Eko anksiyete, gençleri hayattan koparabiliyor

Yuvam Dünya, iklim krizinin etkilerini azaltma yönündeki projelerine İklim Kiniği’ni de ekledi. Kıvılcım Kocabıyık, “Eko anksiyete dediğimiz iklim olaylarına karşı derin endişe gözlenmeye başladı. İklim krizi kaynaklı sağlık olaylarına karşı direncinin artırılması için yola çıktık” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem ERMİŞ BEYHAN

Dünya bir iklim krizi içinde; kabul etsek de etmesek de. Etkilerini son günlerin gündemi olan seller gibi felaketlerde net bir şekilde görmeye başladık. Hayatımızı etkileyen bu iklim olaylarının artması, özellikle gençlerde eko anksiyete olarak adlandırılan bir rahatsızlık yaratmış durumda. Eko-anksiyete, iklim değişikliğinin geri dönüşü olmayan etkisini gözlemekten kaynaklanan kronik çevresel felaket korkusu ve bununla bağlantılı olarak kişinin kendisinin ve gelecek nesillerin geleceğine ilişkin duyduğu endişe olarak tanımlanıyor. Bu endişe, gençleri ve çocukları ‘eko paralize’ ederek hayattan koparabiliyor.

İklim Kliniği kuruldu

İklim krizine karşı mücadele için harekete geçen Yuvam Dünya Derneği'nin kurucu başkanı Kıvılcım Kocabıyık, “İklim krizi aslında aynı zamanda bir sağlık krizi” dedi. İklim krizinin, hava olaylarından ve sellerden kaynaklanan çok sayıda hastalığa ve salgına neden olduğunu anlatan Kocabıyık, Yuvam Dünya olarak en son projelerinin iklim krizi kaynaklı sağlık olaylarına karşı farkındalık geliştirme olduğunu belirtti. Bu yolda bir İklim Kliniği kurulmuş. Kocabıyık şöyle anlattı: “Yuvam Dünya Derneği olarak iklim krizi ve sağlık alanında yola çıkarak Hacettepe Üniversitesi ve Koç Üniversitesi iş birliği ile İklim Kliniği projesine başladık. İklim Kliniği ile iklim krizinin etkilerinden insanları korumak için farkındalığı ve bilgi düzeyini artırmayı, kanıta dayalı karar verme sürecine destek sağlamayı ve sağlık müdahalelerini hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Sağlık sistemlerinin karbon ayak izini azaltmaya ve direncini artırmaya katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”

Kaygı çok tehlikeli

İklim krizi nedeniyle gençlerin ciddi bir endişe içinde olduğunu anlatan Kıvılcım Kocabıyık, “Örneğin orman yangınları sırasında yaşadığımız; eko kaygı idi. Gençler üzerinde önemli bir sorun. Eko kaygı şalterleri kapatma etkisine sahip: Gençleri ‘ben bununla mücadele edemem, çok büyük bir sorun ve asla çözülemez’ diyerek çaresizliğe götürebilecek bir kaygı bu ve çok tehlikeli. Hayattan vazgeçebiliyorlar bu kaygı nedeniyle. Buna karşı set oluşturacak olanlar sağlık çalışanları. Bunu yapabilmeleri için bilgili olmaları gerekiyor” diye anlattı. İşte bu nedenle Yuvam Dünya sağlıkçıların iklim krizine karşı donanımlı ve dirençli hale gelmesi için bir proje başlatmış. Kocabıyık, “Onlar dirençli olacak ki toplum da dirençli hale gelsin” dedi.

İklim Kliniği'nin ilk etkinliği Sağlık Bilimleri Konferansı 7 oturum, 37 konuşmacı ve bin 300 kayıtlı katılımcı ile 20 Mayıs'ta gerçekleşti. İklim Kliniği Sağlık Bilimleri Konferansı, 6 ülkede trendtopic listesine girerek 15.1 milyon kişiye ulaşmış. Şimdi hedef gençlerde “çözüme ortak olabiliriz” duygusunu yaratarak iklim krizi kırılganlıkları azaltacak projeler.

Müfredata girmeli

Yuvam Dünya iklim krizine karşı farkındalığın belirli noktaya geldiği ancak artık harekete geçme zamanı olduğu bilinci ile yeni projeler geliştiriyor. Kocabıyık projelerini şöyle anlattı: “İlkokullarda 81 ilde müfredata iklim krizinin bir ders olarak girmesi için çalışıyoruz. Gelecek nesillerin iklim krizi ve değişen çevre koşullarına karşı bilinçli ve duyarlı olabilmesi; dünyaya ve kaynaklarına saygılı bir yaşam inşa edebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığımız protokol ile okul öncesi ve ilkokul müfredatına “İklim Değişikliği ve Çevre” dersini eklemek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şirketlere eğitimlerimiz var; tüm çalışanları ile katılıyor şirket çalışanlarına iklim krizine karşı dönüşüm için neler yapılması gerektiğini anlatıyoruz. 50 bin çalışana ulaştık. Kitaplar, rehberler yayınlıyoruz. Konda ile İklim Krizi Algı Araştırması yapıyoruz. İklim Dostu Spor Hareketimiz var; Beşiktaş ile başladık. Dizilerde iklim mesajlarımızı vermek için çalışmalar yapıyoruz. Nil Karaibrahimgil ve Borusan Filarmoni’nin Uyan Anne, Uyan Baba şarkısı 30 milyon kişi tarafından dinlendi. İklim Elçimiz Kerem Bürsin. Mesajlarımızı sesimizi yükselterek vermeye devam ediyoruz.”