Sütaş, 2015 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı

Üreticilerin sürekli eğitiminden damızlık ihtiyaçlarının karşılanmasına, nitelikli yem üretiminden ineklerin refahı ve beslenmesine, elektrikten buhara tüm enerji ihtiyacının gübre ve atıklarından üretilmesine, ürün güvenirliğinden ve doğallığından gıda güvenliğine kadar her konuda çalışmalara imza atan Sütaş, 1 Ocak-31 Aralık 2015 dönemini kapsayan faaliyetlerini ve 2020 sürdürülebilirlik hedeflerini içeren Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı.

Sütaş, ‘Geleceği Düşünmemiz Çok Doğal’ konsepti ile açıkladığı 2015 Sürdürülebilirlik Raporu’nu, ‘Kurumsal Sürdürülebilirlik’, ‘Çevresel Sürdürülebilirlik’, ‘Ekonomik Sürdürülebilirlik’ ve ‘Sosyal Sürdürülebilirlik’ olmak üzere dört ana başlık altında topladı.

"Sürdürülebilirliğin işimizin özünde olması çok doğal"
Sütaş’a özgü ‘Çiftlikten Sofralara’ iş modelinin temelinde sürdürülebilirlik vizyonunun yer aldığını belirten Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz şunları söyledi: "Sütün iyiliğini ve bereketini yayma tutkusuyla, süt değer zincirini en verimli şekilde yöneterek, bireylerin yaşam kalitesini artıran, sağlık ve mutluluk veren, doğal ve lezzetli süt ürünleri sunma misyonuyla çalışıyoruz. Sütçülüğü sadece süt üretmek olarak görmüyor, tarlada yetişen ottan sofralarımıza gelen süt ve süt ürünlerine kadar olan tüm süreci yönetip denetliyoruz. Yatırım yaptığımız bölgelerde istihdam yaratmak, tarımsal üretim faaliyetlerini kayıtlı ekonomiye kazandırmak, küçük üreticilerin düzenli gelir elde etmelerini ve sosyal güvenlik ağına katılmalarını sağlamak sürdürülebilirlik anlayışımızın çıktıları arasında yer alıyor.

Aksaray ve Karacabey’deki biyogaz tesislerimizde, çiftliklerimizde oluşan gübreleri, üretimden kaynaklı organik atıkları ve ürün firelerini önce biyogaza, ardından elektrik ve ısı enerjisine çeviriyor, bu enerjiyi kendi ihtiyacımızı karşılamak için kullanıyoruz.

2020 hedeflerimiz arasında, enerji ihtiyacımızın yüzde100’ünü çiftliklerimizin gübrelerinden ve organik atıklarımızdan sağlamak, sera gazı salımını yüzde50, işlediğimiz çiğ süt miktarına oranla su kullanımını yüzde25 azaltmak yer alıyor. Süt aldığımız çiftliklerin verimliliğini de yüzde20 artırmayı, ölçeklerini ise yüzde30 büyütmeyi amaçlıyoruz.

Sütçülüğün toplumun refahına sağladığı katkının artması, sektörün sağlıklı büyümesi ve tüketicilerin güvenilir gıdaya ulaşması için şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz. 41 yıldır devam eden sürdürülebilirlik yaklaşımımızın sonuçlarını ve geleceğe ilişkin hedeflerimizi bir araya getiren raporumuzu kamuoyuyla paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum."

Sütaş’tan 20 milyon dolarlık çevre yatırımı
Enerji ve çevre politikalarını ‘doğadan aldığını doğaya geri verme’ ilkesiyle oluşturan Sütaş, bugüne kadar çevre konusunda 20,1 milyon dolarlık yatırım yaptı. 2013-2015 yılları arasında işlediği çiğ sütbaşına oranla sera gazı salımında yüzde39, su kullanımında yüzde26 azalma sağladı. Çiftliklerinden gelen gübrelerden ve üretim süreçlerinde ortaya çıkan organik atıklardan enerji elde eden Sütaş, 2015 yılında 300 bin ton atığı bertaraf ederek, tüm grubun toplam elektrik ihtiyacının yüzde41’ini, buhar ihtiyacının ise yüzde10’unu karşıladı. Sütaş’ın 2015 yılında toplam sera gazı azaltımı, 2 milyon ağacın bir yılda emdiği toplam karbondioksit miktarına denk geldi. Sütaş, 2016 yılında faaliyete geçmesi planlanan Organik Gübre Üretim Tesisi ile enerji tesislerinden çıkan atıkları da değerlendirecek. Böylece yüzde80 organik madde içeren gübre üretimi yaparak, toprak yapısının zenginleşmesine ve çok daha yüksek verim alınmasına katkı sağlayacak.

Süt üreticilerine 1 milyar TL ödedi
2015 yılında yaptığı yatırımların tutarı 48,6 milyon dolara ulaşan Sütaş, ‘Çiftliklerden Sofralara’ entegre iş modeliyle 4 bin 532 kişiye doğrudan, başta 27 bin 500 süt üreticisi aile, 1.600 dağıtıcı ve 700 iş ortağı olmak üzere on binlerce kişiye dolaylı istihdam sağlıyor. Sütaş, 2015 yılında günde 2 milyon litre süt karşılığında süt üreticilerine 1 milyar TL, diğer tedarikçilerine de 800 milyon TL’ye ulaşan ödeme yaparken tarım ve tarıma dayalı sanayinin lokomotif kurumlarından biri olmayı sürdürdü.

Bakanlık, Üniversite ve sanayi işbirliğiyle onbinlerce üreticiye eğitim ve sertifika verildi
Sütaş, çiğ sütün verimliliğini ve kalitesini artırma, sütçülüğü geliştirme hedefiyle, Tarım Bakanlığı ve Üniversiteler ile işbirliği yaparak Türkiye’nin heryerinden süt üreticilerine şartsız ve ücretsiz süt hayvancılığı eğitimi veriyor. Bugüne kadar 17 bin üretici ve öğrenci, Sütaş eğitim merkezlerinde süt hayvancılığı eğitimine katılarak sertifika almaya hak kazandı.

Sektörünün en sevilen markası ve kurumsal yönetim lideri
Bağımsız şirketler tarafından yapılan araştırmalarda sektörünün en sevilen markası seçilen Sütaş’ta, adillik, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sorumluluk anlayışıyla çalışmak iş yapış biçiminin en temel unsurlarını oluşturuyor. Bu çerçevede 2015 yılında, SPK kriterlerine göre derecelendirilerek aldığı 93,4 Kurumsal Yönetim notuyla Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği tarafından düzenlenen "VI. Kurumsal Yönetim Ödülleri" töreninde "En Yüksek Nota Sahip Halka Açık Olmayan Kuruluş" ödülünü aldı.

Sütaş’ın 2020 Sürdürülebilirlik Hedefleri
Enerji ve organik gübre ihtiyacının yüzde100’ünü doğal gübre ve organik atıklardan üretecek.
Enerji verimliliğini yüzde40 artıracak.
İşlediği her litre çiğ süt için kullandığı su miktarını yüzde25 azaltacak.
Kullandığı suların yüzde100’ünü kullanılabilir su olarak doğaya geri verecek.
Tüm üretim ve dağıtım süreçlerinde sera gazı salınımını yüzde50 azaltacak.
Tüketiciye ulaşan her bir paket için kullanılan ambalaj malzemesini yüzde20 azaltacak.
1 litre süte karşılık, 2.5 ağacın temizleyeceği havaya eşdeğer emisyon azaltımı yapacak.
Atıklarının yüzde100’ünü geri dönüştürecek.
Tüm gübre ve yem ambalajlarını geri dönüştürülen ambalajlardan üretecek.
Kullandığı toprakların verimliliğini yüzde30 artıracak.
Doğrudan ve dolaylı istihdam verimliliğini yüzde25 artıracak.
Süt aldığı hayvanların verimliliğini yüzde20, çiftliklerin verimliliğini yüzde30 artıracak.
Lojistik giderlerini ton başına yüzde40 azaltacak.
Türkiye’de ambalajlı süt ve süt ürünleri tüketiminin kişi başına yüzde25 artmasına katkıda bulunacak.
Eğitim verdiği üreticilerinin sayısını 22 bine çıkartacak.
Her yıl kazancının yüzde 1’ini, sağlıklı beslenme ve süt bilincinin artması için yapacağı eğitim ve etkinliklere harcayacak.