'Londra’da 10 bin etkinlik alanı var, İstanbul’da 500 tane sayamazsınız'
dsm grup kurucu ajans başkanı Alper Sesli, “Londra’da bugün tam 10 bin kayıtlı etkinlik alanı var. İstanbul’da 500 tane sayamazsınız. Büyük salonlu oteller de buna dahil” diyor.
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
Geçen yıl Avrupa’nın en büyük kahve festivali konumuna yükselen İstanbul Coffee Festival, bu yıl London Coffee Festival ile birlikte dünyanın en büyük iki festivali arasında yer aldı. Festivali dsm grup gerçekleştiriyor.
dsm grup düzenlediği farklı festivaller ile yaratıcı, yatırımcı, risk alan ve kitleleri buluşturan yenilikçi bir proje kültürünü destekliyor. Geçen sene ilkini gerçekleştirdiği çizgi roman festivali İstanbul Comics Art Festival de bunun bir örneği.
dsm grup kurucu ajans başkanı Alper Sesli, festival sektörünün çok büyük ve güçlü bir sektör olduğunu söylüyor. Örneğin İngiltere’de 2016- 2017 dönemi için sektörün büyüklüğü 42.3 milyar pound. Türkiye’de ise sektörün büyüklüğüne yönelik bir veri olmadığını söylüyor Alper Sesli. Öte yandan gerek terör faaliyetleri, gerekse AB ile gerginleşen ilişkilerin pazarı gittikçe daralttığını ifade ediyor.
Sektörde fark yaratmanın, başarılı olmanın, sürdürülebilir olmanın sırrı ne? Türkiye’de sektörün gelişimi ne düzeyde? Tüm dünyada yükselen güvenlik zaafiyeti ve terör olayları festivalleri nasıl etkiliyor? Alper Sesli’nin yorumları şöyle:
Ciddi bir turizm hareketliliği yaratıyor
“Festivaller hizmet endüstrisinde olağanüstü büyük bir alanı kapsıyor. Hatta bu endüstride çok ciddi bir turizm hareketliliği de yaşanıyor. Sektöre baktığımızda insanlık tarihi kadar eski olan dini içerikli festivaller; müzik, yeme ve içme deneyimi, tiyatro gibi kültürel festivaller; Antik Yunan’dan bu yana bugün küçümsenemeyecek bir pazar büyüklüğüne ulaşan spor festivalleri, oyun ve dijital dünyayı kapsayan sanal içerikli festivaller olmak üzere 4 büyük grup söz konusu. Festival sektörü sürekli büyüyor. Neredeyse tüm Avrupa kıtası, Güney Amerika, Kuzey Amerika, Uzakdoğu çarpıcı rakamlara sahip. Yerküre üzerinde yaklaşık olarak 5 trilyon dolarlık bir endüstrinin önemli başlıklarından biri festival.”
Terör, kötüleşen AB ilişkileri sektörü olumsuz etkiliyor
“Ülkemizde son dönemde olduğu gibi içinin boşaltılmadığı bu güçlü ekonomi tüm dünyada yükselişe devam ediyor. Maalesef Türkiye’de gerek terör faaliyetleri, gerek festival kaynaklarının beslendiği AB ülkeleriyle gerginleşen ilişkiler, gerekse 15 Temmuz’un yansıması olan süreçlerin uzamasının imajımıza verdiği zararlar nedeniyle pazar gittikçe daralıyor. Son 4 yıl içinde çapraz döviz kurlarının yükselişi ve TL cephesindeki erime de maliyet anlamında ciddi bir dezavantaj oluşturuyor. Bunun yanı sıra, büyük emeklerle yaratılmış, önemli bütçeler harcanmış faaliyetlerin; ülkemizde gerek marka tescili, gerek içerik korunması anlamında güvence altına alınamaması ile karşı karşıyayız. Hukuki olarak çok ciddi davalar açmamıza karşın sorunlar giderilemiyor. Kopya kültürü, sektörü aşağıya çekiyor.”
Hakem Kurulu olmadan sürdürülebilirlik sağlanamaz
“Her endüstride olduğu gibi sürdürülebilirlik çok temel değerlere bağlı. İnsan Kaynakları yetkinliğiniz, kreatif performansınız, bu yıl daha fazla ne sunmalıyız çabası, sürekli tüketici yerine kendimizi koyarak neyi beklediğimizin cevabını verme çabamız, milyonlarca TL’lik risk maliyet yatırımının cesaretini üstlenmek, sponsor olsa da olmasa da yola çıkmak, sürekli üretmek ve sürekli gelişmek. 25 yılımızı markalar ve tüketici iletişimine harcamış bir ajans olarak, doğru “deneyim ekosistemleri mimarlığı” bizim işimizin bir sonucu. Bugün restaurant işletmecisinden, ev hanımına, fikri olmayan herkesin festival yapma çabası sadece sektörel yıkım getirir. Bizden sonra tam 24 farklı ‘Yeme ve İçme Festivali’ çıkmış. Şu ana kadar açtıkları sitelerde bizim logolarımızın neredeyse birebir taklit edildiği, içeriğin kopyalandığı, fütursuzca yalan rakamların ortaya atıldığı bir düzende devletten en büyük beklentimiz, gerçekten yaratılmış olanın aslının korunması gerekliliği ve yükümlülüğü. Hakem Kurulu olmadığı, bunun bir cezası oluşmadığı sürece sektörde sürdürülebilirliği konuşmak mümkün olmayacak.”
"Hedefimiz dünyaya festival ihraç etmek"
“dsm group olarak dünyaya festival ihraç edecek güce sahibiz. Çeşitli ülkelerden talepler alıyoruz. Tek ihtiyacımız projeyi ayağa kaldıracak ciddi marka ve devlet destekleri. Bunlar için de çalışıyoruz. Her projemiz için isimleri dahil, bölgeleri, hatta olacağı yere kadar detaylı çalışmalarımız mevcut. Öte yandan, son iki yılda oyuncusu olduğumuz endüstrideki hızlı ekonomik çöküş, markaların satın alma yaklaşımları, vadeler, özsermaye erimesine bağlı dış finans maliyetleri, terör gibi birçok konu zaten şirketleri çok ciddi bir sınıra yaklaştırdı. Sektörü bırakan çok eski markalar var."
İstanbul'da etkinlik alanı kiraları Londra'dan 4.5 kat pahalı
- Ülkemizde, özellikle İstanbul’da çok ciddi etkinlik alanı problemi var. Betonlaşan ve doğal olarak ciddi rant barındıran İstanbul toprakları, bu bağlamda özel etkinlik alanlarındaki ticari beklenti yerine iş merkezi ya da AVM yapma trendi ile yok olurken, etkinlik alanları iyice azalıyor. Londra’da bugün tam 10 bin kayıtlı etkinlik alanı var. İstanbul’da 500 tane sayamazsınız. Büyük salonlu oteller de buna dahil. Etkinlik alanlarının yok olması, geride kalanların ciddi büyük maliyetlerle sunulmasına yol açıyor. Ne acıdır ki, İstanbul’da etkinlik alanı kiraları pound ile kiralamanın yapıldığı Londra’dan 4.5 kat pahalı.
- İngiltere’de 2016-2017'de endüstri büyüklüğü 42.3 milyar pounda ulaştı. Tam zamanlı çalışan sayısı 570 bin. En büyük 10 İngiliz organizasyon ajansının yıllık toplam cirosu 3.5 milyar poundun üzerinde. Organizasyonlara 85 milyon kişi katılmış, 1.3 milyon işadamı ve profesyonel tarafından ziyaret edilmiş. Geçen yıl 258 uluslararası konferans düzenlenmiş. Ticari fuarlar ve sergilerden 19.2 milyar poundluk bir gelire ulaşılmış.
- Kitlesel etkinliklerin ciddi anlamda sigortalanma problemi var. Sigorta bu tür konularda yaptırılmadığı için bizim gibi onbinlerce TL’lere poliçe yaptıranlar bu maliyeti de sineye çekmek zorunda kalıyor.
- Belediyelerin tüm iyi niyetli çabalarına karşın bilet gelirlerindeki rüsum vergisi konusunda ortak ve doğru bir söylemin oluşturulması gerekiyor. Online bilet sitelerinin maliyetleri inanılmaz el yakıyor. dsm group bu bağlamda kendi online satış sistemi olan dsmtickets.com’u yaşama geçirmek üzere yatırım kararı aldı.
- Dijitalleşme sektöre birçok avantaj sağladı. Biletleme ciddi ve zor bir prosedür iken, bugün daha güvenli ve daha kolay hale geldi. İnteraktif iletişim hızı da inanılmaz arttı. Festivalde olup bitenin artık anlık olarak, hatta canlı paylaşılabiliyor olması işin içeriğinin bilinirliğini bambaşka bir yere götürdü. Küresel oyuncu olmak için dünyanın tüm radyo ve televizyonlarına bilgilendirme yapmanız gerekmiyor. Web gibi dev bir kaynağa ne kadar çok bilgi, doküman, belge yüklenirse küresel bilgiye de o kadar malzeme sağlamış oluyorsunuz.