'Turquality’siz yurtdışında yokuz'

Yurtdışında toplam 30 mağazası bulunan ünlü giyim markası Sarar, Turquality desteğinin bitmesi üzerine yurtdışı yatırımlarını durdurdu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Tülay TAŞKIN

ESKİŞEHİR - Türkiye’nin önemli markalarından Sarar, önümüzdeki yıl Çin’e açacağı ilk mağaza ile 2023 yılına kadar Avrupa ve Amerika’ya açacağı toplam 100 mağazayı Turquality desteklerinin bitmesi sebebiyle askıya aldı.

Yurtdışı yatırımlarına Turquality desteklerinden çok önce başlayan Sarar, desteklerle birlikte son 10 yılda önemli atılımlar yaptı. Amerika’dan Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya kadar 5 kıtaya ihracat yapan Sarar, Turquality desteklerinin devam etmemesi durumunda yurtdışında mağazalaşmaktan vazgeçmek zorunda kalacağını açıkladı.

2006 yılından itibaren Turquality desteği aldıklarını söyleyen Sarar Giyim Tekstil Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar, ilk 5 yılın ardından desteğin 5 yıl daha uzatıldığını belirterek, “2016 yılı itibariyle destek alma süremiz bitti. Ancak bizim halihazırda devam eden yatırımlarımız var. Desteğin 5 yıl süreyle daha uzatılmasını talep ediyoruz, bizim desteksiz bu kadar yatırımın altından kalkabilmemiz mümkün değil. Destek devam etmezse yatırımları yapmayacağız. Şimdilik tüm yatırımlarımızı durdurduk” dedi.

Sarar’ın 1944 yılında Eskişehir’de küçük bir terzi atölyesinden doğduğunu anlatan Sarar, “Bugün yüzde 90’ı kadınlardan oluşan 5 bin kişilik bir istihdam sağlıyoruz. Bu rakam bile göz önüne alınırsa ülke ekonomisine sağladığımız desteğin önemi daha da çok ortaya çıkar. Giyim sektöründe Türkiye’nin adını yurtdışında yıllardır temsil etmeye çalışıyoruz. Sarar markamızla ülkemiz hedefleriyle doğru orantılı olarak sürekli büyümeye, bunun için kaynak ayırmaya ve son 10 yılda da devletimizin Turquality Programı adı altında verdiği desteğin de ivmesiyle ülkemizin adını dünyaya duyurmaya çalışıyoruz” dedi.

‘Yurtdışında mağaza açan ilk Türk markasıyız’ vurgusu

Sarar Giyim olarak 2000 yılından bu yana Amerika’da Sarar USA, Avrupa’da Sarar Europe, İsrail’de Sarar İsrail, Rusya’da Sarar Moscow ve Çin’de Sarar China adı altında şirketler kurarak faaliyet gösterdiklerinin altını çizen Cemalettin Sarar, “Bu şirketlerimize bağlı ABD’de 18, Almanya’da 6, Kanada, İsviçre, Belçika, İspanya, Çek Cumhuriyeti ve Avusturya’da birer adet olmak üzere kendimizin açtığı 30 adet mağazamız var. Ayrıca başta yavru vatan KKTC olmak üzere Arnavutluk, Azerbaycan, Bahreyn, Belçika, Mısır, Hırvatistan, İran, Irak, Ürdün, Kazakistan, Kosova, Makedonya, Lübnan, Pakistan, Filistin, Rusya, Trinidad Tobago, Türkmenistan, Yemen, Kırgızistan, Ukrayna, Kenya, Özbekistan, Nepal, Güney Afrika, Avustralya, Hindistan, Portekiz ve Tacikistan gibi ülkelerde de 60’a yakın bayimizle Sarar markası adı altında şanlı Türk bayrağımızı 5 kıtada dalgalandırıyoruz” dedi.

“Bu mağazaları açarken sektöründe yurtdışında mağazalaşan ilk Türk markası olarak devlet desteği olmadan kendi imkanlarımızla bu yola girdik” diyen Cemalettin Sarar, “Ancak Turquality Destek Programı sayesinde bu açılımımızı daha da hızlandırarak bugünkü durumumuza ulaştık. Yurtdışı pozisyonumuzu korumamız ve daha büyük atılımlar yapmamız için devlet desteğine ihtiyacımız var. Dolayısıyla Turquality desteklerinin uzatılmasını istiyoruz” dedi. Sarar, ikinci 5 yıllık destek programı biten markalaşmış birçok firmanın olduğunun altını çizerek, “Öncelikle Cumhurbaşkanımızın bizlere koyduğu 2023 hedeflerini tutturabilmemiz için bakanlığın desteğine ihtiyaç duymaktayız” diye konuştu.

Mağazalaşma atağı küresel rekabette ön plana çıkmak için

Cemalettin Sarar, önümüzdeki yıl Çin’de açacakları ilk mağaza ile 2023 yılına kadar başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünya çapında değişik ülkelerde açacakları toplam 100 mağaza açma çalışmalarını Turquality desteğinin bitmesi sebebiyle ertelediklerini açıklayarak şunları söyledi: “Markalaşmanın ve global rekabette ön plana çıkmanın gereği olarak açtığımız mağazaların o ülkenin en prestijli alışveriş merkezlerinde veya caddelerinde olması gerekliliği nedeniyle yüksek maliyetlerle karşılaşıyoruz. Bu maliyetleri tek başına üstlenmek kaynaklarımızı hızla tüketmemize neden olmakta, dolayısıyla da büyüme hedef ve stratejilerimizi olumsuz etkilemektedir. 2017 yılı içinde hedeflediğimiz Çin’deki ilk mağaza açma projemiz Turquality Destek Programı’nın sona ermesi nedeniyle şu an için beklemeye alınmıştır. Öte yandan 2023 yılına kadar 15’er adedi Avrupa’da ve Amerika Kıtası’nda olacak şekilde tüm dünyada toplam 100 mağaza açma hedefimiz de aynı şekilde Turquality Destek Programı’nın sınırlandırılması nedeniyle şu an için ertelenmiştir.”

Türkiye'nin imajını yükseltmek ve lobi faaliyetleri için destek şart

“İç piyasada oluşan ekonomik daralmanın etkisiyle biz ve bizim gibi şirketler yurtdışı yatırımlarını bir kenara bırakıp ekonomik daralmayı minimum hasarla geçiştirme sürecine girdik, bu da ekonomik daralmanın bir sonsuz döngüye girmesine neden oluyor. Oysaki biz ve bizim gibi firmalar yurtdışında daha aktif olmaları gereken bu dönemlerde Turquality gibi önemli bir destekten de mahrum bırakılınca bu yatırımlarını ne yazık ki durdurmak zorunda kalıyoruz, bu da iç piyasadaki bu daralmanın daha da uzamasına sebep olmaktadır” diyen Cemalettin Sarar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm dünyada Türk markalarının güçlenmesinin önüne geçebilecek yapılanmalar, lobi faaliyetleri ve haksız rekabetleri aşabilmek adına biz ve bizim gibi firmalar devletimizin desteğine ihtiyaç duymakta. Bu zor günlerde asıl yapılması gereken daha güçlü bir şekilde ülkemizin imajını yükseltmek iken Turquality Destek Programı olmaması nedeniyle kısılan yatırım bütçeleri yüzünden ülke imajımızın da düşme tehlikesi söz konusudur.” Turquality Destek Programı’na ilk kabul edilen firmalar olarak, devletin kendilerine duyduğu güvene müteşekkir olduklarını kaydeden Sarar, “Ancak programın ilk 3-4 yılında Turquality hakkında bilgisi olan yetişmiş kalifiye eleman olmaması, bizlerin bu süreçte program kapsamını anlamaya çalışmamız nedeniyle kayıp yıllarımız olarak adlandırdığımız o yıllar. Bugünkü süreçte yeni katılan firmaların bu handikaplar olmadan Turquality Destek Programı'na adaptasyonları daha hızlı ve minimum kayıpla yaşanmaktadır. Bu nedenle aslında biz ve bizim gibi firmaların bu destekten faydalanma oranlarımız reel anlamda yeni giren firmalara kıyasla daha kısa” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir