Sevim: Medianova'yı asla satmam"

Medianova, CDN teknolojisinde dünyada en ileri 18 şirket arasında. 200 milyon TL cirolu bir sanayi şirketinin kârına ulaşan bu yüzde 100 Türk şirketinin peşinde bir dizi yatırımcı var. CEO Sevim, ‘Medianova 12 ülkede altyapı kurdu. Global bir Türk teknoloji şirketi yaratacağım, satmam' diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem ERMİŞ BEYHAN

Gartner’ın küresel raporuna girmeyi başaran Medianova CEO’su Serkan Sevim, “Medianova 12 ülkede altyapı kurdu. Global bir Türk teknoloji şirketi yaratacağım, satmam” diyor. Şirket, günlük 2 milyar imaj, 9 milyon şarkı, 6 milyon video ve canlı yayınlarıyla Türkiye’nin en büyük içerik dağıtım ağı ve yayın operatörü. Gartner'ın Ocak sonunda yayınladığı “Küresel CDN Pazar Rehberi" raporunda 18 CDN (İçerik Dağıtım Ağı) arasında bir Türk şirketi de yer aldı. Küresel çapta streaming ve bulut bilişim çözümleri sunan ve üst üste beş kez en hızlı büyüyen teknoloji şirketleri sıralamasında yer alan yüzde 100 Türk sermayeli Medianova, "Türkiye'den teknoloji firması çıkmıyor" diyenlere inat hızla globalleşiyor.

Günlük 2 milyar imaj, 9 milyon şarkı, 6 milyon video ve yaptığı canlı yayınlar ile Türkiye’nin en büyük içerik dağıtım ağı ve yayın operatörü olan Medianova, Berlin'den Dubai'ye, Londra ve Portekiz'e kadar pek çok ülkede markalaşma çalışmalarını hızlandırdı. Şirket; hizmet verdiği Riot Games, StarzPlay, Elefant.ro gibi global müşterilerden sonra Romanya Devlet TV ihalesini de aldı. Şirketin kurucusu ve CEO'su Serkan Sevim ile bu yolculukta geldikleri yeni durakta yaşadıklarını konuştuk.

Radara girmiş durumdayız

- Gartner'ın CDN sektör listesine bir Türk teknoloji şirketi olarak girmek ne anlama geliyor?

Gartner ABD merkezli, dünyanın en büyük araştırma şirketi. Bu şirketin sektör raporunda yer verilen 18 şirketten biri olmamız sonrasında web sitemizdeki trafikte bir anda artış oldu. Çok farklı ülkelerden şirketimize ilgi olduğunu gördük. O raporu takip eden çok niş bir kitle var. Dediler ki "Bundan sonra şirketiniz daha çok yerde ön plana çıkacak çünkü artık radara girmiş durumdasınız." Gurur duyduk ülke adına. Fındık, tekstil dediğin zaman Türkiye oturuyor o cümleye. Ama yazılım dediğinde, teknoloji dediğinde Türkiye'nin öyle bir algısı yok. Bizim gibi şirketler bu algı problemini de dünyada kırmaya çalışıyor.

- Bundan yıllar önce konuştuğumuzda Medianova'yı satmayacağınızı söylemiştiniz. Hala aynı noktada mısınız?

Evet, oradayım. Dünya öyle bir yere gidiyor ki, bu yer hosting dediğimiz barındırma, streaming dediğimiz video; bunlar inanılmaz hizmetler. Digiturk, Netflix gibi servislere yıllar önce olur mu olmaz mı denilirken şimdi artık bu net bir gerçek oldu. Netflix eskiden tüm teknolojisini internetten yayınlardı ama artık kestiler bunu çünkü rekabeti gördüler. Örneğin bir rakiplerine, Dubai'deki StarzPlay'e de biz altyapı sağlıyoruz.

Bu dönüşümde Medianova'ya çok iş düşecek diye düşünüyorum. Ayrıca daha önce iki şirket kurup sattım ben. Belirli bir maddi rahatlığa genç yaşımda ulaştım; şimdi global bir teknoloji şirketi haline gelme hedefiyle çevreme değer katmaya çalışıyorum.

Yerliye pozitif ayrımcılık

Bölgede Türk dizileri çok seyrediliyor. Netflix gibi bir şirketin kurulması ve altyapısını sizin vermeniz gibi bir plan söz konusu oldu mu?

Bunu Muhteşem Yüzyıl döneminde denedik. Orada şu sıkıntı oldu; biz Türkler olarak ortaklığa çok açık değiliz. Bu ülkenin en büyük sorunu bu bence. Eğitimde de bu var; ABD'de ekip olarak vaka çalışmalarına geçilirken biz hep tek kişilik sınavlar veriyoruz. Burada teşekkür edilmesi gereken şirketleri unutmamak gerek. Turkcell yurtdışına giderken Medianova ile birlikte gidiyor artık ve 'bu benim teknolojik partnerimdir' diyor. Bizim önümüzü açıyor. Böyle de olmalı.

- Kesinlikle... Şirketlere bu yolda önemli bir görev düşüyor.

Ben de insan kaynakları süreçlerinde Türk bir start up'ın çözümlerini kullanıyorum. Gurur duyuyorum bundan. Bu sistemi kurabilirsen ekosistem olarak gelişiyorsun. Her hizmette yerli muadili varsa pozitif ayrımcılık yapıyoruz.

- Peki bu süreçte globalleşme çalışmalarınız nasıl ilerliyor?

12 ülkede altyapı kurduk. Tüm dünyaya hizmet satabiliyoruz; Nijerya'da da Amerika'da da müşterimiz var ama bu 12 ülkede çok konsantreyiz. Londra'da çok büyük bir etkinliğin, Streaming Forum 2018’in ana sponsorlarından biriyiz. Berlin'de bir e-ticaret etkinliğine sponsoruz. Bunlar hep global markalaşmada öğrenim sürecimiz.

- Şirket gelirlerinin yarısını yurtdışından elde etme hedefinizde neredesiniz?

Yüzde 15-20'lerdeyiz. Bazen çok iddialı hedefler koyarsınız, ona ulaşmak için çalışırken hedefe ulaşamasanız da çok şey öğrenirsiniz.

- Nedir en çok zorlayan?

Amerikalılar iş için yaşıyor. Biz yaşamak için çalışıyoruz. Doğu'ya gittikçe bu fark belirginleşiyor. Amerikalıların hızı fark yaratıyor. 3 ülkeden teklif istiyorsunuz bir malla ilgili. Amerikalı 2-3 saat içinde geri dönüyor, Avrupalı 2-3 günde teklif veriyor, doğudan teklif gelmiyor. Bizim ilk hedefimiz çalışanlarımızın bu yeni sisteme adapte olması. Akıllı çalışmalılar. Süreçlerin dijitaleşmesi gerekiyor. Bir teklif verirken Amerikalı telefonda direkt söyleyebiliyor, bizde ise süreçler çok uzuyor, soruyor onay alıyor... Süreçler eksik; Mehmet bey izindeyse teklif 3 gün gecikiyor.

"Her şey eşitse yerliyi seçerim diyen satın almacılar lazım"
"Benim melek yatırımcısı olduğum bir şirket var: Kodris. Online yazılım öğretiyor çocuklara. Kamu ile bir proje için masaya oturdular. Karşı taraftan "Bedava verin" talebi geldi. Kodris de diyor ki 'Biz start up'ız etimiz ne budumuz ne?' Aslında söylemler hep destek yönünde ama burada desteği hayata geçirebilmek önemli. Benim söylediğim şu: Her şey aynıysa yerliyi seç. Benden daha iyi bir yabancı rakip varsa bana feedback ver, neyi daha iyi söyle ve süre ver. Yapamazsam onu seç. Tersi korumacılığa girer. Yazılımda korumacılık istemiyoruz ama her şey eşitse yerliyi seçerim diyen satın almacılar lazım ülkede."

"Bizim kârlılıklarımız çok yüksek sanayi şirketlerini kıskandırırız"
"Şirketin gelirini açıklamıyorum ancak karlılıklarımızın çok yüksek olduğunu söyleyebilirim. Bana Amerika'dan havale geliyor ama mal gitmiyor. Bunu anlatması çok zor. Ve ben bu ürün için her gün çalışmıyorum, geliştirmişiz ve entelektüel sermaye olmuş. Şimdi onu dövize çeviriyoruz. Bu Türk mühendislerle olan bir şey. Öyle yüzde 5-10 karlılıklarla çalışmıyoruz. Cirosu 150-200 milyon TL seviyesindeki bir sanayi şirketi kadar kar yapıyoruz. Biz 45 kişiyiz ama 200 işçi çalıştıran bir fabrika kadar maaş ödüyoruz. Bunlar hep yeni dünyanın rakamları. İstihdam seferberliği çok önemli; ancak burada istihdamın kalitesi de çok önemli. Bizim 10 bin lira kazanan mühendislerimizin sayısı arttıkça ülkenin refahı artacak."


 
 





 
 

Bu konularda ilginizi çekebilir