HuQQa ve HuQQabaz’dan 365 milyon TL ciro çıkaracak

Özlem ERMİŞ BEYHAN

Q Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Uras, kayınpederi Cihan Kamer ile hızla büyüttükleri Q Gıda ile global bir marka olma peşinde. Grup, HuQQa, et restoranı The Market, pastane markası Qurabiye, orta segmente yönelik HuQQabaz ve içecekte LiQQit alt markaları ile yurt içinde ve yurt dışında yatırımlarına devam ediyor. Alkol satılmayan, nargile ile cirosuna katkı yapan restoran konseptlerinin Avrupa'da çok sayıda taklidinin açıldığını anlatan Ahmet Uras ile büyüme planlarını konuştuk.

► HuQQa’dan sonra yeni bir restoran konsepti, HuQQabaz’ı geliştirdiniz. Neden yeni bir konsepte ihtiyaç duyuldu?

HuQQa’yı daha butik bir segment olarak bırakmak istedik. Gençlerin gidebileceği daha ulaşılabilir, daha hızlı büyüyebilecek bir konsept yaratmak istedik.

► HuQQa ile kaç noktaya ulaşmış durumdasınız?

Şu an Kuruçeşme, Emirgan, Bodrum Palmarina, Ankara’da var. Bu Eylül itibarıyla Emaar Square Mall’da olacak. Bu 5 tamamlandığı zaman HuQQa için Türkiye büyümemizi durduruyoruz. Zaten Turquality süreci içindeyiz. Turquality’i hak edip dünyada büyümek istiyoruz. Amacımız dünyadaki marka şehirlerde marka olarak büyütmek HuQQa’yı. HuQQa’yı her yerde açamayız. Deniz kenarında olması, Ankara istisnası hariç özel tercihimiz. Yurt dışında Dubai ilk hedef. Kasım ayında açmayı planlıyoruz. Dubai Mall içinde Fashion Avenue yapılıyor, orada olacak. Londra ikinci hedef. New York da hedeflerimiz arasında. Yeni markamız HuQQabaz’a da şu anda yatırımcılardan talep yoğun.

► Ne anlamda talep yoğun, franchise mı almak istiyorlar?

Franchise talebi çok geliyor. HuQQa ile ilgili bir franchise modelimiz yok. Tüm restoranlar grubun. HuQQabaz için ise farklı bir model geliştirdik. Daha çok talepler ortaklık şeklinde olursa ya da gittiğimiz ülkede önümüzü açacak güçlü bir yatırımcı söz konusuysa o zaman değerlendirmeye alıyoruz. Çünkü şirketin finansal durumu gayet iyi, finansal destek anlamında bir yatırımcıya ihtiyacımız bulunmuyor.

HuQQabaz’ın hem tarzı daha genç, hem fiyat politikası daha ulaşılabilir. Yiyecek olarak Türk mutfağını biraz daha ön planda tutan, sokak lezzeti dediğimiz köfteler, balık ekmekler, belki ileride kokoreçin olduğu bir konsept bu. Tek bir sabit mutfak kurmuyoruz, küçük küçük marka dükkanlardan oluşan mutfaklarla tarzımızı hızla yenileyebilme ve esneklik kazanıyoruz. Örneğin hamburgeri Qöfteburger, şiş kebabı ŞişQebap markamız yapıyor. Yine HuQQabaz içinde Qitchen diye bir konseptimiz var, Ortadoğu’daki çocuk alanı olan AVM’lerin büyük ilgisini çekiyor. Çocukların istediği sunumla doğru besin dengesinde yiyecekleri sunuyoruz.

Yatırımcıya yüzde 15 pay veriyor

► Yani HuQQabaz’da franchise veriyor musunuz?

Mülk sahibi olmaları ana tercihimiz. Anahtar teslimi mekan alıyoruz, işletiyoruz, cirodan payını yatırımcıya veriyoruz. Arada bir alıcı olduğunda, ısrarla bunu isteyen yatırımcılarımız var, yatırımın geri dönüşü uzuyor ama ona da açığız. Bu model özellikle AVM yatırımcılarının çok ilgisini çekiyor. Ataşehir Watergarden’daki dükkanı kendimiz açtık, bir showroom dükkan olarak. Sonrasında öyle çok talep oldu ki üst katı da ekleyerek, 1200 metrekareye çıktık. Orada modeli, menüleri, kurumsal kimliği oturttuktan sonra şimdi yeni dükkanlarımız açılma sürecine girdi. Eylül ortasında Vadi İstanbul’da bir HuQQabaz açılacak. Orada Çetinsaya’larla güzel bir çalışmamız var. Bizim konseptimizde dükkan büyüklüğü en az 500 metrekare olmak zorunda, bunun da 250’si açık olmak durumunda tütünle ilgili kanunlar gereği.

Kısa bir süre sonra Yalı Ataköy’de bir dükkanımız açılıyor. Orada da gene 800 metrekare gibi bir alanımız var. Yatırımcılardan ödemeleri alındı, Eylül’de açılacak.

► Ne kadar zamanda tamamlıyorsunuz bir restoranı?

En geç 3-3.5 ay içinde dekorasyon tamamlanıyor. İşletmenin, operasyonun tamamı bizde. Yatırımcımızdan tek istediğimiz ödemeleri zamanında yapıp lokasyonu bize teslim etmesi. Sonrasında her ay bir kar payını kendisine ödüyoruz.

► Ne seviyede bir kâr payı söz konusu?

Yerin lokasyonuna ve büyüklüğüne göre cirodan yüzde 10 ila 15 bir dönüş sağlıyoruz. Yiyecek sektöründe, eğer gece kulübü tarzı bir yer işletmiyorsanız zaten geri dönüşler yüzde 25-30 arasındadır. Yüzde 30 da çok kolay değildir. Bizim olmazsa olmazımız yatırımcıya 5 yılda yatırımını geri döndürmektir. Ama senaryolarımızda 3-3.5 yılda geri dönüş oluyor.

► Peki ne kadarlık bir yatırımdan söz ediyoruz?

HuQQabaz’ın yatırımı metrekaresi 1350-1400 dolar gibi. Yani 750 ila 1 milyon dolar arasında değişiyor yatırım. Küçük yatırımlar değil. Yatırımcıların alt markalarda da yatırım yapmasına izin vereceğiz. Orada daha kolay, 150 bin dolara bir dükkan açabilecek yatırımcı. ŞişQebap örneğin, AVM’lerin yemek katlarında küçük bir yatırımcı tarafından da açılabilecek. Ama bu ilerinin planı, şu anda ona gitmiyoruz çünkü her markayı HuQQabaz’ın içinde test edip birbiriyle yarıştırıyoruz. 15 marka varsa belki 5 tanesi sokağa çıkacak. Yatırımcıların geri dönüş alabileceği noktaya kadar markaların altını doldurmaya çalışıyoruz şu anda.

► Hep İstanbul mu planlanıyor?

Hayır, sonraki açılışımız Gaziantep’te. Iconova AVM ile bir anlaşmamız var. Alt gıdaların markası değişecek. Esnek bir yapımız var, mutfağımızı farklı markalarla böldüğümüz için bunlar gitsin bunlar gitmesin diyebiliyoruz. Aynı şeyi yurt dışına giderken de yapacağız.

► HuQQabaz’ı da götürecek misiniz yurt dışına?

Evet. İlk anlaşmayı bile yaptık. Almanya Mannheim ile başlıyoruz. Oradaki ortağımızla belki Almanya’nın tamamında yayılmayı da düşünüyoruz. İngiltere ve Almanya’nın bizim için önceliği var.

► Neden?

Bizim işimizin bir tarafı tütünle ilgili. HuQQa ve HuQQabaz konseptlerimizde içki yok, ciroya katkı yapan nargile var. Almanya ve İngiltere’de Türk mutfağına olduğu kadar nargileye de büyük ilgi var. New York’ta da büyük ilgi görüyoruz, sonraki hedefimiz de orası zaten. 2018 yılının ilk çeyreğinde Almanya’da açılışımız olacak. Daha sonra Bursa’da Suryapı Marka AVM’de açılacağız. Bu yıl 5 ila 10 açılış hedeflemiştik, bu tutuyor. 2020’de 81 ilin 81’inde de olmak istiyoruz. HuQQa ile dünyanın markalaşmış tüm şehirlerinde olmak istiyoruz. Türk lezzetlerini dünyaya en iyi şekilde tanıtmak istiyoruz. Birinci hedefimiz bu.

► Ciro olarak hedefiniz ne?

Bu yıl için 80 ila 100 milyon TL hedefini koyduk. 2020’de her gün için 1 milyon TL ciro hedefimiz var. Bu hedef çok uzak görünmüyor.

● “Global rekabette bir sinerji olmazsa sizin tek başınıza başarılı olmanız mümkün değil. Biz bu nedenle tüm rakiplerimizin bölgesel açılımlarını destekliyoruz. Türk markasına giden memnunsa bu sinerji yatırımcıyı da etkiliyor, diğer Türk markalarının önü açılıyor.”

Yiyecek ve içecek sektöründeyseniz takım tutmaz, siyasete giremezsiniz

► Almanya önceliğimiz diyorsunuz ama Almanya ile Türkiye’nin son dönemde bir gerginliği var. Bu sizi tedirgin etmiyor mu?

Biz yiyecek içecek sektöründeyiz. Bu sektördeyseniz takım tutmazsınız, siyasete girmezsiniz. Gelişmeleri elbette izliyoruz. Siyasi bir olay var diye bir ülkeyi radarımızdan çıkarmamız söz konusu değil. Savaş boyutunda gerginliklerde elbette askıya alabiliyoruz yatırımları ama aşılacağını düşündüğümüz sorunlar olduğu zaman gittiğimiz ülkenin kültürünün ve nüfusunun bizim tarzımız bir işletmeye duyacağı ilgi bizim ilk konsantrasyonumuz oluyor. Markamız dünyayı, biz Türk yemeklerini tanıtıyoruz. Almanya ile ilgili şu noktada bir tedirginliğimiz yok. İnşallah da düzelecek, tüm dünyayla ilişkilerimiz iyi olsun istiyoruz.

Özel odalarında kutlamalar düzenleniyor

“Yazın rejimden dolayı pastacılık zor ama yaz aylarında da kutlamalar artıyor. Örneğin kışın belki bir doğum günü kutlamasını atlıyorsunuz ama yazın atlamıyorsunuz. HuQQa’ların girişinde bu tip kutlamalar için pastanemiz Qurabiye’de butik pastalarımız oluyor. Kuruçeşme’de özel odalarımız var, oraları kiralayıp özel kutlamalar organize edebiliyoruz. Çok ciddi anlamda bir taze meyve suyu üretimimiz var. Limonata çok tüketiliyor restoranlarımızda. LiQQit’i bu nedenle kurduk.”

Riyad'ın potansiyelini değerlendireceğiz

“Suudi Arabistan’da Riyad ve Cidde’de olacağız. Riyad’da ciddi bir potansiyel var. Nüfus yoğun, tutucu yapı kırılmaya başlamış. İnsanlar bir şeyler yapmak istiyor ama gidebilecekleri çok yer yok. Dolayısıyla çok sayıda AVM inşaatı söz konusu. Biz de Riyad’ın potansiyelini değerlendirmek istiyoruz. Önceliğimiz Market ve HuQQabaz olacak. Ortadoğu’da kırmızı ete çok büyük bir ilgi var. Cidde’de HuQQa ve Market düşünüyoruz. Kuveyt’te de sahilde HuQQa için uygun bir lokasyonumuz var. Avenue Mall diye bir alışveriş merkezi yapılmış Kuveyt’te. Mimari olarak, marka karması olarak çok güzel bir AVM. Orada da Market ve HuQQabaz’ı düşünüyoruz. Düşünüyoruz derken dükkanı seçtik, onayı aldık, fizibilite çalışması yapıyoruz.”

Avrupa'da taklitlerine karşı davalar açtı

HuQQa ve HuQQabaz konseptlerinin birebir aynısı Hollanda, Avrupa gibi Avrupa şehirlerinde açılınca Q Gıda hukuki süreci başlatmış. 40-50 davaları olduğunu anlatıyor Ahmet Uras. Çok sayıda kazanılmış davaları olduğunu söylüyor ve devam ediyor: “HuQQa’dan Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde bir sürü var. Önce arıyor kibarca rica ediyoruz, sonra eğer tabelayı indirmezlerse dava açıyoruz. Markaların tüm dünya hakları bizde. Bunun takibi başlıbaşına bir iş. Bunu yapan sadece yurtdışında yaşayan Türkler de değil, yabancılar da var.”

“Ailede 5-12 yaş grubundan bir çocuk varsa, o ailenin nereye gideceğini o genç fert belirliyor. Dolayısıyla biz de onların mekanlarımıza gelip sıkılmasını istemiyoruz. iPad’ler dağıtıyoruz, onların sevecekleri sunumda yiyecekler sunuyoruz.”

Misafirler kozmopolit ortamı sever sektörde 2017 yaraları sarma yılı

Turizm sektöründeki küçülme yiyecek içecek sektöründeki tüm firmalar gibi Q Gıda’yı da etkilemiş. Turist sayısında düşüş var ama can alıcı kayıp Avrupa’dan, Ortadoğu’dan bir kayıptan söz etmek mümkün değil. “2015 başarı grafiğinin çok ileri gittiği bir yıldı sektörümüz için. 2016’da Türkiye’nin başına gelmeyen kalmadığı için sektör aynı büyümeyi yakalayamadı. 2017 toparlanma yılı. 2 ayı kaybederseniz bizim sektörde bütün yıl o 2 aya çalışırsınız” diyen Ahmet Uras Ortadoğulu turistin Türkiye ilgisinin çok önemli olduğunu söyledi ve ekledi: “Daha kozmopolit bir ortam yarattığınızda herkes daha mutlu oluyor aslında. Neden New York ve Londra’da bu yeme içme sektörü bu kadar başarılı? Bizde tekdüzelik başlıyor bir noktadan sonra. O ülkenin misafiri bir mekana girerken azınlıktaysa bir tedirginlik başlıyor. Tamamen Ortadoğuluların olduğu bir mekana iki Alman geldiğinde kendini ait hissetmeyebiliyor.”