Yıllık 400 bin sefer ile büyük bir taşıma ağını yönetiyoruz
Borusan Lojistik Genel Müdürü Serdar Erçal, yatırımın yüzde 52’sini BTve Ar-Ge'ye ayırdıklarını belirterek “Türkiye’nin lojistik sektörünü geleceğe taşıyan konumumuzu pekiştirdik. Yurt içinde yıllık 400 bin seferlik taşıma ağını yönetiyoruz” dedi.
Borusan Lojistik Genel Müdürü Serdar Erçal, şirketin büyüme stratejisi ve 2023 hedefleri yanı sıra sektörde yaşanan sürücü sorununa ilişkin görüşlerini Dünya’ya anlattı.
-Borusan Lojistik olarak konteyner piyasalarındaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz hem rekabet hem de denizyollarına artan talep yönüyle?
Yakın zamanda konteyner, enerji ve hammadde krizlerini bir arada yaşadık. 2020’de ertelenen talebin kontrolsüz bir şekilde artışı, özellikle batı dünyasında tüketimde yaşanan hızlı yükseliş denizyoluyla ülkelere sevk edilen ürün miktarında ciddi yükselişlere neden oldu.
Aynı zamanda uzun süre sıfır Covid politikası nedeniyle Çin’de kapanan limanlarda darboğazlar yaşatmış; öyle ki belli başlı limanların kapasitesi, konteynerlerin elleçlenmesinde yetersiz kalmıştı. Bu da zaten o dönem için kısıtlı olan konteyner kapasitesini iyice baskılamış ve navlun fiyatlarını zirveye çıkarmıştı.
Dünyada artan enflasyon ile global ölçekte yeni ürün talebinin daralması ve Çin’de Covid-19 tedbirlerinin azalmasıyla artan tedarik arzı, dünya genelinde taşımacılık endekslerinin düşmesine neden oldu. Navlun seviyeleri yeniden 2019 ve öncesine geri döndü. Navlun fiyatlarının mevcut seyri ile devam edeceğini bununla birlikte hem global ekonomik gelişmelerle azalan hammadde fiyatları, hem de Türkiye’deki makroekonomik gelişmelerin etkisiyle ihracat hacminin artmasını bekliyoruz.
Yeni yatırımlarınız hangi alanlarda odaklanıyor?
Geleneksel lojistik sektörünü daha verimli ve yeni nesil yapabilmek, iş modelini yeni nesle uyarlamak gibi bir misyonumuz var. Borusan Lojistik olarak 2022 yılında yaptığımız yatırımın yüzde 52’sini bilişim teknolojileri (BT) ve Ar-Ge projelerine ayırarak Türkiye’nin lojistik sektörünü “geleceğe taşıyan” konumumuzu pekiştirdik. 2012 yılında tohumlarını attığımız eTA iş modelini (Elektronik Taşımacılık Ağı) platform olarak şu an Borusan Lojistik yurt içi kara yolu taşımacılığının içine entegre etmiş bulunmaktayız. Otomotivdeki önemli sektörel yatırımlar ve yeni oyuncularla, araç lojistiğinde operasyon olarak büyüyoruz.
Ayrıca pazara yeni oyuncuların girmesiyle hizmet verdiğimiz müşteri sayısı da arttı. Elektrikli araçlara tam uygun 3 bin metrekare PDI alanımız ile büyüme vaat eden bir segment için de şimdiden hazırlığımızı yaptık. Hem karayolunda yaşadığımız darboğazlara alternatifler yaratmak açısından hem de daha yeşil bir taşıma modu oluşuyla yakın zamanda başladığımız intermodal taşımacılık da odağımızda.
Müşterilerimize hem konvansiyonel ve hem de dijital olmak üzere çoklu kanallarla en iyi müşteri deneyimi üzerinde sürekli çalışıyoruz. Yurt içinde yıllık 400 bin sefer ile büyük bir taşıma ağını yönetiyoruz. Önümüzdeki dönemde eTA’yı, müşterilerimize sunduğumuz tüm lojistik hizmetlerimizi bir araya getirdiğimiz bir platform haline getirmeyi amaçlıyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında yapacağımız tüm yatırımlar bu stratejiyi destekleyecek yönde olacak.
Müşterilerimiz self-servis hizmet alabiliyor
Dijitalleşme başta olmak üzere lojistik sektörüne öncü olabilecek yenilikler ve teknolojik gelişmeler nelerdir?
1973 yılından beri konvansiyonel lojistik sektöründe yenilikçi iş modelleri ile değer yarattık ve bugün de amacımız, lojistik sektörünü dönüştürerek “Geleceğe Taşımak.” Lojistik firmalarının faaliyetleri için satış, pazarlama ve operasyon ekipleri en önemli fonksiyonlardı.
Artık ürün geliştirme ve BT ekipleri de en az onlar kadar hayati öneme sahip olmaya başladı. Operasyonel ve ticari platformlarımızı ve mobil uygulamalarımızı geliştirirken insan kaynaklarımızı da o çerçevede yönetiyoruz ve geliştiriyoruz. Bunun için ürün geliştirme ekiplerimiz ve ticari ekiplerimiz kadar büyük yazılımcı, analist, bilgi teknolojileri ve Ar-Ge genel müdür yardımcımızdan (CTO – Chief Technology Officer) oluşan büyük bir teknoloji organizasyonumuz var.
Teknoloji ekiplerin geliştirdikleri platformlarla hem müşteri hem de tedarikçilerimiz, bir gerçek kişi ile muhatap olmadan self-servis hizmetlerimizi keşfedebiliyor ve hizmet alabiliyorlar. Büyük veri ve yapay zekâ ile müşteriye en hızlı ve doğru maliyeti çıkarmak mümkün hale geliyor. Robotik süreç otomasyonlarıyla (RPA), birçok süreci otomatik ve hızlı hale getirdik ve getirmeye de devam ediyoruz. Burada biz teknolojiyi insanın yerini alacak bir araç değil, çalışma arkadaşlarımızla daha fazla müşteriye daha fazla katma değer yaratma fırsatı olarak görüyoruz.
Yabancılar için Türkiye eşsiz bir konumda
Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada çekici, kamyon ve otobüs sürücüsü sorunu yaşanıyor. Türkiye’de de sorun giderek kendini hissettiriyor. Bu konudaki değerlendirmeniz nasıl?
Lojistik sektörünü etkileyen krizlerden biri de kuşkusuz ağır vasıta şoförlerinin sayısındaki azalış. Türkiye açısından bakacak olursak tüm bu olumsuzlukların ülkemizi de kaçınılmaz olarak etkilediğini söyleyebiliriz. Lojistik durursa, ülke durur. Ağır vasıta şoförleri de lojistik sektörünün en kritik aktörleri arasındadır. Şoför krizi önümüzdeki dönemde daha da ciddi bir sorun haline gelebilir. Verileri incelediğimizde trafiğe katılan araç kadar şoför kitlesine yeni katılım yok.
Yaş ortalaması yükselmeye devam ediyor. Bu da demek oluyor ki, meslek olarak eskisi kadar tercih edilmiyor. Kendi filomuz, ana ve spot tedarikçilerimiz birebir görüşmeler ve anketler yaptığımızda özellikle meslek algısı ve çalışma şartlarının zorlukları iş gücüne katılacak yeni kuşaklar için çekici olmaktan uzak. Bugün global üretimini Avrupa’ya yakın ülkelere kaydırma eğiliminde olan firmalar için Türkiye eşsiz bir konumda.
Bunun yanında doğu ve batı coğrafyalarını birbirine bağlayacak ve Türkiye üzerinden raylı ve karayolu içeren önemli projeler ülkemizin stratejik gündeminde. Bu olasılıklar, önümüzdeki yıllarda lojistik sektörümüz açısından çok önemli bir potansiyel taşıyor. Dolayısıyla bu konuyu şansa bırakamayız.
"İnsan odaklı bir kurum kültürü için çalışıyoruz"
Borusan’ın sürdürülebilirlik yatırımlarını ve politikasını öğrenmek isteriz?
Sürdürülebilirlik tüm Borusan Grubu için öncelikli başlıklardan biri olurken bu konuyu kapsayıcı bir şekilde ele alıyoruz. Borusan Lojistik özelinde bakacak olursak 2011 yılından beri sektörde ilk ISO 14064 Karbon ayak izi doğrulaması yapan lojistik firmasıyız, dolayısıyla verilerimizi de 12 yıldır doğruluyor ve takip ediyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının vermiş olduğu “Yeşil Lojistik” belgesini ilk alan lojistik firmalarından biriyiz. 2006 yılından beri her 10 taşımamızda diktiğimiz 1 ağaç sayesinde 600 bin ağacın üzerinde bir orman alanı yarattık
. İşin geleceğine, yetenek gelişimine ve çeşitliliğe katkı sağlamak amacıyla daha eşit, adil ve kapsayıcı olmak için çalışıyoruz. Kadınların güçlenmesi, çocukların bilinçlendirilmesi için sosyal sorumluluk projeleri yapıyor ve çalışma ortamında geliştirmeler yapıyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında tabiri caizse kadınların da altın bileziği olması için depolarımızda çalışan kadınlara mevcut görevlerinin yanında eğitim aldırarak operatör ehliyeti almalarına da destek sağlıyoruz. 2023 yılı ilk çeyreğinde toplam 5, bugüne kadar da 22 kadın çalışanımıza ehliyet aldırdık.
Yine 2023 yılı içerisinde kadın tır şoförleri yetiştirmek üzere kadın çalışanları işe aldık ve ehliyet alma süreçlerini de destekleyerek devam ediyoruz. Araç lojistik merkezimizde baştan sonra bir hattımızı sadece kadın çalışma arkadaşlarımızla çalıştırabilecek kapasitedeyiz ve bu sayıyı giderek artırıyoruz.