Pirelli, çevreci lastik için teknolojik yatırım yapacak

Türk Pirelli CEO'su Mete Ekin, yıllık 8 milyon lastik üretimi yaptıklarını, bunun yaklaşık 1 milyonunu ağır vasıta lastiği, 2 milyonunu hafif ticari araç, 5 milyonunu ise otomobil lastiğinden oluştuğunu ifade etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

İSTANBUL - Türk Pirelli CEO'su Mete Ekin, lastik pazarında şuanda çevreci lastik trendi oluştuğunu söyledi. Bu konuda uygulamalar ve yaptırımların geleceğini ifade eden Ekin, "Avrupa Birliğine üye ülkelerde bu sene lastiklerin bazı teknik özelliklerini belirten bir etiketleme standardı geliyor. Ne kadar ses çıkartıyor, ne kadar yakıt tüketiyorlar ve fren mesafesi gibi lastiğin özellikleri ile ilgili standart gelecek.

Bunlar bağımsız test kuruluşları tarafından ölçülecek ve lastiğin üzerinde sınıflandırma yapılacak. Bu oldukça önemli bir konu. Trafikte lastik hayat kurtarabiliyor. Bu bilinci tüketiciye aktarabilmek önemli. Bu standart Türkiye'ye de gelecek, çalışmalar sürüyor. Bu standartlara uygun en iyi lastikleri üretmemiz gerekiyor. Bizim teknolojik yatırımlarımız bunu destekleyecek şekilde" dedi.

Yıllık 8 milyon lastik üretimi yaptıklarını söyleyen Ekin, bunun yaklaşık 1 milyonunu ağır vasıta lastiği, 2 milyonunu hafif ticari araç, 5 milyonunu ise otomobil lastiğinden oluştuğunu ifade etti. Bu 5 milyon otomobil lastiğinin 1 milyonunun kış lastığı olduğunu belirten Ekin, şirketin Türkiye'deki yatırımlarının yoğun bir şekilde devam ettiğinden söz etti. Mete Ekin, "Geçtiğimiz yıl 35 milyon euroluk teknolojik yatırım yaptık.

Bu sene de 30 milyon euro gibi bir rakam olacaktır. Bu yatırımlar kapasite artırımına yönelik değil, daha fazla kış lastiği üretebilmek, yüksek performans araçlara yönelik teknolojik yatırımlar olacak. En önemli yatırımı daha çevreci lastikler üretebilmek adına yapıyoruz" şeklinde konuştu.
 
 Kapasite artırımı yatırımı düşünülmüyor

Türkiye'de kapasite artırımına yönelik bir yatırım düşünülmediğini söyleyen Mete Ekin, Pirelli grubunun global piyasalarda çok yeni pazarlarda ciddi atakları olduğu, Meksika ve Arjantin'de 2 yeni fabrika kurulduğunu belirtti. Ekin, "Rusya pazarına geçen sene sonu itibariyle girdik. İki tane fabrika satın aldık orada.

Rus şirketiyle beraber ortak yüzde 50'şer yatırımla Rusya pazarına girdik. Romanya’daki fabrikada kapasiteye yönelik yatırımlar devam ediyor. Yüzde 60 ihracatımızın yüzde 90'ınını Avrupa’ya yapıyoruz. Bizim satışlarımızın bir kısmı Ortadoğu’ya gidiyor. Pirelli grubunun Mısır'da da fabrikası var. Lojistik açıdan o fabrikamız Ortadoğu ve Afrika ülkelerine hizmet ediyor. Bizim yüzde 10-20'ler çerçevesinde ürünlerimizi Ortadoğu’ya veriyoruz" diye konuştu.
  
Otomotivde durgunluk lastik sektörüne pozitif yansıyor

2011 yılının Türkiye ve ekonomi açısından oldukça hareketli geçtiğini belirten Ekin, lastik sektörünün ekonomiye çok paralel trendler çizdiğini söyledi. Ekin, "Otomotiv sektörü daha çok genel trendlere uygun yön çiziyor. Birbirlerine paralel gibi görünse de otomotiv sektöründe yaşanan durgunluk lastik sektörüne pozitif yansıyor. İnsanlar yeni araç almadıkları zaman mevcut araçların bakımını, servislerini yaptırıyorlar" dedi. Satışlarının yüzde 25 otomotiv, yüzde 75 iç piyasadaki değişim pazarı olmak üzere iki kanalda ilerlediğini ifade eden Ekin, "Değişim pazarı otomotivden daha kopuk. Bu pazar genel ekonominin büyümesiyle ilgili seyrediyor. İnsanlar ne kadar harcama yaparsa, lastik satışları o kadar etkileniyor" dedi.
 
Her geçen gün daha lüks araç piyasaya çıkıyor

2011 yılında yüzde 15 büyüyerek 1,2 milyar TL ciro elde ettiklerini ifade eden Ekin, bu yıl da yüzde 15 büyüyerek 1,4 milyar TL ciroya ulaşmayı hedeflediklerini dile getirdi. Ekin, "Bizim için önemli olan ve pazarda çok hızlı büyüyen yüksek performansı grubu olan Premium segmenti. Bu grup lastiklerde yüzde 80'lik büyüme elde ettik.

Bu oransal olarak pazarın yüzde 15'ine denk geliyor. Büyüme hızı olarak pazar yüzde 2 büyürken, bu segment yüzde 50'lerin üzerinde büyüdü. Bu tamamen her geçen gün piyasaya daha yüksek performanslı daha yüksek motor gücü olan daha büyük araçların piyasa çıkmasından kaynaklanıyor. Bu gruptan daha farklı ve yüksek performanslı lastik ihtiyacı da oluyor. Bu segment hızlı büyüyor. Çünkü ekonomiden daha az etkileniyor" diye konuştu.
 
 Yıla yüzde 25'lik daralma ile başladık

2012 yılına durgun başlandığını kaydeden Mete Ekin, ülke ekonomisine yönelik beklentilerini şöyle özetledi: "Bu  yıl otomotiv ve iç piyasadan değil de farklı iki ayrımdan etkileniyoruz. Türkiye pazarı ve export pazarlar dengesinden dolayı durgun geçiyor. Türkiye pazarı orta vadede yine pozitife doğru gidebilir. Türkiye ekonomisine yönelik genel beklenti yüzde 2'ler civarında büyüme.

Ocak-şubat ayında hem sektörde hem de şirket olarak bizde geçen seneye göre yüzde 25'ler civarında daralma ile başlandı. Bu  daralmayı ekonomide son dönemdeki daralma veya negatif trendlere bağlamak istemiyorum. İç pazardaki yıla durgun başlamamız hava şartlarıyla ilgili.

Her ne kadar kar yağdığında daha çok lastik satarmışız gibi görünse de biz bu satışlarımızı bayilerimize daha önce yapmıştık. Bayiilerin stoklarındaki lastikler bunlar. Avrupa'da da yüzde 25'lik daralma var. Türkiye'deki daralma mevsimsel, Avrupa'daki ise kronik ve uzun vadeli görünüyor. Orta vadede çözüm beklenmiyor."

 Avrupa’daki daralma nedeniyle üretim yüzde 10 üretim düştü
 
Ağır vasıta lastik grubunun ciro olarak yüksek durumda olduğunu dile getiren Mete Ekin, bu gruptaki satışların, yolların kapalı olması, karlı hava şartları, Avrupa'daki hava şartlarının kötü olması, ithalat ve ihracatta lojistik şirketlerinin fazla iş yapmaması gibi faktörler nedeniyle ilk iki ayı negatif geçirdiğini ifade etti. Ekin, "Ama genel ekonomik kriz öncesi durgunluk değil de mevsimsel şartlardan dolayı sezon yavaş başladı. Toparlanacağımızı umuyorum. Avrupa pazarları çok durgun. Üretimimizin yüzde 40'ını iç, yüzde 60'ı yurtdışı pazara satıyoruz. Yurtdışının yüzde 90'ınını Avrupa'ya satıyoruz. Avrupa’daki daralma nedeniyle üretimimizde de daralma var. Yüzde 10'lar seviyesinde düşük kapasite ile gidiyoruz" diye konuştu.
 
Son iki çeyrekte büyüme bekliyoruz
 
Yılın kalanına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ekin, ilk çeyreğin negatif trenle kapatılacağını ve ikinci çeyrekte biraz daha normale dönüleceğini dile getirdi. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte ise geçen senelere göre yüzde 3-4'ler seviyesinde pazarın büyüyeceğini kaydeden Ekin, "İlk çeyrekte mevsimsel ve matematiksel sebeplerle yüzde 25'lik küçülme yaşadık. Yüzde 25'lik küçülmede baz aldığımız geçen senenin ilk çeyreği, bu yıla göre daha pozitif bir çeyrekti" dedi. Bu yılın ikinci çeyreğinde piyasaların daha normale döneceğini dile getiren Ekin, "İlk iki ay çok negatif başlamasaydık geçen seneden kötü bir pazar beklemiyorduk" dedi. Ekin, negatif bir yıl beklemediğini ve yüzde 1-0'ler civarında büyüme beklediğini ifade etti.
 
Kış lastik pazarı toplam pazarın yüzde 15'ine geldi

Şirketteki büyümeyi tetikleyen bir takım faktörler olduğundan söz eden Ekin, bu büyümede en önemli unsurun kış lastikleri olduğunu dile getirdi. Ekin, kış /soğuk hava lastiği pazarına yönelik şunları söyledi: "Mesela kış lastikleri pazarı toplam pazarın yüzde 15'i seviyesine geldi. Türkiye'de 10 milyon lastik pazarı var. Bu pazarın yaklaşık 1.5 milyonu kış lastiği oldu.

Bu Türkiye için oldukça enterasan bir pazar. Kış lastiği pazarı zorunluluk değil bilinçlenme ile büyüyen bir pazar. Bu Pazar geçtiğimiz dönemlerde oldukça küçüktü. Fakat hem tüketicilerin hem sosyal sorumluluk anlamında yapılan bilinçlendirme ile tüketicilerde bu bilinirlik oldukça uyanmaya başladı. Çok kritik bir konu.

Biz bu işi ticari olarak görmemeye çalışıyoruz, çünkü hayat kurtaran bir konu. Gerçekten kış koşularında iki farklı lastiğin davranış biçimi arasında ciddi farklılarlar var. Bu sene kış oldu, ciddi bir şekilde kış lastiği satıldı. Fakat çok geç satıldı. Dolayısıyla önümüzdeki sene eğer kış beklentisi olmaz havalar çok çok iyi giderse, 2012 yılı sonuna kadar güzel havalar giderse bu pazarı kaybedebiliriz. Ama kasım aralık gibi sert kış gelirse sektör için canlanma olur. Bu da toplam pazarın büyümesini ciddi etkiler."
 
Formula 1 lastiği 80 lastiğe bedel
 
"Formula 1 bizim için çok önemli bir konu. Otomobil lastiği üretiminde teknolojik olarak gelinebilecek en tepe nokta" diyen Mete Ekin, bu lastiklerin yüzde 100'ünün İzmit fabrikasında üretiliyor olmasının çok gurur verici olduğunu dile getirdi. Ekin, "Dünyadaki bütün Formula 1 yarışı bütün takımlarının lastiklerini İzmit’teki fabrikamızda üretiyoruz. Çok kısa sürede Formula 1'e girme kararı alındı, ama şuanda hiç problemsiz çalışıyoruz. Sıfır hatayla ilk seneyi atlattık. Daha farklı ve fazla beklentiler var şuanda. Yeni sezona hazırız. Geçen sene Formula'ya 35 bin lastik verdik. Bu lastikler çok özellikli ürünler. Bir Formula 1 lastiği üretmek için harcanılan emek ve zaman 70-80 standart lastik için harcanılan emek, zaman ve malzemeye eş değer. Bu sene de 45 bin lastik vereceğiz. Daha fazla değişiklikler bekliyorlar."
 

Bu konularda ilginizi çekebilir