İş Bankası, 'bölgesel finans gücü' olmayı hedefliyor

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, "Gittiğimiz ülkelerde bankacılıktaki karşılaştırmalı üstünlüklerimizi kullanarak büyümek istiyoruz" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TALİP AKTAŞ

TİFLİS - İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, banka olarak yakın coğrafyada bölgesel bir finans gücü haline gelmeyi hedefl ediklerini söyledi. Bali, Azerbaycan’da banka satın alma konusundaki girişimlerinin de “ileri bir safh aya ulaştığını” bildirdi. 

Genel Müdür Adnan Bali, Gürcistan’da Batum’dan sonraki ikinci şube olarak faaliyet gösteren İş Bankası Tifl is Şubesi'nin resmi açılış törenine katıldı. Bali, burada düzenlediği basın toplantısında, İş Bankası’nın halen 14 ülkede 55 şube ve iki iştiraki ile faaliyet gösterdiğini belirterek, “Gittiğimiz ülkelerdeki özel koşullara da hitap edecek şekilde bankacılıktaki karşılaştırmalı üstünlüklerimizi kullanarak büyümek istiyoruz” dedi. Bali, haziran sonu itibarıyla 55 şubenin aktif toplamının 10 dolar, mevduatının 5 milyar ve kredilerinin ise 3.7 milmar dolar düzeyinde bulunduğunu söyledi. 

Türkiye piyasasının, bankacılık sektörü için gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında hala önemli fırsatlar sunduğunu ifade eden Bali, Gürcistan, Kuzey Irak, Rusya ve Azerbaycan gibi bölge ülkelerindeki faaliyetlerinde de Türk girişimcisinin ve yerel ekonomini ihtiyaçlarına yönelik esnek bir politika izlediklerini kaydetti. Türk bankalarının inovatif ürün ve hizmet kapasitesi bakımından birçok ülkeden önde olduğuna işaret eden Bali, İş Bankası olarak rekabetçi ürünleriyle komşu coğrafyada mevcut pazardan pay almaktan çok, yeni pazar yaratarak büyümeyi hedefl ediklerini kaydetti. “Pazar payı satın almayı değil, pazar payı kazanmayı düşünüyoruz. Biz bu piyasalarda kısa vadeli düşünce tarzıyla değil, uzun dönem oyuncusu olarak, maraton koşucusu olarak var olmak istiyoruz” diyen Bali, Azerbaycan’da banka satın alma yönündeki görüşmelerin de sürdüğünü kaydetti. Adnan Bali, “Türkiye’nin son yıllarda özellikle çok hızlı büyüme gösteren bir bankası olarak, iştiraklerimizle birlikte bölgesel bir finans gücü olma ve bu piyasalarda etkin bir rol alma gayretindeyiz. Kendimize ‘Türkiye’nin Bankası’ diyoruz, ama ‘Türkiye’nin Bankası’ Türkiye’nin sınırlarıyla, en azından iş vizyonu açısından sınırlı değil” diye konuştu. 

Gürcistan’da hedef ilk 10 içinde yer almak 

Gürcistan’da ekonominin kayıt içinde olması, iş yapma kolaylığı, finansal hukuk sistemi, penetrasyon, demografik yapı ve eğitim altyapısıyla önemli bir potansiyele sahip olduğunu anlatan Bali, “Dolayısıyla fark yaratma yeteneği olan bir kuruluş için iyi bir piyasa” değerlendirmesinde bulundu. Adnan Bali, Gürcistan’ın kendilerini şube olarak değil banka olarak görmek istediğini ifade ederek, bu konuda BDDK’dan gerekli iznin alındığını, Gürcistan’daki prosedürün tamamlanmasıyla da banka olarak faaliyet göstereceklerini söyledi. Aktif büyüklüğünün GSYH’ya oranının yüzde 50’ler, kredilerin büyüklüğünün ise yüzde 30’lar civarında bulunduğu Gürcistan’ın, uygun altyapı ve düşük penetrasyon oranları ile fark yaratabilecek, uzun dönemli taahhüt koyabilecek bir oyuncu için uygun koşulları taşıdığına dikkat çeken Bali, “Dolayısıyla, biz bu ülkede beş yıl içinde 800 milyon dolarlık aktif, 490 milyon dolarlık kredi, 200 milyon dolara yakın bir mevduat büyüklüğü ile ilk 10 banka arasında yer almayı hedefl iyoruz” diye konuştu. Bali, ilerleyen dönemde banka dışı finans sektöründe de faaliyet göstermeyi hedeflediklerini kaydetti. Basın toplantısında bankacılık sektörüne ilişkin soruları da yanıtlayan Bali, özetle şunları söyledi: 
KONUT KREDİLERİ-“İnşaat sektörüne yönelik kredilerde bir geri çekilme yok. İkide bir türeyen tartışmalardan biri konut balonu biri de ve özel sektörün açık pozisyonu konularıdır. Bunlar dönem dönem servis olur yeniden konuşulur, ama içinde rakam yoktur. Türk bankacıları da yabancılar nezdinde kendilerini daha objektif hissettirebilmek için memlekete dair ne varsa, aslında kendilerinin de bir kısım subjektif olan algılarını çırılçıplak taşırlar oraya. Dinleyenler de ‘Türk bankacılar böyle söylüyorsa doğrudur’ der. Sonra onların yeniden söylediğine biz yeniden inanmaya başlarız. Böyle gider.” 
FAİZ LOBİSİ- “Türk bankacılık sisteminin öteden beri yapısal bir özelliği olarak, aktifin vadesi pasifin vadesinden uzundur. Uzun vadeli kredi verirsiniz, ama mevduatın ortalama vadesi hala 35-40 gündür. Bu şu demek faizler yukarıya giderken bir banka örneğin mevduatlarını en fazla 35 – 40 gün içerisinde tamamını yeniden fiyatlamak zorunda kalır. O yüzdende anında maliyetlerindeki yükseliş onun bilançosunun pasifine yazılmaya başlar. Buna karşılık daha önceden oluşturmuş olduğu sabit getirili aktiflerini ise fiyatlayamaz ve net faiz marjı daralır, bundan da zarar görür. Dolayısıyla, biz yüksek faizden değil, düşük faizden daha fazla yarar görürüz.”

Bank of Georgia ile işbirliği mutabakatı imzalandı

 Türkiye İş Bankası ile Gürcistan’ın aktif büyüklüğü açısından en büyük bankası Bank of Georgia arasında, işbirliğine yönelik bir mutabakat belgesi de imzalandı. İmza töreni, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ve Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Ertürk ile Bank of Georgia Genel Müdürü Irakli Gilauri ve Genel Müdür Yardımcıları Nikoloz Gamkrelidze ve Sulkhan Gvalia’nın katılımlarıyla gerçekleşti. İmzalanan mutabakat belgesi, iki banka müşterileri için karşılıklı olarak geniş kapsamlı bankacılık hizmetlerinin geliştirilebilmesini öngörüyor. Bu çerçevede özellikle dış ticaretin finansmanı alanında iki banka arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi hedefl eniyor. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, işbirliğinin iki ülke arasındaki ticaretin artmasına katkıda bulunacağını söyledi. Bank of Georgia Genel Müdürü Irakli Gilauri de “Türkiye’nin önde gelen finansal kuruluşuyla işbirliğine adım atmaktan büyük gurur duyuyorum. Gürcistan ve Türkiye arasındaki güçlü, uzun dönem ekonomik bağlar ve her iki bankanın da kendi ülkelerinde lider durumda olması sayesinde eminim ki, Bank of Georgia ve Türkiye İş Bankası bu ortaklığın karşılıklı faydasını görecektir” diye konuştu.

“Ticaret kanalı finans kanalını nötralize edecek” 

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Fed’in genişlemeci politikayı sonlandırmasıyla ortaya çıkacak tablonun olası etkilerine ilişkin bir soru üzerine, bunun önemli bir sorun yaratmayacağı görüşünü taşıdığını ifade etti. Bali, şu görüşleri dile getirdi: “Biz İş Bankası olarak 2011’de 500 milyon, 2012’de 2 milyar, 2013’te 3.7 milyar dolar ve 2014 Ekimine kadar da 6.5 milyar dolar eurobond ihracı gerçekleştirmişiz. Bu, bizim yüzde 74 civarında dolar bazında artışımız için bir fırsat penceresi oluşturuyor. Şimdi uluslararası piyasada faizin yükselmesinin gerekçeleri önemli. Bu defa faiz kriz nedeniyle değil, ABD ekonomisinin beklenenden erken canlanmasına dair öngörüler yüzünden artıyor. Bu şu demek; ticaret kanalıyla finansal kanal ayrı hareketlere tabi olacak. Faizler yükseldiği ve likidite azaldığı için gelişmekte olan ülkeler geçmişte olduğu kadar bol likiditeye ucuz şekilde erişemeyecekler. Ama diğer taraftan Amerika gibi çok büyük bir ekonominin büyümesi ve bunun dünya ticaretine olumlu etkisi ikame edici bir rol oynayacak. Reel olarak daha sağlıklı olan bir kompozisyonu mümkün kılacak değişim bu. Özellikle bizim geleneksel ihracat pazarımız olan Avrupa ülkelerinde buna benzer bir canlanmanın emarelerini bulacak olursak, finansal kanaldan bunun oluşturduğu olumsuzlukları, çok rahatlıkla ticaret kanalının nötralize edebileceğini düşünüyorum.”