Yatırımcıya cazibe yaratabiliyor olmamız lazım.”

Shell&Turcas perakende satışlarda liderliği aldı
Batu Aksoy, Shell&Turcas Petrol’de yılı iyi kapatacaklarını ve verimliliğe yatırım yaptıklarını anlatarak “Sonu ‘0’ ve ‘5’ ile biten yıllarda kontratlarımızı yenilememiz gerekiyor. Biz şimdiden 2020’ye hazırlanıyoruz. Yatırımlarımızı yapmaya devam ediyoruz. Tahminen 2017’yi 20 milyar TL civarında bir ciro ile kapatacak. Pazar liderliğimizi koruyoruz. Son 2 senede benzin istasyonlarında perakende satışlarda liderliği ele geçirdik. Dolayısıyla kârlı ve sağlıklı büyümeye odaklandık” şeklinde konuştu.

Sübvansiyonlarla rekabet gücü artırmıyor

Türkiye’de sanayicinin sübvansiyonlarla değil katma değerle büyümeyi öğrenmesi gerektiğine de vurgu yapan Aksoy, “Sanayiciyi rehavete kapılacağı bir fanus içerisine alıyoruz. Rekabet gücünü artırmıyoruz. Sübvanse edilir hiçbir şeyin sürdürülebilir olmadığını düşünüyorum” dedi. Aksoy, enerji sektörünün her alanında tam serbestleşmenin oturması gerektiği üzerinde durarak “Akaryakıttaki otomatik fiyatlandırma gibi enerji fiyatlarının 3’er aylık dönemlerde açıklanacağı yeni bir sisteme geçmeyi düşünüyorlar. Elektrik ve gaz tüketicisinin de yine akaryakıt tüketicisinin bilinçlenmesi gibi çok hızlı olacağına inanıyorum” diye konuştu.

Dünya enerji sektöründe iki önemli trend başı çekiyor

Enerji sektöründe global trendleri konuşurken Batu Aksoy, “En önemli trend, konvansiyonel enerjiye göre yenilenebilir enerji yatırımları sadece Türkiye’de değil global olarak artıyor. Çünkü yenilenebilir enerji maliyeti düşüyor. İkinci en önemli trend, enerji dünyasında teknolojik değişim çok hızlı bir gelişim ve dönüşüm içerisinde. Pil teknolojileri önemli. Lityum ya da vanadyum pil çalışmaları, elektrikli araçlar farklı rekabetleri getiriyor” şeklinde konuştu.

Gazın gazla rekabetini sağlama zamanı geldi
Türkiye gazda İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Irak, Doğu Akdeniz ve Rusya ile boru hatları üzerinden bir ağ kurarken Batu Aksoy, “Bölgede gaz miktarının artacağını ve bir fazlalık olacağına inanıyorum. Şimdi iyi pazarlık yapıp, elektrik üretiminde maliyeti düşürme zamanı geldi. Son 80 yıl petrol çağıydı bugün doğalgaz çağındayız. Komşularımız gaz dünya rezervinin yüzde 70’ine sahip. Doğalgaz pazarı artık ‘alıcı’ pazarı. Bu aracılık da özel sektöre devredilmeli. Dünyada doğalgaz maliyetini düşürmenin bir numaralı kaidesi şu: ‘doğalgazın doğalgazla rekabeti’ni sağlamak” ifadelerini kullandı.

Ölüm-kalım savaşındaki şirket Ar-Ge’yi düşünemez

Enerji teknolojilerinde global rekabet artarken işin Türkiye cephesini konuşurken Batu Aksoy konuyu Endüstri 4.0 ve Ar-Ge’ye getirerek şöyle dedi: “Türkiye endüstri devrimlerini hep geriden takip etti. Şimdi Endüstri 4.0’ı yakalarsak fırsat, kaçırırsak risktir. İletişim çağında o kadar hızlı her şey gelişiyor ki Türkiye için Endüstri 4.0 arayı kapatmak için fırsat olabilir. Bizim orta düzey teknolojiden yüksek düzey teknolojiye ve katma değer yaratan teknolojiye geçişimizi hızlandırmamız gerekiyor. Bunun içinde eğitim ve Ar-Ge geliyor. Almanya’daki gizli şampiyonlar gibi cirolarımızın yüzde 0.1’ini değil yüzde 0.5-0.6’sını Ar-Ge’ye yatırıp kendimizi geliştirebiliyor olmamız lazım. Bir şirket ölüm kalım savaşındaysa ArGe’ye yatırım yapamaz, farklı öncelikleri vardır. Kar edip, sermaye biriktirebilen şirketler Ar-Ge’ye yatırım yapabilir. Bugün Almanya’nın Almanya olmasının sebebi bu. Şimdi Endüstri 4.0 Almanları, Çin’deki fabrikalarını kapattırıp yeniden Almanya’ya döndürüyor.”

Çılgın büyümeler gelmeden petrolde belli eşikler aşılmaz
Petroldeki fiyat artışlarını değerlendiren Turcas CEO’su Batu Aksoy, “Petrol son 4 yılın pik seviyesi olan 70 dolar bandına geldi. Fiyatlardaki artışın sebebi, coşkun bir talep artışı değil. Üretici ülkelerin arz tarafında yaptığı kısıtlamalar. Dünya çılgın bir büyüme sürecine girmediği sürece petrolün yeniden çok yükseleceğini sanmıyorum. Şu anda geldiği 60-70 dolar bandı artı/eksi en fazla 20 dolar oynar. Petrolde belli eşiklerin aşılması için Çin ve Hindistan tarafından daha agresif büyüme gelmesi lazım” öngörüsünde bulundu.

Döviz getirili proje bakıyor

Batu Aksoy ile özel sektörün dış borç riskini de konuştuk. Aksoy, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunurken şu tespitleri yaptı: “Türkiye için uzun zamandan beri konuşulan ve kırılganlık unsuru olarak ön plana çıkartılan gelişmelerden birisi de büyük yatırım yapan grupların aldığı uzun vadeli döviz kredileri. Doğal hedge’iniz olduğunu düşünseniz bile piyasada volatilite o kadar yüksek ki beklediğiniz hızda çalışmıyor. Onun için bazı önlemler aldık. Kurumsal Hazine bölümümüzü spot işlemler konusunda eğittik. Farklı hedge mekanizmalarını devreye almak için görüşmeler yürütüyoruz ve en önemlisi uzun vadede yatırım stratejilerimizi yeniden şekillendirdik. Radarımızı, Türkiye’de de olsa yurtdışında da olsa döviz getirili projelere kaydırdık.”

Denizli Doğalgaz’da kapasite adım adım artacak
Batu Aksoy, RWE&Turcas’ta 2017’nin son çeyreğinde 4 seneleri dolduğu için periyodik kapsamlı bakıma girdiklerini ve 2 ayı bakımda geçirmelerine rağmen yüzde 65 kapasite kullanım oranı ile kapattıklarını anlattı. Geçen sene yüzde 55, bu sene bakıma rağmen yüzde 65 kapasitenin adım adım yüzde 80’lere yükselmesini bekleyen Aksoy, “2018, 2019 ve 2020 Yİ-YİD’lerin sözleşmelerinin bittiği dönem olacak. Bizimle rekabete girmiyorlardı. Şimdi gerçek rekabet başlayacak. İşin tabiatı gereği daha az gaz yakan, bizim gibi santrallerin görece üstünlükleri ortaya çıkacak ve kapasite kademeli bir şekilde yüzde 80’lere kadar çıkacak” bilgisini verdi. Turcas Kuyucak Jeotermal santralini de geçen ay açan ve YEKDEM’e girdiklerini ifade eden Batu Aksoy, buradan döviz geliri elde etmeye başladıklarına işaret etti.

Dünya devini Türkiye'ye getirmeye hazırlanıyor

Singapur’un meşhur fonu Temasek’in sahibi olduğu dünyanın bir numaralı Endüstri Parkı işletmecisi Surbana Jurong ile ortaklık kurduklarını kaydeden Turcas CEO’su Batu Aksoy, “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından çalışmaları yürütülen Endüstri Bölgelerinden Ceyhan’a yapılması planlanan projeye talibiz. Endüstri parkları işletmeciliğinde dünyanın bir numaralı ismiyle beraber yatırımcıları Türkiye’ye çekmek için harekete geçmeye hazırız” dedi. 51 ülkede 207 Endüstri Parkı projesini geliştirip yönetimini üstlenen ve Singapur’un Aliağa’sı olarak gösterilen Jurong Adası’nı bir petrokimya üssüne dönüştüren Surbana Jurong ile ortaklık içerisinde olduklarını anlatan Batu Aksoy, “Biz ilk Petkim’i aldığımızda Socar ile 20 yıllık Master Planımızı çıkartmak için Surbana Jurong’un kapısını çalmıştık. O Master Plan çerçevesinde de bugün Star Rafineri, Petlim ve Petkim’deki rüzgar gülü yatırımları geldi. Yatırımlarını birbirine hiç kesiştirmeden yapan dünyanın global devlerini birbirine aynı parkın içinde komşu yapan Surbana Jurong, bir günde yatırım tahsisi ve planlaması yapabilen kaslara sahip. Bugün Jurong Adası’ndaki petrokimya ekosisteminde Fortune 500’ün 150 üyesinin 47 milyar dolarlık sabit sermaye yatırımı ve 40.000 kişilik yüksek kalifiye istihdamı mevcut. Surbana Jurong’un yöneticisi olduğu yere dünya devleri gönül rahatlığıyla yatırıma geliyor. Biz de Singapurluların geliştirdiği bu modeli ülkemize getirerek Ceyhan’dan DiyarbakırŞanlıurfa’ya uzanacak bir ’Endüstri Koridoru’ yaratılabileceğine inanıyoruz” dedi.

Turcas için 3 büyüme alanı belirledi
Turcas CEO’su Batu Aksoy, şirketin 2017 yılını anlatırken “2018’e ‘fit’ giriyoruz” dedi ve ekledi: “Güzel optimizasyonlar yaptık. 3 iştirakimiz; akaryakıt dağıtımında Shell&Turcas Petrol, konvansiyonel enerjide RWE&Turcas ortaklığımızın Denizli doğalgaz santrali, diğeri de geçen ay işletmeye aldığımız Turcas Kuyucak jeotermal tesisimiz. Shell&Turcas bizim amiral gemimiz olmaya devam ediyor. Ancak 10 yıl önce varlıklarımızın yüzde 100’üyken, o dönemde koyduğumuz hedef paralelinde, bugün 3 işimizden biri haline geldi. Gelirlerimizdeki ağırlığı halen yüzde 60-70’lerde ama bugün biri gaz diğeri jeotermal, enerjinin farklı 3 segmentinde kendimize iş yaratmış olduk.” Batu Aksoy, gelecek planlarını anlatırken de şu bilgileri verdi: “Turcas’ta akaryakıtta büyümemizi devam ettireceğiz. Doğalgaz santralimizi en optimumda çalıştırmaya devam edeceğiz. Bizim en önemli hedefimiz jeotermalde de büyümek. Kuyucak’ta kapasite artırmak için ilave sondajlar yapacağız. Özellikle Manisa bölgesinde başka jeotermal ruhsatlarımız da bulunuyor. Dolayısıyla o bölgede de sondaj planlıyoruz. İkinci hedef ise inovatif ürün ve çözümlere dayalı yatırım bakıyoruz. Bu yatırımın illa Türkiye’de olması da gerekmiyor. Yurtdışında da olabilir. Gelişen enerji teknolojileri, depolama teknolojileri gibi konularda arayışlarımız sürüyor. Bizim için bir başka büyüme alanı da konvansiyonel olmayan, niş ve değerli metallere dayalı maden yatırımlarını inceliyoruz.”

Bu konularda ilginizi çekebilir