“Türkiye küresel hizmet ağımızda çok değerli bir yerde duruyor”

UPS’in Türkiye Ülke Müdürü Engin Kolat, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa bölgesine, son 5 yılda 2 milyar dolardan fazla yatırım yaptıklarını belirterek “Türkiye’nin de içinde olduğu Avrupa organizasyonumuz, küresel organizasyonumuz içerisinde oldukça değerli bir yeri temsil ediyor” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Küresel lojistik ve kurye taşımacılığı şirketi UPS’in Türkiye Ülke Müdürü Engin Kolat şirketin Türkiye ve global pazardaki faaliyetleri hakkında Dünya’nın sorularını yanıtladı.

UPS’in Türkiye pazarındaki gelişim sürecini ve yolculuğunu kısaca özetleyebilir misiniz?

 Türkiye’deki faaliyetlerimize 1988 yılında ihracat gönderilerini uluslararası pazarlarla buluşturmak amacıyla başladık ve ilk ofisimizi İstanbul’da açtık. 2000’li yıllarda, faaliyetlerimizi daha da geliştirmek için önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Yeni dağıtım merkezleri açtık, filomuzu genişlettik ve teknolojik altyapımızı güçlendirdik. Bugün ise 2.000’den fazla çalışanımız ve geniş organizasyon ağımızla operasyonlarımıza devam ediyoruz.

Uluslararası lojistik ve teslimat faaliyetlerimizle Türkiye’de ihracatın gelişimine destek sağlıyor ve 81 ilimizdeki varlığımızla müşterilerimize yüksek kaliteli tamamlayıcı bireysel lojistik çözümleri sunuyoruz. Türkiye’de aynı anda yurt içi ve yurt dışı kargo hizmeti sunan; deniz, hava ve karayolunu kullanan bunun yanı sıra depoculuk hizmeti veren tek lojistik şirketiyiz. İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde ofislerimiz ve depolarımız bulunuyor.

E-ticaret odaklı hizmetler sunmaya başladık

2023 yılı için pazar payı yanı sıra kısa ve orta vadede UPS’in Türkiye pazarındaki hedefleri konusunda neler söyleyebilirsiniz?

UPS, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa bölgesine, son 5 yılda ağımızı geliştirmek için 2 milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Türkiye’nin büyümesine ve ihracatına katkı sunmayı daima kendimize ilke edindik.

Bu kapsamda 2016 yılında İzmir Aktarma Merkezi, 2019’da İstanbul Havalimanı Merkezi, 2021’de ise İstanbul Avrupa Aktarma Merkezi projelerimizi tamamlayarak ticaretin, e-ticaretin ve e-ihracatın büyümesi adına yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettik. Türkiye’nin de içinde olduğu Avrupa organizasyonumuz, küresel organizasyonumuz içerisinde oldukça değerli bir yeri temsil ediyor.

Türkiye’nin dış ticaretinde özellikle de ihracat taşımalarında UPS hangi ürün gruplarında ve sektörlerde yoğunlaşmış durumda?

UPS olarak, ihracat taşımalarında geniş bir ürün yelpazesinde hizmet sunuyoruz. Tekstil ve hazır giyim sektörü odaklandığımız önemli bir sektör. Özellikle giyim ve moda ürünlerinin dış pazarlara taşınmasında büyük bir rol oynuyoruz.

Aynı zamanda otomotiv sektörü de yoğunlaştığımız alanlardan biri. Türkiye’nin otomotiv endüstrisinde güçlü bir konuma sahip olması, otomotiv parçalarının ihracatında lojistik çözümler sunarak sektöre destek vermemizi sağlıyor.

Bir diğer alan olarak elektronik sektörünü söyleyebilirim. Bu kapsamda elektronik eşyalar, bileşenler ve yan sanayi ürünlerinin taşımacılığını gerçekleştiriyoruz. Bizim için pandemi dönemi ve sonrasında öne çıkan diğer sektörler ise gıda, kimya, ilaç gibi farklı sektörler oldu. Son yıllarda e-ticaretin büyümesiyle, Türkiye’de e-ticaret odaklı hizmetler sunmaya başladık.

KOBİ’lerin küresel pazarlara ulaşmasını kolaylaştırıyoruz

 KOBİ’lere yönelik uygulama ve hizmetleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?

 UPS olarak KOBİ’lere yönelik sunduğumuz ihracat çözümleriyle onların küresel pazarlara ulaşmalarını ve uluslararası ticaret yapmalarını kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, onlara yardımcı olacak kaynak ve bilgileri paylaşıyor, uluslararası lojistik işlemlerini kolaylaştıracak teknolojik çözümler geliştiriyoruz.

KOBİ’ler, e-ihracatta gümrük süreçlerinde daha sade, dijital ve hızlı bir süreç talep ederken aynı zamanda yeni pazarlara açılırken bilgi ve uzmanlık anlamında da desteklenmeye ihtiyaç duyuyor. UPS olarak onlar için daha güvenli, sürdürülebilir ve hızlı bir ekosistem oluşturmaya çalışıyoruz.Dijital teknolojilerin kullanımı, müşterilerimizin gönderi takibi, teslimat süreci, iletişim ve hizmet talepleri gibi çeşitli alanlarda daha iyi bir deneyim yaşamasını sağlıyor.

Dijitalleşmeye yaptığımız yatırımlar, toplam yatırımlarımızda giderek artan bir paya sahip ve dijital dönüşüm projelerimize önemli miktarda kaynak ayırdığımızı söyleyebilirim. Öte yandan, kadınların sınırları aşmasına, zorlukların üstesinden gelmesine ve işletmelerini küresel pazarlara genişleterek yeni gelecekler oluşturmalarına destek olmak amacıyla UPS Kadın İhracatçı Programı’nı uyguluyoruz.

Yeni siparişlerle uçak sayımız 260’a çıkacak

UPS’in hava ve kargo filosu hakkında bilgi verebilir misiniz?

 UPS olarak, geniş bir hava ve kargo filosuna sahibiz. Hava filomuz, uluslararası hava kargo operasyonlarını desteklemek için kullanılan modern ve yüksek kapasiteleri uçaklarla donatıldı.

Filomuzda bulunan tüm uçaklar, müşterilerimize daha hızlı ve güvenilir teslimatlar sağlamak için tasarlandı. Müşteri odaklılık stratejimizin önemli bir parçasını oluşturan filo büyütme çalışmalarımızın sonucunda geçtiğimiz yıl 8 adet Boeing 767-300F siparişi verdik ve 2025 yılı itibarıyla yeni uçaklarımızı filomuza katmaya başlayacağız. Teslimatlar tamamlandığında filomuzdaki Boeing 767 sayısı 108’e, toplam uçak sayısı ise 260’a ulaşacak.

Bu uçaklarla verimliliğimizi, sürdürülebilirliğimizi ve güvenilirliğimizi artırırken, müşterilerimizin ihtiyaçlarını en yüksek standartlarda karşılamaya ve sektörün en modern filosuna sahip olmaya devam edeceğiz. Genişleyen filomuz sayesinde müşterilerimizi çok daha güçlü bir şekilde global ticarete ve global pazarlara bağlıyoruz. Böylelikle, Türkiye’den yola çıkan bir paket, ertesi gün kıtaları aşarak dünyanın önemli ticaret merkezlerine ulaşabiliyor.

Paket başına karbon emisyonu %50 azalacak

Sürdürülebilirlik uygulamalarında ve elektrikli araç kullanımında hem globalde hem Türkiye’de UPS hangi noktada bulunmaktadır?

UPS, sürdürülebilirlik uygulamaları ve elektrikli araç kullanımı konusunda hem globalde hem de Türkiye'de önemli adımlar atıyor. 2021 yılında şirket çapında yeni bir dizi ESG hedefini duyurduk. Bunlar arasında 2050 yılına kadar küresel operasyonlarımızda kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarında karbon nötr olma taahhüdümüz de yer alıyor.

2035 yılı için belirlediğimiz çevresel sürdürülebilirlik hedeflerimiz arasında küresel küçük sipariş operasyonlarında teslim edilen paket başına karbon emisyonlarını yarı yarıya azaltılması, tüm tesislerimizin yenilenebilir elektrik enerjisiyle çalışmasının sağlanması ve küresel hava filosunda kullanılan yakıtın yüzde 30'unun sürdürülebilir havacılık yakıtı olması yer alıyor. UPS spesifikasyonlarına göre araç konseptleri geliştirmek için Arrival ile iş birliği yaptık ve 10 bin adede kadar amaca yönelik elektrikli teslimat aracı satın almayı taahhüt ettik, filomuzda da 13 binin üzerinde alternatif yakıtlı ve ileri teknolojili araç bulunuyor.