Çelik boru üreticileri, ABD’nin damping vergisine itiraz edecek
ABD’nin Türkiye menşeli boru ithalatına ek vergi kararı alması, Türkiye’deki üreticileri tedirgin etti. 100 milyon dolarlık ihracatın riske girmesi üzerine üreticiler, karara itiraza hazırlıyor.
İBRAHİM EKİNCİ
Çelik boru üreticileri, ABD’de, Türkiye menşeli boru ithalatına ek vergi kararına itiraza hazırlanıyor. 100 milyon dolara yakın ihracatı riske eden bu gelişme karşısında harekete geçen sektör örgütleri dosya oluşturuyor. Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) Başkanı Ahmet K. Erciyas, “Gerekçeli kararı bekliyoruz. Açıklandıktan sonra üyelerimiz buna mutlaka itiraz edecekler” dedi.
ABD’deki üreticiler, ABD Ticaret Bakanlığı’na 16 Ekim 2014’te Türkiye’nin yanı sıra Güney Kore menşeli “hat boruları” (line pipe) ithalatına karşı anti-damping ve telafi edici vergi soruşturmaları açılması için ABD Ticaret Bakanlığı’na şikayette bulunmuştu. Bakanlık, geçtiğimiz 6 Ekim’de nihai kararını açıkladı. Türkiye’ye uygulanacak anti damping oranı 6.66 ile 22.95 arasında ve telafi edici vergi oranı ise 1.31 ile 152.2 arasında belirlendi. Karar, Borusan İstikbal Ticaret ve Borusan Mannesmann’a yüzde 22.95, Çayırova Boru Sanayi / Yücel Boru İthalat-İhracat ile Tosçelik Profil / Tosyalı Dış Ticaret’e yüzde 22.95 ve yüzde 6.66 oranında nihai anti-damping vergisi uygulanmasını öngörüyor. Türkiye dışındaki diğer ihracatçılara ise yüzde 7.10 nihai anti-damping vergisi uygulanacak. Türkiye’den ithalat için telafi edici vergi soruşturmasında da Tosyalı Dış Ticaret’e nihai olarak yüzde 1.31, Borusan Mannesmann’a yüzde 152.29 sübvansiyon oranı uygulanacak. Diğer ülkelere daha düşük vergi getirilmesi, Türkiye’nin rakiplerinin pazardaki elini güçlendirecek.
‘Hesap hatası var’
Konuyu DÜNYA’ya değerlendiren ÇEBİD Başkanı Erciyas, “ABD en önemli pazarlarımızdan biri. 2014’te çelik boru ihracatımız 331 bin ton olarak gerçekleşmişti. Bu, toplam ihracatımızın yüzde 18’i. ABD’nin damping soruşturmasına konu olan hat borularında ihracatımız 2014’te 78 bin ton karşılığı 94.7 milyon dolardı. Açıklanmış olan yüzde 6.66 ile yüzde 22.95 arasında değişen oranlardaki anti- damping vergisi, bu ülkeye hat borusu ihracatında önemli derecede sıkıntı yaratacak” dedi.
Erciyas’ın açıklamalarına göre ortada bir ‘hesap hatası’ var. Tespit edilen vergi oranlarının hesaplama yönteminden kaynaklanan bir hata nedeniyle yüksek çıktığını tahmin ettiklerini söyleyen Erciyas, “Gerekçeli karar henüz açıklanmadı. Açıklandıktan sonra üyelerimiz buna mutlaka itiraz edecekler. ABD’de sık sık anti- damping ve telafi edici vergi soruşturmalarıyla karşılaşıyoruz. Geçmişte standart boru, kutu profil ve sondaj boru için açılan soruşturmalarda da yüksek vergi oranları belirlenmişti. Üyelerimizin itirazlar ve gözden geçirme soruşturmaları sonucunda oranlar oldukça düşük seviyelere indirilmişti. Ancak, bu süreç oldukça uzun zaman alıyor, ihracatımız düşüyor. Ayrıca, avukatlık firmaları ile çalışıldığı için önemli maddi külfet oluşturuyor” dedi.Türkiye menşeli boru ithalatına ek vergi kararı alması, Türkiye’deki üreticileri tedirgin etti. 100 milyon dolarlık ihracatın riske girmesi üzerine üreticiler, karara itiraza hazırlıyor.
ABD’li üretici her zarar ettiğinde bizi suçluyor
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Namık Ekinci de “ABD’li çelik üreticileri hükümete baskı yaptı, Türk ürünlerine damping vergisi kondu” dedi. Dün bir açıklama yapan Ekinci, şöyle dedi: “ABD’li üreticiler gerçekten zarar ediyorsa nedeni ithal çelik değil; tesislerinin teknolojik yapısı, işletme zafiyeti ve petrol fiyatlarındaki düşüş. Biz ABD çelik sektörüne zarar vermediğimizden eminiz. ABD tarafl ı karar alıyor. Uluslararası Ticaret Komisyonu’nun (ITC) soruşturmaları devam ediyor. ABD’li üreticiler her kârları azaldığında bizi suçlamayı tercih ediyor. Yargılama adil yapılmıyor. Bu kararla birlikte ABD Türkiye’den ithal ettiği her türlü çelik boru mamulüne önlem uyguluyor olacak. Bu yanlı tutum endişe verici. Bizden daha avantajlı fiyatlarla imalat girdisi sağlarken ve satarken nasıl oluyor da kendileri için tehdit oluşturuyoruz? Beklentimiz kararın son aşamada uygulamaya konulmaması.” Namık Ekinci, daha önce yaptığı açıklamada da “Ekonomi Bakanlığı’nın konuyu Dünya Ticaret Örgütü’ne taşıyacağına inanıyoruz” demişti. Ekonomi Bakanlığı’nin konu ile ilgili bir girişimde bulunup bulunmayacağı konusunda bir açıklama henüz yapılmadı.