Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç: “Bir milyona kadar cihaz aynı anda bağlanabilecek”
5G ihalesinde en güçlü kapsama ve frekans bantlarını aldıklarını söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, devrim niteliğindeki 5G ile internette 30-40 milisaniye olan gecikme sürelerinin, 1-5 milisaniyelere düşeceğini, bir kilometrekarede 1 milyona kadar cihazın aynı anda bağlanabileceğini açıkladı. Koç, ilk sinyalle 5G uyumlu telefon oranının yüzde 25’ten yüzde 55’lere çıkabileceğini söyledi.
Hamide HANGÜL
Türkiye’de 1 Nisan’dan itibaren 5G hayatımıza girmiş olacak. Birçok ilklerin kapısını açacak, devrim niteliğindeki yeni teknolojiyle, evden fibere yakın hızda kablosuz internete erişim mümkün olurken, bir kilometrekarede 1 milyona kadar cihaz aynı anda bağlanabilecek. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK), önceki gün gerçekleştirdiği 5G’nin yetkilendirme ihalesinde ise Turkcell, 160MHz ile en yüksek frekansın sahibi olurken, Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, şirketin 5G vizyonunu ve hazırlıklarını düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunda 5G’nin önemli bir adımı simgelediğini söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, 5G yetkilendirme ihalesi sonucunda, en güçlü kapsama ve frekans bantlarını aldıklarını, Turkcell’in frekans bantları için 1 milyar 224 milyon dolar ödeyeceğini açıkladı. Birçok yeniliği de beraberinde getireceğine işaret eden Koç, 5G’nin yalnızca yüksek hız değil, düşük gecikme, yüksek kapasite, yazılım tabanlı mimari ve yapay zekâ destekli ağ yönetimiyle iletişimin doğasını değiştirecek bir devrim olarak nitelendirdi. Koç, “4.5G’de 30-40 milisaniye olan gecikme süreleri, 5G’de 1-5 milisaniyelere düşüyor. Yani göz kırpmanın, 10’da biri kadar olacak. Yine 4.5G bir kilometrekarede binlerce cihazı desteklerken, 5G’de 1 milyona kadar cihaz aynı anda bağlanabiliyor. Bu da nesnelerin interneti çağının altyapısı anlamına geliyor" dedi.
Kırsal bölgelerde daha iyi sinyal
Turkcell’in aldığı frekans paketlerini de değerlendiren Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhale sonucunda aldığımız 700 MHz’lik paketin en önemli avantajı geniş kapsama sağlaması. Özellikle kırsal bölgelerde ve kapalı alanlarda sinyalin daha iyi yayılmasını sağlıyor. Daha geniş alanları kapsamayı mümkün kılıyor. 3.5 GHz ise yüksek frekanslı bandımız. Yüksek kapasite ve hız sunuyor. Özellikle şehir merkezlerinde ve mobil veri trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde yüksek hızlar için kritik öneme sahip. Turkcell olarak bu iki bandı birlikte kullanarak hem geniş kapsama hem de yüksek hız ve kapasiteyi aynı anda sunacağız. 4.5G’de attığımız doğru adımlar bugün bizi 5G’ye bu denli güçlü bir başlangıç yapma noktasına getirdi. Türkiye’nin 81 ilinde Turkcell gücünde 5G deneyimi sunmaya hazırız.”
“Bizim için stratejik bir yatırım”
5G’de en büyük farkı, internete sabit kablosuz erişimin oluşturacağına vurgu yapan Koç, “Evlerde kablosuz, fibere yakın hızları sağlamaya başlayacağız” dedi. En çarpıcı yeniliklerinden birinin de şebeke dilimleme olduğuna işaret eden Koç, bu özellikleri şöyle özetledi: “Yani, farklı sektörlere özel şebekeler, ağlar kurabileceğiz. Mesela bir sağlık sektöründe kurulan 5G dilimiyle, çok ultra ultra düşük gecikmeli hizmet sunabileceğiz. Veya başka bir dilimle yayıncıların ihtiyacı olan yüksek bant genişliğinde hizmet vermeye başlayabileceğiz. Yani artık 5G ile ağlar içinde küçük ağlar oluşturabileceğiz. Böylece aynı altyapıyla, birden fazla sektöre ihtiyaçları doğrultusunda özel çözümler sunabileceğiz. Bir başka özellik de özel şebekeler. Kurumlar artık kendi kampüslerinde, tesislerinde sadece kendilerine özel 5G altyapısı kurabilecekler. Böylece güvenlik ve gizlilik en üst seviyeye çıkabilecek. Fabrikalar üretim hatlarını, hastaneler operasyonlarını, şehirler trafik akışını gerçek zamanlı verilerle yönetebilecek. 5G bizim için stratejik bir yatırım.”
“Bugüne kadar 30 milyar dolardan fazla yatırım yaptık”
Turkcell’in bugüne kadar Türkiye’ye 30 milyar dolardan fazla yatırım yaptığını, 5G’ye geçiş için hazırlıklarının da 2016’dan bu yana devam ettiğine işaret eden Koç, şöyle devam etti: “5G’nin küresel standartlarını belirleyen uluslararası kuruluşlarda aktif görev üstlendik. 2018’de Türkiye’de ilk 5G testini yaptık. Uzun yıllardır örnek saha uygulamalarıyla 5G’yi gerçek ortamlarda test ediyoruz. 2020’den bu yana şebekemizi modernize ediyor, yazılım tabanlı altyapıya geçişi hızlandırıyoruz. Finansal hazırlıklar kapsamında ise 5G yatırımları için şirket tarihinin en büyük tahvil ihracını gerçekleştirdik. Uluslararası finansman kaynaklarımızla bu dönemin tüm gerekliliklerini karşılayacak güçteyiz. Son 10 yılda yaptığımız yatırımlarla, Türkiye’nin en geniş kapsama alanına, en yüksek mobil hızlarına ve en güçlü altyapısına ulaştık. Bugün şebekemizin büyük bölümü, 5G’ye hazır durumda. Amacımız; ülkemizin bu büyük dönüşümüne öncülük ederken, 5G döneminde de hem teknoloji hem hizmet kalitesi anlamında sektördeki liderliğimizi güçlendirerek sürdürmek. Yapmış olduğumuz planla ve finansal disiplinimizi koruyarak gerekli yatırımları yaparak, Türkiye’nin en kuvvetli 5G altyapısını müşterimize sunacağız. Daha fazlasını yapmaya da söz verdik. Çünkü bu hikâye sadece Turkcell’in değil, Türkiye’nin hikâyesi. Ülkemizin dijitalleşmesi, gelişmesi ve dünyada söz sahibi olabilmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
“Daha fazla bit, daha az watt”
Akıllı, yazılım tabanlı yönetimi sayesinde, aynı miktarda veriyi çok daha düşük enerji ile taşıyabildiklerini söyleyen Koç, “Yapay zekâ destekli optimizasyon sistemleri, şebekedeki trafiği gerçek zamanlı izleyip baz istasyonlarını çok daha dinamik şekilde yönetiyor. Yoğun olmayan saatlerde kapasite otomatik olarak düşürülüyor, böylece gereksiz enerji tüketimi önleniyor. Biz Turkcell olarak bu dönüşümü ‘Daha fazla bit, daha az watt’ felsefemizle destekliyoruz. 2026 sonuna kadar yaklaşık 240 milyon dolarlık güneş enerjisi santrali (GES) yatırımımız tamamlanmış olacak. Ankara, Uşak, Van ve Yozgat’taki güneş santrallerimiz şu an faaliyette; yenileri de yolda” dedi.
5G uyumlu cihaz oranı yüzde 25 civarında
Türkiye’de 5G uyumlu telefonların oranının yüzde 25 civarında olduğuna işaret eden Dr. Ali Taha Koç, Turkcell olarak önceliklerinden birinin, 5G teknolojisini herkes için erişilebilir kılmak olduğunu vurguladı. Koç, şöyle devam etti: “1 Nisan 2016’da, yani 5G’ye ilk sinyali verdiğimiz tarihte bu oranın artmasını hedefliyoruz. Dünyanın en büyük üreticilerinden biriyle, Çorlu’daki fabrikasında ilk 100.000 telefonu çok uygun fiyatla ürettirip alma konusunda bir anlaşmamız var. Birçok telefon üreticisiyle de çalışmalarımız devam ediyor. Esnek ve kişiye özel tarifeler artık önümüze geliyor. Güzel kampanyalarımız olacak. O anlamda da telefon sorunu çözeceğiz. İlk sinyalle, 5G uyumlu telefon oranının yüzde 50-55’lere gelebileceğini öngörüyoruz.”
5G’de en yüksek frekansı aldı
BTK’nın 5G yetkilendirme ihalesinde, 1 milyar 224 milyon dolar teklif karşılığında toplamda 160 MHz ile en geniş frekans bandının sahibi olan Turkcell, A1 soyut paketini 429 milyon dolar, B1 soyut paketini 214 milyon dolar, B4 soyut paketini 187 milyon dolar, B5 soyut paketini 186 milyon dolar, B6 soyut paketini ise 208 milyon dolar bedelle satın aldı. Böylece Turkcell, ihale kapsamında teknik olarak satın alabileceği paketlerin tamamı olan 5 ayrı frekans paketinin kullanım hakkını elde etti.
“Veri merkezine 600 milyon euro yatırım yaptık”
Türkiye’nin dört bir yanına ulaşan, en geniş mobil şebekeyi kurduklarını ve 38 milyon bireysel mobil aboneleri bulunduğunu söyleyen Ali Taha Koç, bunun en yakın rakiplerinden neredeyse 10 milyon daha fazla olduğunu kaydetti. Veri merkezi yatırımının da önemine vurgu yapan Koç, “Toplam 600 milyon euro yatırımla Türkiye’nin en büyük veri merkezi işletmecisiyiz. En yakın rakibimizin iki katı kapasiteye sahibiz. Sektörün ihtiyacının üçte birinden fazlasını tek başımıza karşılıyoruz. Sadece kapasite olarak değil, kalite standartlarında da bir numarayız. Türkiye’nin verisini Türkiye’de tutma kararlılığıyla, ülkemizi bölgesel bir veri üssü haline getirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
5G hayatımızda neleri değiştirecek?
* 5G ile artık sadece bireyler değil; makinelerle, sensörlerle, şehirlerle gerçek zamanlı iletişim kurulabilecek. Milyarlarca cihazın aynı anda birbirine bağlanması ve milisaniyeler içinde iletişim kurulması söz konusu olacak.
* 5G ile fiber altyapının ulaşmadığı bölgelerde, fiber hızında sabit internet hizmeti sunulabilecek.
* Tek bir fiziksel şebeke üzerinden, farklı sektörlere özel sanal ağlar kurulabilecek.
* 5G ile veri dolaşımı minimum olacak, gecikme milisaniyelere inecek. Fabrikalar üretim hatları, hastaneler operasyonları ve şehirlerin trafik akışını gerçek zamanlı verilerle yönetebilecek.
* Network slicing (şebeke dilimleme), her kurumun kendi bağımsız altyapısını oluşturmasına olanak tanıyor. Düşük gecikme, yüksek hız ve kapasiteyle özel ağlar artık çok daha verimli hale gelecek.
* Üretim, ulaşım, eğitim, sağlık gibi endüstriyel alanlarda dönüşüm yaşanması bekleniyor. Örneğin, sanayide 5G’nin düşük gecikme ve yüksek güvenilirlik özellikleri sayesinde, fabrikalar tamamen bağlantılı hale geliyor. Akıllı sensörler, otonom robotlar ve üretim hatları gerçek zamanlı veriyle yönetiliyor.
* Sağlıkta ise 5G uzaktan cerrahi gibi en hassas uygulamaları mümkün kılıyor. Milisaniyelik gecikmeler sayesinde bir doktor, yüzlerce kilometre uzaktaki bir ameliyatı gerçek zamanlı olarak gerçekleştirebiliyor
* Ulaşımda ise otonom araçlar ve akıllı trafik sistemleri için 5G hayati önemde olacak. Araçlar birbiriyle ve trafik altyapısıyla anlık veri paylaşımı yapabilecek. Bu sayede daha güvenli yollar, daha akıcı trafik ve daha düşük karbon salımı söz konusu olacak.
* Eğitimde ise artırılmış ve sanal gerçeklik uygulamalarıyla, öğrenciler sınıf ortamını aşarak dünyanın dört bir yanına bağlanabilecek. Gerçek zamanlı çeviri, uzaktan laboratuvar çalışmaları veya simülasyonlar kesintisiz şekilde yapılacak.
* Kamu hizmetlerinde ve akıllı şehirlerde, milyonlarca sensörle donatılmış altyapıyla enerji, su ve ulaşım sistemleri anlık yönetilebilecek. Böylelikle hizmet kalitesi artarken, kaynak kullanımında ciddi tasarruf sağlanacak.