Global yetkinlikteki sektör ihracatta kan kaybediyor

Türkiye vinç sektörünün ihracatında yüzde 70’lik bir paya sahip elektrikli vinç sektöründe ihracattaki kan kaybına çare aranıyor. İlk 8 ayda ihracatı yüzde 15.5 düşen sektörde yerli firmalar ortak bir çağrıyla, “İhracat yaparak zarar ediyoruz. Verdiğimiz fiyatlarla rekabetçi olamıyoruz” fikrinde birleşiyor. Globalde kendini kanıtlamış teknik sektörün temsilcileri, ihracattaki kaybın dikkatle incelenme çağrısını yapıyor.

Global yetkinlikteki sektör ihracatta kan kaybediyor

Hüseyin VATANSEVER

Farklı çalışma alanları ve üretim tesisleri için vinç­ler, modüler yapılar ku­rulabilmesine olanak tanımakla farklı erişim ya da kapasite se­çenekleri, uzatma çubukları gi­bi çok amaçlı kullanım özellik­leri sunabiliyor. Fabrika, atölye, liman, tersane, hava taşıtı han­garları, maden ocakları gibi yer­lerde, çok çeşitli sektörlere hiz­met eden elektrikli vinçler, oto­masyon uygulamalarıyla da ön plana çıkıyor. Gelişmekte olan ülkelerde şehirleşme, otoyollar, köprü, liman projeleri gibi büyük altyapı planları vinç talebini doğ­rudan etkiliyor. Ayrıca rüzgâr ve güneş santralleri başta olmak üzere yenilenebilir enerji proje­lerinin yaygınlaşmasıyla vinçle­re duyulan ihtiyaç küresel pazar­larda artış gösteriyor.

Küresel vinç sektörüne yan­sıyan vinç talebi bazı güçlükle­ri de barındırıyor. Bunların ba­şında ise ilk yatırım maliyetinin yüksek olması geliyor. Hem vinç satın alma hem de bakım, ener­ji maliyeti, operatör eğitimi gibi işletme maliyetleri oldukça yük­sek. Özellikle KOBİ’ler veya ser­mayesi sınırlı şirketler için bu ilk yatırım maliyeti vinç kullanımı için önemli bir engel oluşturu­yor. Bununla birlikte operatör­ler, bakım teknisyenleri, serti­fikalı personel bulma sorunu da yaşanabiliyor. Teknolojinin kar­maşıklığı arttıkça özellikle ge­lişmekte olan ülke pazarlarında uzmanlık ihtiyacı da artıyor. Bu­nunla birlikte üreticiler açısın­dan çelik, alaşımlar ve elektronik bileşenlerdeki fiyat dalgalanma­ları, üretim maliyetlerini doğru­dan etkiliyor. Ayrıca lojistik ve tedarik zinciri aksamaları da çe­şitli sorunları beraberinde geti­rebiliyor.

Küresel eğilimlere paralel ihracat artışı arzulanıyor

Dünya vinç sektöründe 2023 yılına göre 2024 yılında 17.3 mil­yar dolar ihracat ile yüzde 0.1 ar­tış kaydetti. Elektrikli Vinç İma­latçıları Birliği Derneği’nin (TE­VİD) verilerine göre derneğe üye firmaların imalatı kapsamında­ki vinç tiplerinde ise 6.1 milyar dolar ihracat ile yüzde 18.4 artış yaşandı. Türkiye’nin 2023 yılı ihracatı 126.5 milyon dolar olur­ken, 2024 yılında yüzde 14.4 ar­tarak 144.6 milyon dolara ulaş­tı. Böylece Türkiye, küresel pa­zardan yüzde 0.84 pay almakla beraber sıralamada 3 basamak yükselerek 20’nci sıraya ulaştı. Söz konusu durumda sektör, aynı zamanda 21 yılda payını 3 katın üzerine çıkarmış oldu.

İthalatta ise 7’inci sırada bu­lunduğu 2023 yılına göre 2024 yılında Türkiye, 528 milyon do­lar dış alım ile yüzde 10.5 azal­ma yaşadı. Dünya ithalatından yüzde 2.98 pay alan Türkiye, sı­ralamada 9’uncu konuma gerile­di. Böylece tercih edildiği gibi it­halatta azalma eğilimi devam et­miş oldu.

TEVİD üyeleri imalatı kap­samında olan dört vinç tipinde 2024 yılında dünya ihracatından yüzde 1.73 pay alırken, geride ka­lan 21 yılda ihracatta elde edilen pay 3.6 katına çıktı. Bu ürünler kapsamında küresel ihracatta­ki artışın yanı sıra Türkiye’nin ihracatının 2024 yılında ay­nı oranda artış gösteremiyor ol­ması, 21 yıllık ülke performansı­na gölge düşürdü ve Türkiye’nin 2023 yılında yüzde 1.85 olan pa­yı, 2024’de yüzde 1.73’e gerile­di. 2025 yılı verilerine göre ise 8 aylık ihracatta da yüzde 15.5 azalma görüldü. Sektörün tem­silcileri dış ticarette esas ama­cın küresel ihracattan alınan pa­yı artırmak ve ithalattan alınan payı azaltmak olması gerektiğini vurguluyor.

Rekabetin değişen dengelerini gözetmek gerekiyor

Türkiye’de sektör, üretimde ulaştığı seviye sayesinde küre­sel ihracatta ilk 10 ülke arasında kalmayı, hatta zaman içinde ilk 5 ülke arasına girmeyi hedefliyor. Özellikle son 20 senede kat edi­len mesafe ile söz konusu hedef­lere ulaşmak mümkün görünü­yor. Buna karşın sektörün 2025 yılı ihracatında gidişat iyi yönde gelişeme göstermiyor. Sektör ih­racatı 2025 yılında 81.9 milyon dolar ile yüzde 15.5 azaldı. 2025 yılında ihracatın 127 milyon do­lar olacağı tahmin ediliyor. Sek­törde yerli imalatla üretim yapan firmalar ortak bir çağrıyla, “İhra­cat yaparak zarar ediyoruz. Ver­diğimiz fiyatlarla rekabetçi ola­mıyoruz” fikrinde birleşiyor.

Uluslararası rekabette ima­latçının elini ise en çok zorlayan konu verdiği fiyatlar oluşturu­yor. Ham hadde ve işçiliğin yanı sıra Çin’in dünya ticaretinde söz sahibi olma isteği yerli üretici­leri zorluyor. Bu sorunu aşabil­mek için ise enerji, ham madde maliyetlerini azaltmanın yanı sı­ra insan kaynağını katma değer üretme ve çalışma verimliliği ile kabiliyetini rekabet ettiğimiz ül­kelere göre daha fazla artırmak bu sanayinin sürdürülebilirli­ği için kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görülüyor. Türkiye açısın­dan perspektif doğru alındığında; güçlü yönler doğru şekilde değer­lendirildiğinde hem iç pazarda hem de ihracatta daha fazla kat­ma değer üretilmesi mümkün.

Kule vinçler inşaat sektörünün vazgeçilmezi haline geldi

İnşaat sektöründe hayata geçen yüksek katlı projeler ile köprü, otoyol gibi alt yapı yatırımları kule vinçlere olan talebi artırıyor. Yüksek yapıların inşasında en önemli kaldırma ekipmanlarından olan kule vinçler, yüksek taşıma kapasiteleriyle ağır malzemelerin taşınmasını güvenli hale getiriyor. Ayrıca uzun kolları ile çalışma sahası geniş olan kule vinçler, verimlilik sunuyor. Yüksek katlı bina inşaatlarının yanı sıra kule vinçler, köprü ve tünel inşaatında, büyük ölçekli sanayi tesislerinin yapımında görev alıyor. Büyük projelerin hızlı ve güvenli bir şekilde tamamlanmasını sağlayan kule vinçler, maliyetleri de optimize ediyor.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) verilerine göre, Türkiye’nin ikinci çeyrekte büyümesi 4.8 olurken, inşaat sektöründe 10.9’luk büyüme gerçekleşti. Türkiye’de kentsel dönüşüm projeleri, kamu kaynaklı projeler ve alt yapı projeleri bu yıl içinde gelişim gösterirken, 2026 yılının da inşaat sektörü açısından verimli bir yıl olacağı ön görülüyor. Bütün bu veriler ışığında projelerde kule vinç talebinin de artacağı tahmin ediliyor.

Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL