Türkiye'nin global marka adayları sertifikalı 635 profesyonele teslim

Turquality programına şirketlerin ilgisi büyük. 12 firma daha katıldı. Sırada bekleyenler var. Bakan Zafer Çağlayan, hasta getirmek için başka ülkelerde poliklinik açacak sağlık şirketlerine de destek vereceklerini açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İbrahim EKİNCİ

İSTANBUL - Damadı, gelini, yeğeni şirket yönetimine alarak ‘dünya markası' olmak mümkün mü?.. Bu soru Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın... "Türk markalarını dünya ligine taşıyacak yöneticileri yetiştirme programı"nın ilk sonuçlarını paylaşmak için düzenlediği basın toplantısında söyledi. ‘Dünya markası olsun' diye kamu kaynağıyla desteklenen firmalara ve ve bu firmaların yöneticilerine markalaşma mantığını ve ruhunu aşıladıklarını belirten Bakan Çağlayan, Koç ve Sabancı Üniversiteleri işbirliği ile 2005 yılında hayata geçirilen Yönetici Geliştirme Programı'nı anlattı.
Bu program Yönetici Yüksek Lisansı (Executive MBA) formatında tasarlanmıştı. Bugüne kadar 635 yöneticiye eğitim verildi. Bugün de 6. ve 10. dönemden 327 mezuna sertifikaları verildi. Bakan Çağlayan, "Kaliteli yönetici yoksa başarı da yoktur. İş dünyası; üst düzey bilgi ve görgü düzeyinde bulunan yöneticilere sahip olmayan, anlaşılabilir ve uygulanabilir bir strateji oluşturmamış şirketlerin, en yüksek teknolojiyle donatılmış üretim tesislerine sahip olsa dahi başarılı olamayacağına dair örneklerle dolu" dedi. Çağlayan basın toplantısında sorular üzerine başka konularda da bilgi verdi.

Açıklama ve değerlendirmelerinin bir özetini sunuyorum:

[PAGE]
 

Açıklama ve değerlendirmelerinin bir özetini sunuyorum:

Yol haritası çıkarana 200 bin dolar

•TURQUALITY Programı'nda bugün itibariyle, 90 firmamızın 102 markasını destekliyoruz. Marka programında ise 41 firmamızın 44 markası var. Toplam 131 firmanın 146 markasını destekliyoruz.
• Programa gastronomi sektörünü dahil ettik. 2 firmamız (Kahve Dünyası, Bay Döner) destekleniyor ve 3 firmamızın (Simit Sarayı, Kitchenette ve Güllüoğlu) başvuru sürecinde devam ediyor.
• Son iki yılda 46 firmanın destek sürelerini uzattık. Tanıtım reklam, ofis, depo, tasarım, tescil...
Aşçı ve şef istihdamına ilişkin giderleri de dahil birçok alanda giderlerini yüzde 50 oranında, 5 yıl süreyle destekliyoruz;
• Program kapsamında 2006'dan 2013 yılının ilk 5 aylık dönemi dahil bugüne kadar toplamda 521.44 milyon lira ödedik. Bu desteğin yüzde 54'ü tanıtım harcamaları, yüzde 17'si danışmanlık giderleri, yüzde 16'sı da kira ve dekorasyon giderleri için kullanıldı.
• Yönetim danışmanı olarak bir firmaydı, 5 firma oldu. Deloitte, Ernst and Young,  Pricewaterhouse, Mc Kinsey ve Boston Consulting Group'tan hizmet alabilecek.
• Markalaşma Gelişim Yol Haritası oluşturulmasına ilişkin danışmanlık giderlerini marka programındaki firmalarımızı da kapsayacak şekilde genişlettik. Bu kapsamda yüzde 75 oranında ve 200 bin dolar kadar destek veriyoruz. Beş yeni firma katıldı
• Turquality, yeni giren 5 firma ile (Abdi İbrahim, Kiğılı, D'S Damat, Defacto ve Tat) 100'u geçti, dalya dedi. Marka Programına 7 yeni markamızı (Armatrac, Kavaklıdere, Kilim, Tamek, Teklas, Uğur Balparmak) katıldı.
• Program sonrası 23 yeni pazara açılan İstikbal ve Bellona ihracatlarını yüzde 49 artırdı. 46 ülkede 299 mağazaya ulaştı. Hamam 45 olan satış noktasını 200'e çıkardı. Harrods, Printemps, Le Bon Marche gibi birçok noktada ilk ve tek Türk markası olarak yer aldı. Doğtaş, yüzde 71 ciro artışı yakaladı. Sadece 2012'de yurtdışında 15 yeni mağaza açtı.
• Şölen, yüzde 83'lük ciro artışıyla ve 2012 yılı kilogram başı 3.61 dolarlık ihracat ortalamasıyla katma değer kavramını hayata geçiren önemli bir markamız oldu.
• 2012'de Almanya ihraç ürünlerinin kilosunu 3.76 dolardan, Japonya 3.96 dolardan, Güney Kore ise 2.91 dolardan sattı. Bizim için fiyat 1.58 (2011: 1.47 $) dolara yükseldi. Turquality firmalarımız da bu rakam 2.34 dolar, sadece markalı ihracatlarında ise 3.28 dolar oldu.
• 30 Kasım 2012'de üçüncüsünü düzenlediğimiz "Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri"ne 410 ürün ve 19 kavramsal tasarım katıldı.

Çin'e, ABD'ye lojistik merkez

2008 küresel krizin bütün dünyada talebi vurduğunu, tüm ülkelerin ihracatında ciddi gerilemeler olduğunu anlatan Çağlayan şöyle dedi: "Bazı ülkeler hızla toparlandı, kriz öncesi ihracat seviyesini aştılar. Bazıları hala 2008'deki ihracatının çok gerisinde. Mesela Çin 21 ay, Brezilya 25 ay, ABD 28 ay, Rusya 35 ay, Japonya 34 ayda dönebildi. Türkiye ise 2008'deki 132 milyar dolarlık ihracat rakamına 2011 sonunda ulaşabildi. Yani aylık verilere göre bizim ihracatımızın kriz öncesine dönüşü 41 ay sürdü. Bizi eksen kayması ile eleştirdiler ancak pazar çeşitlendirmesi 4 yılda 43.6 milyar dolar getirdi. Bunu yapmasaydık biz de, Kanada, Almanya, İngiltere gibi hala ihracatı kriz öncesine dönememiş ülkelerden olurduk." Bakan Çağlayan, ihracatta yeni bir adım planladıklarını, önemli ihracat pazarlarına daha kısa zamanda ürün teslimi için lojistik merkezler oluşturmayı düşündüklerini söyledi. Çağlayan, "Çin'de, ABD'de... Bu merkezlerden iki üç günde ürün teslimi yapılabilir. Bu merkezleri TOBB ve TİM kurabilir. TOBB bu konuda daha aktif olmalı. İkisi de çalışıyor. Çin'e gidip, baktı geldiler" diye konuştu.