Türkiye, atıkları kaynağında ayrıştırmada geride kaldı

Avrupa Birliği ülkeleri, bu yıl 15’inci kez atık önleme konusunda farkındalık yaratmak amacıyla 18-26 Kasım tarihleri arası ‘Avrupa Atık Haftası’ (European Week for Waste Reduction – EWWR) etkinlikleri düzenledi.

Toplumsal bilinçlendirme faaliyetlerinin yapıldığı etkinliklere yönelik konuşan Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şener Gençer, “Ülkemizde ‘Sıfır Atık’ ve benzeri özgün projeler uygulansa da atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşümünde hâlâ gelişmiş ülkelerin çok gerisindeyiz” dedi.

“Bilinçlenme, çocuklardan başlamalı”

Türkiye’de başta plastik, kağıt, cam, metal, tekstil gibi atıkların ortalama geri dönüşüm oranının yüzde 30 seviyesinde olduğunu kaydeden Gençer şu değerlendirmeyi yaptı, “Bu veriler ülkemizde geri dönüşüm bilincinin anaokullarındaki çocuklarımızdan başlayarak tüm topluma aşılanması ve atıkların birer enerji kaynağı olduğu bilincinin kökleşmesi gerektiğini gösteriyor. Bazı yerel yöneticilerimizin ‘Plastik tüketmeyin’ cümlesiyle özetlenen, bugünün dünyasında uygulanması mümkün olmayan önerilerde bulunduklarını gözlemliyoruz.

Bu noktada önerimiz ve beklentimiz; atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşümünde yerel yönetimlerimizin daha yüksek seviyede sorumluluk almalarıdır. Bu bilinçlenme ve farkındalığın oluşması için hammadde üreticileri, sanayiciler ve geri dönüşümcüler olarak el ele vermeye hazırız.

Hatta bu birlikteliğe Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın da ortak olması gerektiğini düşünüyoruz.” Atıkların, kaynağında ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırılması gerektiğine dikkat çeken EGEPLASDER Yönetim Kurulu Başkanı Şener Gençer, “Hem doğaya hem de döngüsel ekonomiye destek olmamız gerekiyor.

Geri dönüşüm bilincinin ülkemize ve doğamıza karşı sahip olduğumuz en büyük sorumluluklardan biri olduğunu unutmayalım. Yaşamın her anında ve her alanında olan Plastikler, defalarca geri dönüştürülebilen özellikleri ile son derece çevreci malzemelerdir. Hammaddeden nihai ürüne dönüşümleri sırasında muadili olan malzemelere göre çok daha düşük enerji talebi ve emisyon gücüne sahiptirler.

Plastik sektörü bugüne kadar kendi kendisine yürüyerek denizlere akarsulara atlayıp yüzen pet şişeler geliştirmedi. Bugün denizlerde, akarsularda, yaşam alanlarında gördüğümüz ve haksız eleştirilere uğradığımız plastikler, bilinçsiz insanların atıklarıdır” diye konuştu.

Plastik tüketimi 2050’ye kadar 3 katına çıkacak

Bugün dünyada yılda 370 milyon ton olan plastik tüketiminin, 2050 yılında 1 milyar tonu geçmesinin beklendiğine dikkat çeken Şener Gençer, küresel geri dönüşüm sektörünün ise 2050’deki bu talebin yaklaşık yüzde 60’ını karşılayacağının öngörüldüğüne işaret etti. Türkiye’nin geri dönüşüm sanayisi en güçlü ülkelerin başında geldiğini hatırlatan Gençer, sektörün her yıl ülke ekonomisine en az 7,5 milyar dolar seviyesinde katkı yaptığını kaydetti.