Sinop, ’kültür ve eğitim turizmi’ kenti oluyor

10 yıldır düzenlenen Uluslararası Sinop Bienali, sivil toplumun kültür ve sanat temelli diyalog geliştirmesini destekleyerek Sinop’un kent kültürü gelişimine katkı sağlıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi T. Melih Görgün’ün girişimiyle kurulan ve Avrupa Kültür Derneği tarafından hayata geçirilen Sinopale, 2006 yılından bu yana gerçekleştiriliyor. Sinopale – Uluslararası Sinop Bienali’nin altıncısı, 1 Ağustos -17 Eylül 2017 tarihleri arasında „Transposition/Aktarım” kavramı çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Bienal, yerel kalkınmada sivil toplumun kültür ve sanat temelli diyalog geliştirmek amacıyla “paylaşıma dayalı bir sanat üretimi” modelinde bir araya gelmesini sağlayan uluslararası bir proje ve Sinop’un kent kültürü gelişimine katkı sağlıyor. Bienal önesinde T. Melih Görgün ile konuştuk:

►Sinopale projesi nasıl ortaya çıktı, sürecini anlatır mısınız?

2005 yılından itibaren çalışmaya başladığımız bu projede, “imece”nin bir metodoloji olarak kullanılmasına ve tamamıyla “katılımcılık” fikrinin ele alındığı bir etkinliği oluşturmaya gayret ettik. Sergilerimizde halihazırda kullanılmayan ancak Sinop tarihinde “bir değer oluşturan” yerlerin yeniden ele alınarak kullanıma sunulması, kentlilerin sürece katılımını ön planda tutan bir sanatsal üretim sürecini temel aldık. Yani katılımcılık, işbirliği, değerlerin farkına varmak ve bağlamında bir üretim bizim olmazsa olmazlarımız. Sinop’ta 2006 yılından bu yana düzenlenen beş sanat bienali (Sinopale) ve 2011 yılında bir AB projesi olarak gerçekleştirdiğimiz “Geleceği Biriktirmek” Projesi, Sinop’un potansiyellerini görünür hale getirdi.

Sinoplular şehirlerinin vizyonunu ‘kültür ve eğitim turizmi’ kenti olma yönünde belirlediler. Bu projeleri gerçekleştiren Sinop STK’ları ve gönüllüleri, ‘Eğer Sinoplular şehir ve şehirde yaşayanlar üzerinde bu kadar güçlü kültürel etkileri olan Sinopale gibi bir sosyal girişimin organizasyonunda bu kadar başarılılarsa, neden kentin kalkınması için ekonomik, sosyal ve kültürel etkileri olan başka ortak girişimler yaratmasınlar?’ fikriyle 2015 yılında Sinop Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’ni kurdular. Sinop Belediyesi, içinde birçok esnaf ve zanaatkarın dükkanlarının bulunduğu eski sebze halinin bir kısmını, mekanı yeniden fonksiyonlandırmak amacıyla tahsis etti.

İki yıllık bir çalışmanın sonucunda ‘Sosyal Girişimcilik ve Yaratıcılık Merkezi’ konsepti ortaya çıktı. 15 Şubat 2016’dan itibaren 10 ay süren Creatisity: Sürdürülebilir Kalkınma İçin Sosyal Girişimcilik ve Yaratıcılık Projesi gerçekleştirildi. “Creatisity: Sürdürülebilir Kalkınma için Sosyal Girişim ve Yaratıcılık Projesi”, Sinop’un eski sebze halini bir sosyal girişim ve yaratıcılık merkezine dönüştürmek için organizasyon modeli oluşturmak amacıyla ortaya çıktı. Bu merkezin dayanışma temelli sosyal kalkınma için kültürel ve yerel ürünleri pazarlamayı sağlayacak sosyal girişimi tetiklemesi öngörülüyor.

►Bugüne kadar Sinopale, Uluslararası Sinop Bienali kapsamında gerçekleştirilen çalışmaların kente nasıl bir katma değeri oldu?

10 senedir varoluşunu sürdüren Sinopale, bu süre zarfında kentsel kalkınma hedefini gerçekleştirme yolunda büyük ilerleme kaydetti. Ulusal ve uluslararası düzeyde bağımsız bireylerden ve organizasyonlardan oluşan geniş bir ağ oluşturuldu. Örneğin; 2005 yılında kentte otel sayısı 6 iken aradan geçen 11 yıllık sürede 20’ye yakın nitelikli otel mevcut. Bu elbette ki kent ekonomisinin “turizm” bağlamında gelişebileceğinin bir göstergesi.

Markalarını oluşturmak için çaba gösteren nitelikli işletmeler artık daha estetik bir gözle de bakarak yapılarını oluşturabilmekteler. Sinopale’nin uluslararası ve ulusal yayınlarında oldukça geniş yer verdiğimiz “Sinop” ve “kent” kavramlarının kentte bir geri dönüşüdür. Kentliler ve var olan dernekler arasında dayanışmayı sağlamak üzere kurulan “Sinop Sürdürülebilir Kalkınma Derneği”, eski sebze hali binasını sivil toplum-üniversite-kamu işbirliğiyle yerel kalkınma merkezine dönüştürmekte.

Şu anda eski Hal binasında hali hazırda terzi, heykeltıraş, çaycı, manav, kasap gibi esnaf ve STK’lerin ofisleri var. Bu proje ile bazı dükkanlara yeni fonksiyonlar kazandırıyoruz. Örneğin HAL Dükkan, tasarımcılar ile yerel üreticilerin ortak ürettikleri Sinop’a dair ürünlerin satılacağı bir dükkan olacak. HAL Mutfak’ta yemek atölyeleri gerçekleştirilecek, yerel yiyeceklerin de yapılıp sunulacağı deneysel bir mutfak olacak. HAL Kültür Sanat Sinopale’nin başlattığı etkinlikleri 12 aya yayacak. HAL Çocuk, çocuklara yönelik atölyeler gerçekleştirecek. HAL Medya ise kentin kültürel iletişim merkezi olacak, yayınlar çıkaracak, bir internet radyosu olacak. Yeni adıyla HAL Sinop Buluşma Merkezi, Sinop sivil toplumunu buluşturacak, Sinop halkını kentlerine yararlı olacak faaliyetlere davet edecek, girişimciliğe teşvik edecek.

►İş ve ekonomi dünyasının kentsel kalkınmada nasıl bir rol üstlenebileceğini düşünüyorsunuz?

Geçmiş Sinopale Forumlarının konuları kentsel kalkınma sürecinin oluşmasında önemli rol oynadı. Forumlarda kültür ve sanatın kentsel kalkınmadaki rolü, aktif vatandaşlık, marka şehirler perspektifinde Sinop’u konumlandırmak, kentteki kültür mirası yapılarına yeni fonksiyon kazandırmak gibi pek çok konuyla ilgili tartışmalar gerçekleştirildi.

Sinop’un kamu, sivil toplum ve özel sektör aktörleriyle farklı alanlardan uzmanları bir araya getirerek ortak düşünmeyi geliştirmek, sinerji oluşturmak ve yeni projelerin ortaya çıkmasını teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen bu etkinlikler, kentin kalkınması sürecinde sadece iş ve ekonomi dünyasını değil, ilgili bütün tarafl arı bir araya getirmeyi hedefliyor.

►Çanakkale, Mardin gibi bienaller arasında Sinopale kaçıncı sırada yer alıyor?

Kolektif bir girişim olması, geniş kapsamlı uluslararası bir katılımla gerçekleşmesi ve yerel halkın aktif katılımcısı ve destekçisi olması nedeniyle Sinopale farklı bir modele, farklı bir kurguya sahip. Kültürel etkileri kadar kentin sosyal girişimciliğini teşvik etmesi, yaratıcı potansiyelini açığa çıkarması, dolayısıyla sosyal ve ekonomik etkileri bakımından da yenilikçi bir organizasyon. Bu bakımdan Sinopale’yi farklı bir kategoride ele almak doğru bir değerlendirme olacaktır.

►Bienallerin turizme etkisi nedir? Bu dönemlerde yerli ve yabancı turist sayısı nasıl değişiyor?

Bienal turist sayısını artırıyor diyebilir miyiz? Sinopale örneğinde, 11 yıldır Sinop’ta gerçekleştirilen etkinliklerin kentteki turizmi etkilediği görülebilir. Öncelikle turizme etkiyi iki farklı şekilde ele almak gerekir.

Bu etki kentin tanıtımını arttırıp kente daha fazla turist çekmek olabileceği gibi, aynı zamanda kentteki turizm anlayışının değiştirilip geliştirilmesi olarak da kendini gösterebilir. 2006 yılından beri gerçekleştirilen bienale hem uluslararası hem de ulusal alandan yüzlerce sanatçı, gönüllü ve ziyaretçimiz hem etkinliklerimizde aktif olarak yer almak için hem de etkinliklerimizi izlemek için kentimize geldiler. Ama daha önemlisi ikinci tür, yani turizm anlayışına yaptığımız etki. 2011 yılında düzenlediğimiz Avrupa Birliği projesi “Geleceği Biriktirmek” ve projenin sonuçları bize Sinop halkının kendi kentlerine yönelik turizm vizyonunun bir “eğitim ve kültür turizmi kenti” olduğunu gösterdi.

Böylelikle Sinop’un sadece bir yazlık turizm mekanı olarak değil, içinde gerçekleştirilen sanat ve kültür faaliyetleriyle ziyaretçi çeken bir cazibe merkezi olması amaçlanıyor. Burada önemli olan ve Sinop halkının kendi katılımlarıyla belirlediği anlayış, turist sayısını değil turist niteliğini arttırmak yönünde.