Suriye en büyük risk, bir bomba işleri bıçak gibi keser

Kılıçoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Özaydemir'e göre 2013'ün en önemli riski Suriye ile olası bir çatışma. 'İşler bıçak gibi kesilir' diyen Özaydemir sanayicilere 'likit kalma' uyarısı yapıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 

Özlem ERMİŞ BEYHAN
 
İSTANBUL - Kılıçoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Özaydemir'e göre 2013'ün en önemli riski Suriye ile olası bir çatışma. "İşler bıçak gibi kesilir" diyen Özaydemir sanayicilere "likit kalma" uyarısı yapıyor. Eskişehir Sanayi Odası'nın 25 yıllık başkanı, "Türkiye için yüzde 4 büyüme patinaj yapmaktır" diyor.
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde çok yüksek büyüme oranlarına ulaşmasının çok kolay olmadığını, bir seferberlik haline girilmediği takdirde "patinaj yapmak anlamına gelen" yüzde 3-4'lük büyümelerin söz konusu olacağını belirtiyor. Türkiye'nin en büyük kiremit üreticisi Kılıçoğlu markasını bünyesinde bulunduran Endel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Özaydemir'e göre Türkiye'nin 2013 yılında yüz yüze olduğu en önemli risk Suriye... Bu noktada bir gerginlik yaşanması halinde işlerin "bıçak gibi" kesileceğini öngörüyor.  
Sanayicilere yeni yılda likit kalmalarını tavsiye ederim
Kılıçoğlu şirketi 1927 yılında Cumhuriyet'in ilk özel iştiraklerinden biri olarak Atatürk'ün talimatı ile kuruldu. Özaydemir, "Kiremit o zamanlar ithal ediliyor, Cumhuriyet yeni kurulmuş, muazzam bir yapılaşma ihtiyacı var. Toprak uygun olduğu için Eskişehir seçiliyor" diye anlatıyor o günleri. Daha sonra yapılan yatırımlarla otomasyona geçiliyor, Kılıçoğlu şirketi modern bir üretimle pek çok ülkeye Türkiye'deki kiremitleri ihraç eden bir konuma ulaşıyor. 
Savaş Özaydemir 25 yıldır Eskişehir Sanayi Odası'nın başkanlığını yürütüyor. Anadolu'nun bu sanayisi ile yükselen şehrinin en önemli "akil adamlarından" biri... Özaydemir'e göre 2013, bu yıldan daha iyi bir yıl olacak. Ama önemli bir çekincesi var: Suriye... 
 
[PAGE]
 
"Sanayicilere yeni yılda likit kalmalarını tavsiye ederim. Suriye ile bir savaş halinde işler ciddi biçimde etkilenir" diyor. Suriye'nin Türkiye için bir anahtar olduğunun altını çizen Savaş Özaydemir şöyle devam ediyor:
"Burada bir sıkıntıya girilirse ekonomi ciddi yara alır. Kuveyt'teki savaş durumunda bunu yaşadım, insanlar kendilerini çekiveriyor, 3 ay 1 tek kiremit bile satamadım. Türkiye'nin batıya ihracatı azalırken doğuya ihracatı arttı, komşularla ilişki çok önemli. Ben 2013'ü Suriye hariç aynı şekilde devam edecek bir yıl gibi görüyorum. Biz bezirganlık yaparsak, iki füze düşerse o zaman felaket olur. Ancak bana Esad'ın direnişi birkaç ay içinde bitebilir gibi geliyor. ABD seçimi bitti, Avrupa bu olaya patriotlarla bir şekilde dahil oldu, Esad da bunu görmezlikten gelemez. Kaçabilir çünkü bir mirasçıdır o, babasından almıştır yönetimi. Onun canı daha tatlıdır. Babası olsaydı o direnir Kaddafi gibi ölmeden gitmezdi. Esad Avrupa'da okumuş, bir hesap yapar baktı bu işin sonu gelmiş. Birkaç ülke de kapısını araladı. Çözüm yakın olabilir."
Özaydemir yeni yılda faizde yatay bir seyir bekliyor. "Faizin yüzde 7'nin altına ineceğini düşünmüyorum. Dövizde de fiyatlar yatay gider kanaatindeyim" diyor. 
Çok hızlı büyüme dönemi artık bitti
Savaş Özaydemir, 2011 yılında yakalanan yüksek büyümenin, önceki yılda birikmiş talebin harekete geçmesi ile sağlandığını düşünüyor. "Bu talep karşılandıktan sonra büyüme hızı düşer. Türkiye ihracatını artıra artıra giderken büyümeleri güzel yakaladı. 2001 krizinin ardından gelen bir düzelme yaşadık. Derviş, o ekonomik politikaların ömrünü 7 yıl olarak açıklamıştı hatırlarsanız, işte o da 2009 eder" diye devam ediyor. 
Özaydemir'e göre Türkiye ekonomisi şimdilerde ihracat üzerinde gidiyor. TÜBİTAK'ın Vizyon2023 projesinde çalışan isimlerden biri Savaş Özaydemir. 
Bu projede her iş kolunda nerelere varılacak, neler yapılması gerektiğinin ortaya konduğunu vurguluyor. Özaydemir, bu noktada 2023 hedeflerine ulaşılması konusundaki umutsuzluğunu açıklıyor: "O çalışmada ortaya çıkıyor ki her şeyin başı eğitilmiş adam ihtiyacı. Türkiye son 10 yılda eğitimde ilerici adımlar atmamanın bedelini ileride ödeyecektir. Her iş kolunda eğitimli eleman ihtiyacımız söz konusu. 2023 hayallerini gerçekleştiremeyiz, çok büyük bir laf bu." Peki neden? Çünkü hedeflere ulaşabilmek için her yıl e az yüzde 7 büyümek gerekiyor. Özaydemir'e göre Türkiye için belirlenen hedefler düzeyinde, yani yüzde 4'lerde büyüme bir patinaj... "Bu büyüme oranı, Türkiye'nin yerinde sayması demektir. Artan nüfusumuz, artan gereksinmelerimizdir bu... Yüzde 4 yerinde saymaysa ve biz yüzde 4'ü yapamıyorsak ne kaldı şunun şurasında, 10 senede ihracatımızı 3 misli artıracağız. Ben bunun pek olabileceğini sanmıyorum. Sanayi üretimimizi 3 misli büyütmemiz lazım; bu yüzde 7'nin altında büyüme yapamazsınız demektir."
 
[PAGE]
 
Çocuğumu uyanıkken bir kez bile öpmedim
Peki yeni bir büyüme modeli mümkün mü? Özaydemir yanıtlıyor: "Kore'nin bizim KOSGEB'in muadili kuruluşunun başkanına bunu sordum. "Siz nasıl yaptınız" diye, "Bir nesli feda ettik biz" dedi. "Ne demek istiyorsun" dedim. "Ben çocuğumu uyanıkken hiç öpmedim 5 yıl, karımı haftasonları 2 saat görüyordum, hiçbir şey almadık" dedi. Yani bir seferberlik hali gibi bir süreç gerekiyor. Hızlı gitmek vahşi olmadan mümkün değil. Atı koşturacaksan kamçılayacaksın." Ekonomi yönetimi 2023 hedefi paralelinde katma değeri yüksek ürünler üzerinde duruyor, bu sayede ihracatta çarpan etkisi yakalanabileceğinin altı çiziliyor. Özaydemir'de aynı görüşte. Eskişehir sanayiinden bir örnek veriyor: Örneğin burada bir markamız metrekaresi 3 bin 500 euroya seramik ihraç ediyor. Çok butik bir üretim yapmış. Maliyeti aynı ama sanat satıyor ve katma değeri ne kadar yüksek. Katma değeri artırmak inovasyonla mümkün." Ancak Özaydemir kaygısının bu tip çok fazla şirket yaratamamış olmamızdan kaynaklandığını vurguluyor ve soruyor: "Uluslararası anlamda güçlenmiş 5 Türk markası söyleyin bana". 
İnşaat sektörüne bu bölgede çok ekmek var
Savaş Özaydemir, yeni dönemde ihracat yapmayanların ayakta kalamayacağını düşünüyor. Sektörü açısından ihracat fırsatlarının çok büyük olduğunun altını çiziyor. Bölgede yaşanan çatışmalar sonrası Suriye, Mısır ve Irak'ın baştan inşaa edileceğini belirterek, "İnşaat sektörüne bu bölgede çok ekmek var" diyor. Özaydemir Mısır'a yaptıkları ihracatın nedenini analiz ederek bölgeye ilişkin beklentilerini anlatıyor: 
"Ben Irak'a kiremit satıyordum, şimdi daha az satıyorum. Suriye'den geçip o bölgeye satış yapıyorduk. Bugün Mısır'a neden satıyoruz biz, çünkü bu ülkede şimdilerde çok lüks ev satın alıyorlar. Harp sonrası Irak'ta ve Suriye'de de zenginleşen bir kesim olacak, Mısır'da olduğu gibi bu ülkelerde de lüks evler yapacaklar. Para kaybolmuyor ki, birilerinin elinde birikiveriyor. Bunu şimdi Irak'ta bu gelişmenin başladığını görüyorum. Daha sonra da Suriye gelecek." 
 
Kılıçoğlu, bu yıl Mısır'ın yanı sıra pek çok yeni sektöre daha adım atmış. Bunlardan biri de Amerika. ABD'ye ihracat için ön görüşmeler yapılmış, Kaliforniya'dan gelen işadamlarına üretim tesisi gezdirilmiş. Yeni yılda şirket yeni bir kıtaya girmenin hesaplarını yapıyor. Bunun yanı sıra Sudan ve Gürcistan'a ihracata start verilmiş. Libya ihracatına yeniden başlanmış. Tacikistan ve Belçika da Türkiye'den kiremit ihraç edilen ülkeler arasına katılmış. Savaş Özaydemir yeni dönemde inovatif ürünlerle yeni pazarlara ihracatın başarı için kilit önemde olduğunun altını çiziyor. 
 
Kentsel dönüşüm bizim Tennessee Vadisi projemiz
"Kentsel dönüşüm bence piyasaya destek verme amacını güdüyor. Tennessee Vadisi Projesi vardı, ABD'nin '29 krizi sonrası uyguladığı bir taktiktir bu. Sonuçta yeni ev yaparsanız tuğlacı da kiremitçi de satar, koltukçu da, beyaz eşya da satar. Dolayısıyla tüm sektörleri lokomotif gibi ardından sürükler. Ben Türkiye'de şunu görüyorum insanlar eski evden çıkıp yeni eve geçerken çoğu şeyini pek getirmez, yenilerini alır. Bu kentsel dönüşümün bu şekilde piyasayı canlandıracağını düşünüyorum."
 
[PAGE]
 
Sat-yap sistemi piyasada likit yaratma tekniğidir
"Türkiye'nin gayrimenkulde farkında olmadan düştüğü bir tuzak var. Eskiden insanlar sermayesini koyar, evi yapar, sonra satardı. Son yıllarda önce sat sonra yap olmaya başladı. Eğer başladığınız projenin yarısında bir sıkıntı, bir dedikodu, sektörel bir kriz veya ekonomik bir olay olduğunda nasıl bitirirsiniz o inşaatı? Parasını aldığınız adamın da evini veremezsiniz. O zaman Kastelli olayındaki gibi memleket bir karışır, binlerce insan sokağa dökülür. Çünkü bir kötü 9 iyiyi de damgalamış oluyor. Çekle senetle vadeli satışlar bir çeşit piyasada likit yaratma tekniğidir."
 
İngiltere "Buraya kadar" diyerek çadırı çökertebilir
"Avrupa'da kriz dibi gördü. Çıkışa geçti. Göstergelere göre çıkışa yaklaştı. Cirolar düşük ancak. Yunanistan'ın krizi daha uzun sürecektir. Onun kendi çözümü yok. İspanya'yı desteklemek zorundalar, büyük bir ekonomi tüm Avrupa'yı batırır. Portekiz arada kaynıyor. İtalya'da bir dengesizlik olursa o sorun olabilir. Bir de İngiltere Avrupa'nın dengesini bozacak bir hareket yapabilir. Çünkü biliyorsunuz ne Shengen'e ne de Euro'ya girdi. "Ben oynamıyorum" diyebilir. Bu batıkları kim finanse ediyor? Almanya, Fransa ve bir de İngiltere... Onun için "Buraya kadar arkadaş" diyebilir. İngiltere bir çıkarsa o zaman Avrupa çadırı çökebilir. Merkel Almanya'nın başında kalmazsa süt kesilir Avrupa'ya."
 
Fırsat lojistik sektöründe
"Bugün bir iş yapsam lojistik alanında yapardım. Türkiye için düzenli lojistik gerekli. İhracatımızı 500 milyar dolar yapacaksak bayağı mal taşıyacağız demektir. Bayağı da bir mal getireceğiz anlamına gelir bu..."
 
Yabancı fonlardan kapımızı çalan çok oldu ama...
Savaş Özaydemir özellikle ikinci bir kredi derecelendirme kuruluşunun not artırımı sonrası Türkiye'ye yönelen yabancı fonların artacağı görüşüne katılıyor. Kılıçoğlu'nun kapısı da bu aralar çok çalınıyormuş: "Biz aile şirketini muhafaza ediyoruz. Kapımızı çalan çok oldu. Çoğunlukla aynı sektörden yabancı şirketler çalıyordu kapımıza. Sonra onlar da fon oldu ve o fonlar da gelip hatırımızı soruyorlar ama biz pek düşünmüyoruz."
Peki Kılıçoğlu yurtdışında bir alıma imza atabilir mi? Özaydemir şöyle yanıtlıyor: "Sektörümüzde üretim kapasitesi almak söz konusudur. Hammadde kaynağı olan bir yerde, iyi bir tesis ise bakılabilir. Belki Arap baharındaki yapılaşmada gidilip orada üretim yapmak düşünülebilir. Orada enerji de ucuz. O tür düşünceler olabilir, oralardaki eski fabrikalar adam edilebilir, buradaki eski fabrikalar oraya taşınabilir."
 
Maliyet muhasebesi yapmazsanız bir bakmışınız ki batmışsınız
"Enerjinin bizim maliyetlerimizdeki payının yüzde 65'lere çıktığını hatırlarım. Şimdi yüzde 45'lerde. Enerji ucuzladı mı hayır, bizim işçilik ve diğer giderlerimiz yükseldi. Pazarlama gideri yüzde 5'i bulmazdı bile, şimdi yüzde 15'lerde... Global rekabette öyle bir fiyat çakışması oldu ki herkes herkesin fiyatını biliyor. Rekabetiniz Konya ile değil tüm dünyayla. 
"İyi işte böyle gidiyoruz" yaklaşımı var, işler yürüyor ancak artık maliyeti tutturamayanın farklılık yaratarak katma değeri artıramamanın ayakta kalması zor. 
Maliyet muhasebesi yapmak çok önemli, bunu yapmazsanız "İyi işte gidiyoruz" dersiniz sene sonunda bir bakarsınız ki batmışsınız. Eskiden yüzde 30-40 kar eden şimdi rekabet şartları nedeniyle yüzde 3 kar edebiliyor. Kar marjı düştükçe yatırım yapılamıyor. Bir çıkmaza düşülüyor. Sanayici biraz para kazanacak ki yatırım yapsım. Ama gayrimenkule yatırırsanız... Sistemin dönmesi için sermayeden dışarı almamanız lazım."