Yaşam ve tatil maliyetleri arttı, tüketiciler sayfiyelere yöneldi
Dünyada ve Türkiye’de son yıllarda yaşanan gelişmeler gayrimenkul sektöründeki tüketici davranışlarını değiştirmeye başladı. Pandemi, deprem ve enflasyon gibi faktörlerle konut satın alma ve kiralama tercihlerini etkilemeye devam ediyor.
Dünyada ve Türkiye’de son yıllarda yaşanan gelişmeler gayrimenkul sektöründeki tüketici davranışlarını değiştirmeye başladı. Pandemi, deprem ve enflasyon gibi faktörlerle konut satın alma ve kiralama tercihlerini etkilemeye devam ediyor. İstanbul merkezli markalı konut şirketi Kon GYG Yapı’nın Genel Müdürü Davut Çil, son yıllardaki gelişmelerin konut sektörünü dönüştürdüğünü belirterek, özellikle deprem korkusu, yaşam ve tatil maliyetleri gibi faktörlerin yazlık olarak nitelendirilen sayfiyelere ilgiyi artırdığını söyledi. Çil, “Tüketici sayfiyelerde tatil yapmanın avantajlarını keşfetti. Bu sebeple konut yatırımlarında hem depreme dayanıklı hem sürekli yaşanabilecek hem de tatil yapılabilecek prestijli konut projelerine ilgi arttı” dedi.
Kon GYG Yapı Genel Müdürü Davut Çil, konut sektöründe son yıllardaki gelişmeler paralelinde ortaya çıkan tüketici davranışlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Son yıllardaki gelişmelerin konut sektörünü dönüştürdüğünü belirten Çil, pandemi ve Kahramanmaraş merkezli depremlerin genellikle yaz aylarında kullanılan evlere ya da sayfiyelere ilgiyi arttırdığını söyledi.
Deprem korkusu az katlı evlere ilgiyi artırdı
Davut Çil, “Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler sayfiyeleri popüler hale getirdi. Örneğin; pandemi sonrası şirketler uzaktan çalışma modelini benimsedi. Çalışanlar da bu modele hemen uyum sağladı. Bu durum evlerde kalma sürelerini uzattı. Kahramanmaraş merkezli depremler insanlarda deprem korkusuna yol açtı. Bu durum, fay hatlarından uzak bölgelerdeki yazlık gibi az katlı ve ferah evlere veya sayfiyelere talebi artırdı. Otoyollar, köprüler ve bölünmüş yollar gibi ulaşıma yönelik iyileştirmeler de sayfiyelerin ağırlıkta olduğu Ege Bölgesi gibi bölgelere göçün artmasına yol açtı. Bu ve benzeri sebeplerle insanlar yazlıklara yöneldi” sözlerini aktardı.
Davut Çil, şöyle devam etti: “Deprem riski yüksek bölgelerde konut stokunda ciddi sorunlar var. Depreme dayanıksız ya da çürük yapılı konutlar insanları kara kara düşündürüyor. Bu noktada özellikle evden çalışma imkanı olan iş kollarında çalışanlar, esnek çalışma modelinin sunduğu fırsatları değerlendirerek, deprem riskinden kurtulmak istiyor. Bu sebeple sayfiyelere göç hızlandı. Sayfiyelerin ağırlıkta olduğu bölgelerde satılık ve kiralık konut fiyatları yükseldi. Tüm bunları değerlendirdiğimizde sayfiyeler artık sürekli konutlara dönüşmeye başladı. Bu sebeple sayfiyelerde altın çağı yaşanıyor diyebiliriz”
Gayrimenkul sektöründe depremin yol açtığı olumsuz etkinin enflasyon, döviz kuru dalgalanmaları ve inşaat maliyetlerindeki fahiş artışlar gibi sebeplerle daha da arttığına dikkat çeken Kon GYG Yapı Genel Müdürü Davut Çil, “Sektörde depremin etkilerini hissetmeye devam ediyoruz. Ama enflasyon gibi ekonomik etkiler de fazlasıyla hissediliyor. Bu durum tatil maliyetlerini arttırdı. Fahiş artışlar otellere ilgiyi azalttı. Maliyet-fayda analizi yapan tüketici sayfiyelerde tatil yapmanın avantajlarını keşfetti. Bu da yazlık evlere ilginin artmasını sağladı. Konut yatırımlarında hem depreme dayanıklı hem sürekli yaşanabilecek hem de tatil yapılabilecek prestijli konut projelerine ilgi arttı” dedi.
Tüketiciler daha çok Ege Bölgesi'ni tercih ediyor
Davut Çil, depremin insanlarda konfor algısını da değiştirdiğini belirterek, deprem öncesi denize sıfır ya da denize yakın konut projelerinin çok rağbet gördüğünü; deprem sonrası konut tüketicisinin önceliğinin depreme dayanıklı konut projeleri olduğunu vurguladı. Çil, özellikle depreme dayanıklı markalı konutlara büyük rağbet olduğuna dikkat çekerek, markalı konut sektöründe döviz kuru bazında önemli bir fırsat oluştuğunu ifade etti. Davut Çil, “İnsanlar az katlı, depreme dayanıklı, denize yakın, tatil yapabileceği ve mümkünse manzaralı konutlara yöneliyor. Kayalık zemine inşa edilen, zemini sağlam, denize yakın konut projelerine yöneliyorlar. Ayrıca, güvenilir gayrimenkul markalarından konut almak istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Kon GYG Yapı Genel Müdürü Davut Çil, “Büyük şehirlerden uzaklaşmak, sakin ve güvenli bir bölgede hayat kurmak isteyenlerin en çok Ege Bölgesi’ni tercih ediyor. Bu bölgede yatay mimari ile inşa edilmiş az katlı konut projelerine ciddi bir talep var. Yabancıların öncelikli tercih ettiği bölgeler arasında Ege Bölgesi de yer alıyor.” dedi. Kon GYG Yapı olarak Ege Bölgesi’nde bahçeli, havuzlu ve soysal donatı alanları ile huzur veren konut projelerinde öncü markalardan olduklarına işaret eden Çil, Didim Akbük Koyu’nda yapımına başladıkları Kon Mirando projesinden bahsetti. Davut Çil, “Manzarası, konumu ve sosyal donatı alanları ile ailelere huzurlu bir ortam vadeden Kon Mirando, 9 bin 500 metrekare kayalık alanda yükseliyor. Site, 4 blok ve 91 adet daireden oluşuyor; 3+1, 2+1 ve 1+1 daire seçenekleri sunuyor” sözlerini kaydetti.