O şimdi robot üretiyor

İtalyan Isvea markasını satın aldı, şimdi o markayla en büyük ihracatı seramiğin merkezi İtalya’ya yapıyor. Ancak Ece Holding Yönetim Kurulu Başkanı Çenesiz en çok, Avrupa’daki fabrikalarda dahi kullanılan robotları üretir hale geldiklerini anlatırken gururlanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

“Bir zamanlar Avrupa’da fuarları gezer, üretimde kullanılan son teknoloji makineleri iç geçirerek inceler, paramız yetmediği için alamadan dönerdik. Ama şimdi biz, Avrupa’dan Afrika’ya kadar pek çok ülkede kullanılan robotları Türkiye’de geliştirip üretiyoruz. En çok işte bununla gurur duyuyorum.”

Ece Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, kendi kullanacakları makineleri üretmek için kurdukları ve yeğeninin başında olduğu şirketlerinin şimdi ürettiği robotları ihraç eder hale geldiğini anlatıyor. Çenesiz, vizyoner bir “Anadolu Kaplanı”. Çorum’da başladığı vitrifiye üretiminde hızla büyürken 2013 yılında ünlü İtalyan marka Isvea’yı satın aldı. Daha sonra bir ABD’li üretici ile joint venture yaparak tüm segmentlerde kendini konumlandırdı. Çenesiz’in Ece’si bugün vitrifiye ihracatında Türkiye’nin en büyük ikinci markası konumunda, 50’nin üzerinde ülkeye ürün gönderiyor.

Şartlarımızı zorlayarak aldık şimdi onlara satıyoruz

- Anadolu’dan çıkıp globalleşen Türk firmalarındansınız. Katma değeri artırma yolunda hangi noktadasınız?

Türkiye’nin maliyeti düşük ürünler üreterek sürdürülebilir bir iş modeli kurgulayamayacağını bir süre önce öngördük. Bu nedenle son 5 yılda tasarım, marka, teknoloji ve servis odaklı bir yaklaşıma geçtik. Fiyatla rekabeti bir kenara bıraktık. Orta ve üst segmente hitap edecek bir firma haline gelmek: Stratejimizin özü bu. Sadece işgücü maliyetlerinin düşüklüğü üzerine bir üretim stratejisi kurgularsanız, bu çok uzun soluklu olmaz.

- Teknoloji deyince, sizin makine üreten de bir şirketiniz var değil mi?

Evet, banyo işimizden sonraki en büyük işimiz hale geldi. Anahtar teslim fabrikalar yapıp bunu ihraç eden bir firma. Yeğenimin başında olduğu bir şirket Genitec. İleride asıl işimizin büyüklüğüne yaklaşsın, hatta geçsin çok isteriz. Gözbebeğimiz bir şirket.

- Nasıl makineler üretiyor bu şirket?

Bizim Ar-Ge merkezimiz Anadolu’daki az sayıdaki Sanayi Bakanlığı onaylı Ar-Ge merkezinden biridir. Son olarak yeni bir kiremit formu üretti örneğin bu merkez. Bu merkezde makineler de geliştiriyoruz. Artık seramik üretiminde robotlar önemli bir yer tutuyor. Kalıp ve döküm yapılan komple makineyi biz üretiyoruz. Bu makineler ile üretim adedi ve hızı inanılmaz artıyor. Alçı kalıbı günde 1 kez dökerken, bizim makinemizle 40 kere dökebiliyorsunuz. Alçı kalıbı 80-90 dökümde çöpe atıyorsunuz, bu 30 bin kere döküyor. Kıyaslanamaz bir fark var arada. Bu teknolojiye geçmeyen üreticiler 10 yıl sonra rekabette zorlanacak. Genitec işte bu robot teknolojisini üretiyor.

- En gurur duyduğunuz işiniz bu mu?

Biz hep Avrupa’dan güzel bir makine alabilme aşkı ile yanıp tutuşan sanayicilerdik. Alamadık. Pahalı geldi, gücümüz yetmedi, finansmanını bulamadık. Şimdi tam tersine, Afrika’dan, Ortadoğu’dan hatta Avrupa’dan bizim makinelerimizi almak için geldiklerinde çok gurur duyuyoruz, ayrı bir haz bu tabii.

- Çok heyecan verici gerçekten. Biz röportajlar sırasında şirketlerin içini görme şansına kavuşuyoruz. Belki çok dışarıdan fark edilmiyor ama içeride gelecek 10 yıla dair çok başarılı bir hazırlık var, fokur fokur kaynıyor...

Çok doğru bir tespit bence de. Toprak altında yeşerip dışarıya çıkana kadar tohumdaki gelişmeleri bilemezsiniz. Bizde de aynı böyle bir dönem. Bir bakacağız o yeşillik çiçek açmış. Teknoloji yolunda gidiyoruz. Haklı olarak çok şikayet ettiğimiz eğitimimizden halen iyi teknik elemanlar çıkarabiliyoruz bugün.

- Seramikte nasıl gidiyor işler?

Son 1.5 yılda yaşadığı şansızlıklar Türkiye'nin gelişmesinde negatif etki bıraktı. Bunun geçici olacağını düşünüyoruz, çünkü Türkiye bu coğrafyanın en dinamik, yaratıcı, ortalama yaşı en genç, hızla eğitim seviyesini yükselten ülkesi. Birçok alanda üretim merkezi haline dönüşebilecek bir ülke Türkiye. Gelişen, bu yolda ihtiyaçlarını Türkiye’den alabilecek bir Afrika var. Ortadoğu aynı şekilde. Biz teknoloji üreten bir ülke haline geliyoruz. Güçlü potansiyelimiz duruyor. Bu karışık durumlar geçer ve biz potansiyelimizin karşılığını görürüz. Biz işte o zamana hazırlandık.

- Isvea’nın alımı çok ses getirmişti...

Evet, şartlarımızı zorlayarak aldık Isvea’yı. Kurulduğunda adı seramikle özdeşleşmiş bir ülkenin 7’nci fabrikası olan bir markayı aldık. Bir İtalyan markası olma özelliğini kaybetmemesi için üretiminin yüzde 20 ila 30’unu hala İtalya’da yapıyoruz.

- Fabrikalarını almamıştınız ama

Evet, aslında alsak daha ucuza satıyorlardı. Ama fabrikanın maliyetini hesaplayınca ayırmalarını istedik. Şimdi İtalya’daki önemli fabrikalarda üretim yaptırıyor, karşılık olarak biz de o markalar için Türkiye’de üretim yapıyoruz.

- İhracatta İtalya’nın payı ne?

Isvea’nın da Ece Grubu’nun da en büyük ihracatı İtalya’ya. Bu gurur verici. Ama Türkiye olarak daha teknoloji yoğun ürünlere geçmek gerekiyor. Biz onların markasını üretip onlara satıyoruz ama hala Türkiye'nin ihracatı onların dörtte biri. Kalan dörtte üçü nasıl tamamlayacağız?

ABD’deki dalgaya katılmak için fırsatları değerlendirecek

- Hindistan ile ilgili çalışmalarınız nasıl ilerliyor?

Hindistan’ın ikinci büyük üreticisi geldi bize, stratejik işbirliği anlaşması imzaladık. Isvea ürünlerini Hindistan’da dağıtacaklar. Orada en küçük paranın kaldırılması ekonomide ciddi bir sarsıntı yarattı. O krizin aşılması sonrası önemli bir büyüme bekliyoruz Hindistan’dan. 20’yi aşkın Isvea mağazası açıldı Hindistan’da. İyi bir ortak bulduk o pazarda, büyüyecek bir potansiyel var.

- Başka hangi ülkelere odaklanıyorsunuz?

İngiltere’de büyüyoruz. Almanya’da pazar payımızı artırmaya çalışıyoruz. Avrupa’da eskiden çok üzerine gitmediğimiz İspanya, Fransa gibi pazarlara yoğunlaşıyoruz. Bir de Amerika’ya bakacağız tabii. ABD’ye doğru başlayan heyecan dalgasında kendimize bir yer bulabilecek miyiz, ona bakacağız.

- ABD, korumacılık kalkanlarını da yükseltiyor. Bu sorun olmayacak mı?

Seramik fabrikası kurmak, otomobil fabrikası kurmaktan zordur. Trump otomotiv, teknoloji gibi katma değerli işleri ülkeye geri çekmek istiyor. Bunu başarabilmek için yapacağı her şey ekonomiyi büyütecek. ABD’nin odağında olmayan bizim gibi sektörler de büyümeden pay kapmaya çalışacak.

'Her işçi milli savaştaki bir nefer ama güvenlikçi olmak istiyor'

“Eskiden ara eleman bulamazdık, şimdi düz işçi bulamıyoruz. Bir üretim yerinde çalışıyor olmak kötü bir şey gibi algılanıyor. Almanya'da bir AVM’de güvenlik görevlisi olmak üretimde olmaya nazaran daha az itibarlı bir iştir. Türkiye’de bu ters. İşgörenin ne kadar önemli bir yapı taşı olduğunu toplumda anlatmak gerek. AVM’de çalışmaktan çok daha yüksek bir statüdedir bir üretim sürecinin parçası olmak. Asgari ücret artmadan önce, biz bir fark vererek işgörenliğin tercih edilmesini sağlıyorduk. Ama asgari ücrete yapılan zam bunu ortadan kaldırdı. Belki Çalışma Bakanlığı'nın bir film ile çalışana, “İhracata yönelik imalatta çalışan arkadaşım, gurur duy, sen milli savaşta bir nefersin” demesi gerekir mi? Artık savaşlar ekonomik çünkü... Çanakkale’de bile bile kendilerini feda eden dedelerimiz gibi bugün de imalatta çalışan işgörenlerimiz ülkemiz için aynı fedakarlığı yapıyor. Bizim ülke olarak başka şansımız yok, üreteceğiz ve satacağız.”

'Suriye ve Irak’ta normalleşme ihracatımızı 1-2 yılda sıçratır'

“Suriye ve Irak’ta bugünkü sorunlar bitse, Türkiye’nin ihracatında bir iki senede çok ciddi bir sıçrama olur. Çünkü imar edilmek üzere olan, kaynakları kısıtlı iki ülke ve en yakınında Türkiye var. Ürün ve hizmetleri en kolay bizden tedarik edebilirler. Orada kalıcı sorunlarımız olmayacak şekilde bir sakinleşme olursa, bizim için farklı bir süreç başlar.”

- Piyasada işler nasıl? 'Konutta sıkıntı yaşanıyor, takas dönemi başladı, seramik alıp ev verenler bile var' deniliyor?

Piyasada bir sıkıntı vardı, alınan tedbirlerle toparlanma var. Hala tam artıya dönmüş değil. Bana göre asıl önemli olan, güvenlik önlemleri paralelinde insanların gayrimenkulü yeniden yatırım aracı olarak görmesi. Böylece piyasanın toparlanacağını düşünüyorum. Bizim süratle siyaset gündeminden ekonomi gündemine geçmemiz gerekiyor.

- Ekonomi gündemine nasıl geçilecek?

Hepimiz artık işe odaklanacağız.

- Pozitife dönüşü ne zamandır gözlemliyorsunuz?

Son bir iki haftadır iç piyasada bir hareket başladığını görüyoruz.

- Size göre önümüzdeki en önemli fırsat ne?

Türkiye’nin önündeki en önemli fırsat genç nüfusu, dört önemli bölgenin tam ortasında bir üretim üssü olma şansı...

Mutfak üretmeye başladık, perakende için daha erken

- Mutfak üretimine de girmişsiniz. Neden?

Biz banyo ürünlerimizi satmaya gittiğimizde kurumsal müşterilerden böyle bir talep geliyordu. Üretim gücümüz var. Isvea kaynaklı bir tasarım gücümüz de var. 10 tasarımcımızın 7’si İtalyan. Markalı konutta da İtalyan imajına talep olduğunu görünce perakende değil, sadece kurumsal satışa odaklı Isvea Cucine markasını yarattık.

- Perakendeye hiç mi girmeyeceksiniz?

En azından 3 yıl girmeyeceğiz.

'Yabancılar kapıları çalmaz oldu, reformlar önemli'

“Yapısal reformlar çok önemli, bir an önce yapısal reformların gereklerinin dikkatle yapılması gerekiyor. Yabancı yatırımcının artık yatırım yapma konusunda düşünmeyeceği, hiçbir kaygısının olmayacağı, heyecanlı bir ortama dönüştürmeliyiz bu ülkeyi. Eskiden çok gelirdi yabancı yatırımcı, son iki yıldır pek gelen giden yok bize de. Bu, konjonktürle ilgili. Avrupa’nın yanıbaşında böyle bir ülke varken ona kayıtsız kalınamaz. Ben yapısal reformlar yapıldığında ve son 1.5 yıldır yaşadığımız aksilikler, gerilmiş ortamdan da uzaklaştığımızda eminim ki çok ciddi bir yabancı yatırım tekrar Türkiye’ye doğru akacaktır.”