Yolsuzluklar dünya GSMH'sinin yüzde 5'ine denk
Etik ve İtibar Derneği’nin (TEİD) 7. Uluslararası Etik Zirvesi "Sular Çekildikten Sonra" temasıyla İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlendi.
Didem Eryar Ünlü
Etik ve İtibar Derneği TEİD tarafından düzenlenen 7. Uluslararası Etik Zirvesi "iş dünyasının çıkışı etik değerlerde" mesajını verdi.
Zirve, TEİD Başkanı Asım Barlın ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ege Yazgan'ın açılış konuşmalarıyla başladı. Ardından söz alan Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, iş dünyasının etik değerlere, uyum ilkeleri ve politikalarına sahip olmasının yeterli olamayacağını belirterek, yolsuzluk ve etik dışı davranışlarla mücadelede bireysel sorumluluk ilkesinin en büyük güç olduğunu vurguladı.
Peters&Peters Kıdemli Ortağı, Beyaz Yaka Suçları Uzmanı, Zirve Başkanı Monty Raphael, iş dünyasında düzenleyici yasa ve kurumların çok geç kaldığını belirterek, doğru olanın yapılması için geçmişte çok sayıda büyük hatanın yapıldığını söyledi. Etik ve uyumun bir son değil başlangıç olduğunun altını çizen Raphael, yöneticilerin ve çalışanların uyum politikasını her gün düşünmeleri ve kendilerini sorgulamaları gerektiğini vurguladı.
Northeastern Üniversitesi Kriminoloji ve Cezai Adalet Profesörü, Güvenlik ve Kamu Politikaları Enstitüsü Yardımcı Müdürü Prof. Dr. Nikos Passas "Hukuk Ötesi Uyum" başlıklı bir sunumunda dünyanın farklı ülkelerinde yaşanmış büyük yolsuzluk ve etik dışı vakalarından örnekler verdi. Passas, bu olayların çok sayıda insanın hayatına mal olduğunu, çevresel felaketlere kadar bir dizi büyük soruna yol açtığını belirtti.
"Adaletsizliğe herkes sesini yükseltmeli"
Zirvede, BM Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu Üyesi ve Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, "Bataklıkta Sular Çekilmez" başlıklı sunumunu yaptı. Atasoy, beyaz yaka suçlarının, kişilerin kendi maddi çıkarları için kişisel ihlalleri ile kurumsal çıkara yönelik örgütlü suç davranışı olmak üzere iki yönü olduğunu belirtti. Toplum nezdinde güvenilir bir mesleğe sahip olan bireylerin mesleklerini kötüye kullanarak bireysel ya da kurumsal çıkar sağlamalarının genel ifadesinin beyaz yaka suçları olduğunu söyleyen Atasoy, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanmış vakalardan çarpıcı örnekler sundu. ,
Örgütlü suçlar karşısında her unsurdan ve her rapordan kuşku duymak gerektiğini belirten Atasoy, uzmanların karşısına gelen raporların önemli bir bölümünün hatalar ve çelişkilerle dolu olduğunu söyledi. Atasoy, sözde bilirkişilerin hazırladığı bu raporların manipülatif ya da hatalı olma nedenlerini ise şöyle sıraladı: Maddi çıkar ya da kötülük yapmak amacıyla kasten yanlış rapor hazırlama, cehalet nedeniyle hatalı rapor oluşturma. Adalete birey olarak sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Atasoy, haksızlıklar karşısında bütün toplumun sesini yükseltmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Yolsuzluklar halkın geleceğini çalıyor"
Brezilya Curitiba Federal Savcısı Jerusa Burmann Viecili, dünyada büyük yankı uyandıran Car Wash davasını anlatmak için Zirve'deydi. Viecili, Brezilya'nın önde gelen inşaat şirketlerinin kendi aralarında kartel oluşturarak, kamu ihalelerini alabilmek için petrol şirketi Petrobras yöneticilerine komisyon ödemeleri ve Brezilya'nın dev petrol şirketinin de ödenen komisyonları iktidar ve muhalefet partilerine dağıtması olarak bilinen yolsuzluk skandalına karşı yürütülen Car Wash Operasyonu'nun aşamaları hakkında bilgilendirme yaptı.
2014 yılında dört karaborsacıya yönelik başlayan basit bir operasyonun yıllar içinde muazzam bir soruşturma haline gelerek Brezilya'nın eski Devlet Başkanı'na kadar uzandığını kaydeden Viecili, dünya çapında ses getiren davaya rağmen Brezilya'da yolsuzluğun aynı hızla devam ettiğini vurguladı. Bu çapta büyük yolsuzlukları soruşturmanın büyük güçlükleri olduğunu ifade eden federal savcı, en büyük engelin yargıya karşı hükümet baskısı olduğunu söyledi. Brezilya'da yargının bağımsız olması ve kamuoyu desteğiyle bu baskının üstesinden geldiklerini belirten Viecili, kalıtsal hale gelen bu tarz yolsuzlukların önüne geçebilmek için çok ciddi yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
Yolsuzlukların dünya GSMH'sının yüzde 5'ine karşılık geldiğini belirten Viecili, "Kamu kaynaklarını yağmalayarak zimmetine geçiren bu insanlar halka telafisi mümkün olmayan büyük zararlar veriyor. Yolsuzluklar halkın geleceğini çalıyor. Brezilya'da Car Wash davasına konu olan yolsuzluğun maddi kaybıyla sağlık ya da eğitim hizmetlerine ayrılan kaynağı üç katına çıkarmak mümkün olurdu" dedi.
"Şeffaflık şirketin kredisini artırır"
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı İlhami Koç özelikle halka açık şirketlerde itibar yönetiminin en önemli değer olduğunu ifade ederek, hesap verebilirlik ve şeff afl ık ilkelerinin Sermaye Piyasaları Birliği'ni doğrudan ilgilendirdiğini belirtti. Bilginin otorite, çalışanlar ve paydaşlar arasında paylaşılır ve erişilebilir olmasının önemine değinen Koç, halka açık bir şirket ne kadar şeffafsa finans kurumları nezdinde itibarının o derece yüksek olduğunu söyledi.
Mevzuatta üç kriter olduğunu ifade eden Koç, bunların bilançoların açıklanması, özel durumların açıklanması ve yönetim kurulunun yapısı olduğunu bildirdi. Koç, şeff afl ık ve bilgi paylaşımının yatırımcının kazancını etkileyecek ve piyasadaki fiyatların oluşumuyla ilgili bilgileri kapsaması bakımından büyük önem arz ettiğini söyledi.
"Hangi bilgileri açıklayalım" sorusunun cevabının, şirkete ve sektöre göre SPK'nın rehber kitabında yer aldığını ifade eden Koç, bu bilgilerin yeterli olacağını belirtti.