Tokat'ın tıbbi atığını İNTE temizliyor

Tokat’ta, Zile ve Pazar ilçeleri arasındaki düzenli depolama kompleksi içinde kurulu olan Tokat tıbbi atık sterilizasyon tesisi, bölgedeki 195 adet sağlık kuruluşundan 531 ton tıbbi atığı zararsız hale getiriyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dilek SEVAL

İSTANBUL - Tokat tıbbi atık sterilizasyon tesisinin kurucusu ve işletmecisi olan İNTE İnşaat Genel Müdürü Settar Yaltır, şirketin 1985 yılında ısıtma ve soğutma sistemleri ile inşaat malzemelerinin toptan ticareti için kurulduğunu, 2009 yılında Eskişehir tıbbi atık sterilizasyon tesisini kurarak işletmeye aldıklarını ve çevre ve tıbbi atık bertarafı sektörüne ilk adımını attıklarını söyledi. 

Şirketin daha sonra 2012 yılının mart ayında Mersin tıbbi atık sterilizasyonu tesisini, mayıs ayında da Tokat tıbbi atık sterilizasyon tesisini kurarak işletmeye aldığını kaydeden Yaltır, “Şu anda bu iki tesisin işletmesini yapmaktayız. Tesislerimizde iki milyon vatandaşı tıbbi atıkların tehlikelerinden korurken, ülke istihdamına katkı sağlamaktayız” dedi. 

Tokat ve Mersin illerinin dağ başındaki sağlık ocaklarından tıp fakültelerine kadar, bütün sağlık kuruluşlarında üretilen tıbbi atıkları, eğitimli ve koruyucu donanıma sahip personeli ve lisanslı taşıma araçlarıyla toplayıp sterilizasyon tesislerine taşıdıklarını anlatan Yaltır, bu atıkları tesislerde sterilize ederek, tehlikesiz atık haline getirdiklerini aktardı. Tokat tıbbi atık sterilizasyon tesisini Tokat-Turhal-Zile-Pazar Katı Atık Birliği adına ve Birliğin Zile ve Pazar İlçeleri arasındaki düzenli depolama kompleksi içinde kurduklarını söyleyen Yaltır, “Mayıs 2012’de hizmete açtığımız tesisimizde 4 bin 500 ton/yıl sterilizasyon kapasitemiz bulunuyor. Tokat’ta, insan ve hayvan sağlığıyla ilgili 195 adet sağlık kuruluşundan 2013 yılında üretilen 531 ton tıbbi atığı toplayarak, tesise taşımış ve sterilize ederek zararsız hale getirmiş bulunuyoruz” diye konuştu. 

Tıbbi atıkların toplanması, tesise taşınması ve tesiste sterilize edilmesi işlemlerinin azami dikkat, titizlik ve hijyen kurallarına uymayı gerektirdiğini kaydeden Yaltır, bu nedenle personellerin özel koruyucu giysilerle çalıştığını, toplama-taşıma aracının her gün dezenfekte edildiğini ve tesisin sürekli temiz tutulduğunu sözlerine ekledi. Tıbbi atıkların, insan ve hayvan sağlığının korunması, hastalıklarının teşhisi, tedavisi ve tedavinin izlenmesi evrelerinde oluşan atıklar olduğu bilgisini veren Yaltır, bu atıkların enfeksiyona yol açmaları, yaralanma ve kesiklere neden olmaları ve canlıların DNA’larını bozabilmeleri nedeniyle, son derece tehlikeli atıklar olduğunun altını çizdi. Yaltır, tıbbi atıkların yol açabileceği bu riskleri, atıkların sterilizasyonu ile ortadan kaldırılabileceğini vurguladı. 

Sterilize edilmeden çevreye atılan veya evsel atıklara karıştırılan tıbbi atıklar, yer altı su kaynaklarını kirleterek bu kaynakları salgın hastalıkların kaynağı haline getirdiğini ve bu atıkları yiyen vahşi ve evcil hayvanlar, beslenme zincirinin en üst halkasındaki insana kadar bu sağlık risklerini taşıyabildiğini sözlerine ekleyen Yaltır, “Hepatit A, B ve C, Salmonella, Brucella, Menenjit ve Aids gibi hastalıklar da tıbbi atıklarla bulaşabilmektedir” dedi. Şirket olarak amaçlarının, insan, toplum ve çevre sağlığını korumak olduğunu vurgulayan Yaltır, bu nedenle, diğer çevre sorunlarının çözümüne yönelik Ar-Ge çalışmalarının devam ettiğini ifade etti. Yaltır, bu çalışmaların tamamlanmasıyla da bölgedeki diğer çevre sorunlarının da çözümüne katkıda bulunabileceklerini söyledi.

Bu konularda ilginizi çekebilir